Erkekten kaynaklı bu eylemler aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi doğru görülmemiştir. 4- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....
Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.(TMK md.174/1) Maddi tazminatın yasal tanımından da anlaşılacağı üzere maddi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekir.Somut olayda tazminat talep eden kadın tam kusurlu kabûl edilmiştir. Yasanın aradığı kusursuz veya daha az kusurlu taraf olma koşulu gerçekleşmediğinden maddi tazminat talebinin reddine dair verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir. Yine boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK md. 174/2). Somut olayda tazminat talep eden kadın tam kusurlu kabûl edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın dayanağı tazminatın TMK 174 maddesindeki tazminat olmayıp, Borçlar Kanunu 49.maddesi uyarınca haksız fiilden kaynaklı talep edilen tazminat olduğunu, bu nedenle zaman aşımına uğramadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi kararında özet ile ;davalı erkeğin davacıya karşı hakaret ,aşırı borçlanma ,girdiği işte sebat etmemek ve evi terk etmekten kaynaklı tam kusurlu olduğu gerekçesi ile , davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları ile kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamında göre, dava TMK 1007. Maddesi gereği tazminat istemine ilişkin olmayıp, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/145 Esas sayılı dosyasında ve Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/428 Esas sayılı dosyasında davalı hazine TMK 1007 maddesi gereği sorumlu tutulmuş ve TMK 1007. Maddesindeki şartlar bu dosyalarda değerlendirilmiş, davacılar ise adı geçen dosyalarda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereği sorumlu olmuştur. Eldeki dava ise hazinenin TMK 1007 gereği sorumlu olduğu az yukarıda belirtilen davalarda davacıların ödeme yapması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olup Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı Daireler Arası İş Bölümü kararında 3. Hukuk Dairesine ilişkin bölümün 10....
Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince, davalı erkeğin davacı kadına yönelik küfür ve hakaret içeren sözler söylediği, davalının davacıya şiddet uyguladığı,sadakat yükümlülügüne aykırı davrandığı bu nedenle tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusurun ispatlanamadığı tespiti ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiş, mal rejiminden kaynaklı alacak yönünden kararın kesinleşmesinden sonra tefrik kararı verilmiştir. Davacı kadın davasını açarken adli yardım talebinde bulunmuş, 16.09.2020 tarihli ara karar ile, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yargılama giderlerinden muaf tutulmuştur....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, davaya kusuruyla sebebiyet vermeyen davalı idare aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, bu türden davaların belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin İncelenmesi ve Gerekçe: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 1....
Aile Mahkemesinin asıl davada kurduğu 4 nolu hüküm fıkrasının tamamının ve 5 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin kısmının ve karşı davaya ilişkin kurduğu 4 nolu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davacı/karşı davalı erkeğin manevi tazminat talebinin ağır kusurundan kaynaklı reddine, davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat isteğinin kabulü ile TMK 174/1 maddesine göre 10.000,00 TL maddi tazminatın davacı/karşı davalı erkekten alınarak davalı/karşı davacı kadına verilmesine, davalı/karşı davacı kadının manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile TMK 174/2 maddesine göre 20.000,00 TL manevi tazminatın davacı/karşı davalı erkekten alınarak davalı/karşı davacı kadına verilmesine, fazla istemin reddine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk lehine boşanma kararının kesinleşmesinden başlayarak aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının davacı/karşı davalı erkekten alınarak velayeten davalı/karşı davacı kadına verilmesine, fazla istemin reddine, davalı/karşı davacı kadının sair istinaf...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yanlış uygulandığını, değerlendirme tarihi itibariyle geçerli İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, birim değerinin hatalı hesaplandığını, adil bir tazminat belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/407 E. 2015/60 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı T8 tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 925 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/04/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....