(GENÇCAN-TMK-2, s. 1944-1945) Artık değer belirlenmediği gibi ortada ne takas edilecek bir alacak vardır ne de zina veya hayata kast nedeniyle verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığından TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiğine ilişkin kabul dosya ile bağdaşmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş: TMK m. 235/1, 231, 236/1 uyarınca inceleme yaparak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Demek oluyor ki “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçılar tarafından sürdürülemez. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2008, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-3, s. 868) Düşüncemize göre anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166 f. IV) davalarında da dava TMK m. 181 f.II hükmüne göre aynı gerekçelerle davacının mirasçıları tarafından sürdürülemez. Yaşasaydı anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) davasında davalının kusurunu ölen davacı eş bile ileri süremezken davacının mirasçıları tarafından nasıl ileri sürülebilecektir? (GENÇCAN-Boşanma-3, s. 870) Kanun koyucunun amacı dikkate alındığında maksadın aynı olması sebebiyle değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur....
Ağır Ceza (TMK 10. maddesi ile görevli) Mahkemesiyle ... 5. Ağır Ceza (TMK 10. maddesi ile görevli) Mahkemesi arasında oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılan suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine göre, her iki mahkemenin dava dosyaları arasında sanıkları ve suçları yönünden şahsi, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, davaların birlikte yürütülmesinde yarar görüldüğünden, ... 5. Ağır Ceza (TMK 10. maddesi ile görevli) Mahkemesinin 2013/59 Esas sayılı dava dosyası ile ... 12. Ağır Ceza (TMK 10. maddesi ile görevli) Mahkemesinin 2014/9 Esas sayılı dava dosyalarının BİRLEŞTİRİLMESİNE, davanın ... 5....
Bu genel açıklamalar ve ilkeler ışığında ışığında somut olay değerlendirildiğinde; İlk derece mahkemesi kısa kararında TMK 162. maddeye dair hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararında "TMK 162. Maddeye dair boşanma davasının reddine '' dair hüküm kurulmuş ve mahkemenin kısa kararında eşya ve çeyiz alacağına dair karar ve dosya içerisinde bu konuda açılan dava olmadığı halde, kararın gerekçesinde "eşya ve çeyiz alacağı davasının reddine" dair karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yukarıdaki sebeplerle yargılamada kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır....
Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır(TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye anı karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davanın kabulü ile; tarafların TMK.’nın 166/1 maddesi evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve TMK. 162 maddesi gereğince hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, tarafların reşit olmayan müşterek çocuğu 23.01.2004 doğumlu Saliha Saliye Tufan'ın velayetinin anneye verilmesine, velayeti davalı Anneye verilen müşterek çocuğu davacı Babanın talep etmesi halinde her ayın 1.ve 3.hafta sonu cuma akşamı saat: 19: 00 'dan, Pazar akşamı saat: 19:00 'e kadar, dini bayramların 1. günü sabah, 10,00'dan 2. Günü akşam saat 17:00 'e kadar, Milli bayramlarda yarım gününde, her yıl okulların yarı yıl tatilinin 1. haftası pazar saat 18.00 'den sonraki hafta pazar akşam saat 18.00'e kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat:10:00'dan Ağustos ayının 1....
Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK m. 218-241) özgü ve sadece 'artık değere katılma alacağı (TMK m. 236)' için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki 'katkı payı alacağı' ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki 'değer artış payı alacağı TMK m. 227 için, TMK 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz. Diğer yandan, TMK m. 236/2 maddesindeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılması veya kaldırılmasına yönelik karar verilebilmesi için öncelikle, davacının artık değere katılma alacağının yapılan imcelemeyle sabit olması gerekir. Katılma alacağı olması halinde, hakimin mevcut delillere göre alacağı azaltma veya kaldırmaya yönelik takdirini kullanması sözkonusu olabilecektir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava,TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan TMK 162. maddesi gereğince boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir" TMK'nın 162/1- 2 maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer."...
(TMK. md.396) Kamu vesayeti vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür. (TMK. md.397/1) Vesayet makamı sulh mahkemesi, denetim makamı asliye mahkemesidir. (TMK. md.397/2) Vesayet organı olan vasinin eylem ve işlemlerine karşı vesayet makamına (TMK. md.461), vesayet makamının vesayetin yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlara karşı, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına itiraz edilebilir. (TMK. 461/2) Denetim makamı da gerektiğinde duruşma da yaparak itirazı karara bağlar. (TMK. md.488) Şu halde, vesayet makamının, vesayetin yürütülmesiyle ilgili almış olduğu kararlar, itirazı kabil kararlardan olup, itirazı inceleme görevi denetim makamına ait olmakla, denetim makamınca gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline İADESİNE, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
B) EŞLER ARASINDA BİR MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ YOKSA ZAMANAŞIMI Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi "yoksa" katılma alacağı (TMK m. 231) yönünden zamanaşımı süresi: - Bir yıllık süre: Mal rejiminin sona ermesi (TMK m. 225) ve katılma alacağının (TMK m. 231) varlığının öğrenilmesinden itibaren başlar, - On yıllık süre: Her durumda mal rejiminin sona ermesinden (TMK m. 225) başlar. a)BİR YILLIK SÜRE Eşler arasında bir mal rejimi sözleşmesi "yoksa" katılma alacağı (TMK m. 231) yönünden zamanaşımı süresi, mal rejiminin sona ermesi (TMK m. 225) "ve" katılma alacağının (TMK m. 231) varlığının öğrenilmesinden itibaren "bir yıldır". Eksik katılma alacağında da (TMK m. 241) dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıldır....