Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleşen davada kabul edilen miktar yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro sırasında eski tapu kayıtlarının uygulanmadığını, TMK ' nın 1007 maddesi kapsamında tazminatı gerektirir bir durum olmadığını, Anayasa Mahkemesi Kararının bu olaya uygulanmasının yanlış olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, reddedilen kısım yönünden müvekkili idare lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek, hükmün kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: Eski zabıt kaydına dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedar olduğu taşınmazların tapu kaydında orman vasfında olmaları sebebiyle satılamaz ve devredilemez şeklinde şerh bulunduğu, dosyaya celp edilen orman kadastro tutanağı, hava fotoğrafı ve amenajman fotoğrafı da incelenerek davaya konu taşınmazın başında yapılan keşif akabinde orman mühendisi bilirkişilerinin düzenlediği 25/10/2020 tarihli rapora göre davaya konu taşınmazın tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu, buna göre davacının mülkiyet hakkının sınırlanması nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de davaya konu taşınmazın tapu kaydında orman idaresi lehine şerh bulunması nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 66 ada 46 parsel sayılı taşınmazın, 282 m2 yüzölçümü ve arsa vasfı ile ... adına 12.11.1966 tarihinde taksim nedenine dayalı olarak tescil edildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/45 – 2004/550 E.K. sayılı ilamı ile taşınmazın 141 m2 kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile tapusunun iptaline ve tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/01/2005 tarihinde kesinleştiği, ... varisleri tarafından eldeki davanın 11/09/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır....

    Hukuk Dairesi’nin 02/02/2021 tarih 2020/8954 E- 2021/817 K. sayılı içtihadında açıkça belirtildiği üzere TMK’nun 1007.maddesine dayalı tazminat davalarında taşınmazın mülkiyetinin kaybedildiği tarihteki niteliğinin, dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerekmektedir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın, davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, davalı Maliye Hazinesi yönünden ise kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar ile davalılardan Maliye Hazinesi vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ile davalılardan Maliye Hazinesi vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/1 Esas 2016/36 Karar sayılı ilamı ile 399,09 m²'sinin tapu iptali ile kamuya terkini ve tescil dışı bırakılmasına karar verildiğini, müvekkiline hiç bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle kıyı çizgisi içerisinde kalması nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile kamuya terkini sonucu uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. Maddesi gereğince yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davanın TMK.'nun 1007 gereği şartları oluşmadığından REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin paydaşı olduğu 78 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle Karasu 2....

      Hukuk Dairesinin 19.12.2012 gün ve 2012/19256 E., 2012/27445 K. sayılı kararı ile; “…Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

        Maddesine göre de ağılın ihaleye çıkarıldığı, 5.250,00 TL bedel üzerinden Muharrem ÇEKMEZER'e 1993 yılında tescilin yapıldığı , 264 nolu parselin hazine adına kayıtlı olduğu, bahçe olarak kullanıldığından dolayı ecrimisil alındığını, 1995 yılında satışa çıkarıldığını, Muharrem ÇEKMEZER'e satışının yapıldığı ve tescilinin sağlandığını, tapu işlemlerinin yanlış tutulmasından dolayı hazinenin sorumunun bulunmadığını TMK 1007 maddesi uyarınca usulü uygun olmayan kayıtlardan hazinenin sorumlu olduğu, tapu tescilinde bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK' nun 1007. maddesi uyarınca tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28.01.2014 gün ve 2013/15707 Esas - 2014/1786 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Davacı taraf, taşınmazların bulunduğu bölgede 1973 yılında kesinleşen kadastro çalışmalarında, dayanak tapu kayıtlarının hiçbir parsele revizyon görmemesi nedeniyle Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açmadığı gibi, 3402 sayılı Yasanın 12/son madesi uyarınca kadastrodan '' önceki hukuki sebebe dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde de dava açmamış ve taşınmazdaki mülkiyet hakkını yitirmiş olup, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, Dosyada...

          UYAP Entegrasyonu