Aile Mahkemesi'nin 16.06.2021 tarih, 2020/252 esas ve 2021/318 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ''Davalı-karşı davacı T3 maddi ve manevi tazminat (TMK 174/1,2) taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddi ve boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalı T1 alınarak davalı-karşı davacı T3'e verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine'' "Davalı-karşı davacı T3 yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalı T1 alınarak davalı-karşı davacı T3'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.'' III- Antalya 12....
Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı kadının; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen "müşterek çocukların bakım ve gözetimini gereği gibi yerine getirmemesi" eylemi, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davacı erkek yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır....
Açıklanan sebeplerle davalı kadının, cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde yer alan maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı kadın lehine maddi (TMK m. 174/1) ve manevi tazminat (TMK 174/2) verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2019 (Salı)...
Davalı-davacı kadın ilk defa istinaf aşamasında manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacı-davalı erkeğin ise bu talebe muvafakati olmamıştır. İş bu talep iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı-davacı kadın tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalı-davacı kadının ilk defa istinaf aşamasında talep ettiği manevi tazminat (TMK. m. 174/2) talebi hakkında “Karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekmiştir. Kaldı ki boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir(TMK m. 174). Bu durumda kadın, süresinde talepte bulunulmuş olsa bile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğe göre daha ağır kusurlu kabul edildiğinden, lehine manevi tazminata hükmedilemeyecektir....
Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve hayata kast (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davasına, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmadığına, davalı tarafından bu talepler hakkında usulünce ıslah işlemi yapılmadığına, bu talepler yönünden davacı tarafın açık muvafakatı bulunmadığına ve ön inceleme duruşmasına karşı taraf da katıldığına göre, davacının usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, davacının bu yönlere değinen istinaf isteklerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....
İlk derece mahkemesince; dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen tazminatlara, erkeğin reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen boşanmanın fer'isine ilişkin taleplerine, kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı asıl yasal süresinde sunduğu 11.02.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı asıl tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve tedbir nafakası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-b. davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; TMK'nın 161. maddesi gereğince boşanma talebinin reddi, kusur tespiti, kadının tazminat talepleri, nafaka ile düğünde takılan ziynet alacağının reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava TMK 161. maddesi gereğince zina ve TMK 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı, birleşen dava TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer....