nin bu amacı gözetildiğinde, yolsuz tescile dayanarak tapu iptal davası açması TMK'nın 2. maddesi anlamında iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacı bu taşınmaz için tapu iptal davası değil, bir bedel talep edecekse, bu bedelin tahsili için alacak davası açması gerektiğini, bedel davasının muhatabının da dava dışı ... Organize Sanayi Bölgesi idaresi olduğunu, davalı şirketin dava konusu yeri TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olarak kazandığını, bu madde gereğince tapu kütüğündeki tescile iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu iktisabının korunacağını, davalı şirket zaten ... Organize Sanayi bölgesine devredilecek yeri aldığından, iyiniyetli olarak kazandığı bu taşınmazın tapusunun iptali gerekmeyeceğini belirterek davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Anılan madde; "Batıl ve geçerli olmayan nedenlerle(sahtecilik,ehliyetsizlik vb.) yok hükmünde olduğu ileri sürülen temliki tasarruflar hakkında açılmış davalar(TMK. M 1025, tmk.15 vd.) sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindedir. İşbölümünü gösterir bu madde metninden açıkça dairemizin yalnızca TMK.'nın 1025 ve TMK.'nın 15. maddesine dayalı olarak açılan davalarda görevli olduğu belirtilmiştir. O halde, öncelikle TMK.'nın 1025. maddesine bakmak gerekecektir: TMK. 1025. madde; "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." şeklindedir. Madde metninden anlaşıldığı üzere TMK.'nın 1025. maddesine dayalı olarak ancak ve ancak ayni hakkı zedelenen kimse dava açabilecektir. Bu sebeple TMK.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ÇAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2013 NUMARASI : 2012/39-2013/70 Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı Tapu Müdürlüğü vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ................. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve taşınmazların önceki malikleri adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dayanak belgelerin bulunmamasının malik aleyhine değerlendirilemeyeceği, yolsuz tescil iddiasının kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 1025.maddesine göre bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Yasanın 1027. maddesine göre de, ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararı ile düzeltebilir. Kısaca, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davaların görüleceği yer 1027. madde hükmünden anlaşılacağı üzere genel mahkemelerdir. Mahkemece istemin esasının incelenerek bir hüküm kurulması yerine satış işleminin idari bir karara dayandığı ve bu kararın iptal edilmediğinden bahisle karar bu nedenle doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. 15. Tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu, TMK'nın 1024. maddesinin ikinci fıkrasında "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur" şeklinde açıklanmıştır. 16. Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı gibi gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir....
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 705/1. ve 1022. maddeleri hükümlerine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlıdır. Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.( TMK 1022/1 m.) kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.(TMK 1021/1 m.) Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir değişle hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz; mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez. Diğer taraftan, taşınmazların tescilden önce mülkiyetlerinin geçmesine olanak sağlayan haller Türk Medeni Kanunun 705/2 maddesinde “miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer haller” olarak sayılmış olup eldeki davada, cebri satış sonucu mülkiyetin tescilsiz olarak hak alıcısı davacıya geçtiği kabul edilmelidir....
TMK' nun 1024/2. maddesine göre, “Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır....
İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” ve aynı Kanun'un 1025/1 inci maddesi ''Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.'' denilmektedir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur....
Dairesinin 07.12.2007 tarih ve 2007/5183 E.,2011/1862 K. sayılı kararı ile iptal edildiği gözetildiğinde, davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil durumuna düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 13. Hemen belirtmek gerekir ki; Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. 14. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. 15....
Tapu sicilinde ana ve yardımcı siciller bulunmakta olup, tapu kütüğü ana siciller arasında yer almaktadır. TMK’nın 1000. maddesine göre tapu kütüğünde her taşınmaza bir sayfa ayrılır ve kütüğün her sayfasındaki özel sütunlara mülkiyet hakkı, irtifak hakları ile taşınmaz yükü ve taşınmaz üzerindeki rehin hakları tescil edilmektedir. Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi gereğince taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde ise mülkiyet tescilden önce kazanılır. Öte yandan TMK’nın 1022. maddesine göre taşınmaz mülkiyetinin kazanılması sicile tescil koşuluna bağlı olup, ayni haklar kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır. (TMK 1022/1 m.) Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.(TMK 1021/1 m.)...