DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan Zararın Giderilmesi) talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Somut olayda; dava tarihi ile satın alınan eşyaların teslim tarihi arasında 2 yıl 5 ay 4 gün süre geçmiştir. Satış tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12.maddesi gereğince, malın teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi içinde satıcının ayıplı maldan sorumluluğu devam eder....
. c)Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. 2....
hasara dair tutanak tutmadığını sebep göstererek sürekli kendisini tabiri caizse oyalayıp, hasarın giderilmesi veya malın değişimi için hiçbir adım atmadıklarını, satıcıyı malın ayıplı olmasından dolayı bilgilendirme yükümlülüğünü davalı şirketin müşteri hizmetlerini defalarca arayarak yerine getirdiğini, nitekim ayıp ihbarının hiçbir şekle bağlı olmadığı ve şahit ile de ispatı mümkün olduğunun Yargıtay 11....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/399 ESAS - 2020/283 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesinin 12/03/2020 tarihli, 2019/399 Esas, 2020/283 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
ayıplı olmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davanın satıcı şirkete karşı yöneltilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, mahkemenin hükmü kurarken sözleşmenin tüm hususlarını inceleyerek sağlıklı karar vermediğini, istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR : Davanın Kısmen Kabulüne Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi ve geç teslimden kaynaklanan kira bedeli alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın feri müdahil vekili, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece feri müdahilin temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine, davacı ve davalı ...'ın temyiz istemlerinin reddiyle kararın onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş, Mahkemenin 08.04.2022 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve davacı vekilince bu karar süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Yargıtay kararının düzeltilmesine ilişkin verilen dilekçenin reddine ilişkin karar verme yetkisi Yargıtay dairesine aittir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2018 NUMARASI : 2017/457 ESAS - 2018/124 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli, 2017/457 Esas, 2018/124 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Dava konusu ayıplı mal iade alınarak, fatura bedelinin fatura tarihi olan 26.10.2013'ten itibaren işlemiş olan ve bu günden sonra da işleyecek reeskont faiziyle birlikte müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar vekili, davacının Finansal Kiralama Sözleşmesinin 17. maddesi gereği dava konusu makinenin malikinin finansal kiralama şirketi olduğunu, davacının anılan Sözleşmenin 13. maddesi gereği kiralanan malın sadece zilyedi olduğunu, davacının mülkiyet hakkına dayanarak malın bedelini talep edemeyeceğini, davacının bu sebeple aktif dava ehliyetinin olmadığını, müvekkili davalı şirketlerden ...nin davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, diğer davalı şirket yönünden ise davacının kiraladığı malın sadece servis hizmetini sunduğundan kendisine ancak servis hizmetlerinden doğan uyuşmazlığın yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin alım satımdan kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden de husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin makineyi kiralamadan önce müvekkili ...'...
Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında yapılan 15.07.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile taksitli olarak ödendiği, alınan bilirkişi raporu gereğince, satın alındığı tarihten itibaren motosikletin 1 yıl içerisinde farklı arızalardan dolayı 8 kez servise götürüldüğü, halen de kısmen mevcut olan bu arızaların kullanım hatasından kaynak-lanmayıp, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz....