Asliye Hukuk ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın, amacı itibariyle ticari işletme olduğu” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Borçlar Kanununda düzenlenen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin bulunduğu gibi; davanın, TTK'nın 4. maddesinde ticari dava olarak nitelendirilen davalar arasında da yer almadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2019/222 ESAS 2019/856 KARAR DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer yönetim kurulu üyesi Burçin Önal'ın görevlerini yerine getirmediğini, şirketin genel kurul toplantılarını yapmadığını, atıl şirket haline geldiğini, şirketin zarara uğratıldığını, diğer yönetim kurulu üyesinin eylemleri nedeniyle yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin sorumluluk altında kaldığını, şirketin kuruluş amacını kaybettiğini bildirerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 06/05/2019 KARAR TARİHİ : 22/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2021 Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer yönetim kurulu üyesi ...'ın görevlerini yerine getirmediğini, şirketin genel kurul toplantılarını yapmadığını, atıl şirket haline geldiğini, şirketin zarara uğratıldığını, diğer yönetim kurulu üyesinin eylemleri nedeniyle yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin sorumluluk altında kaldığını, şirketin kuruluş amacını kaybettiğini bildirerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir....
Ancak, ortaklar arasında meydana gelen ve güveni sarsan durumlar tamamen davacı ortağın eylemlerinden kaynaklanıyorsa bu durumda haklı sebeple fesih davası açması mümkün bulunmamaktadır. "...Dava, haklı sebeple limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup; mahkemece yazılı gerekçeyle fesih talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği gözden kaçırılması doğru olmadığı gibi davacının, dava dilekçesinde çıkma yönünde irade açıklamasında bulunduğu gözetilmek suretiyle TTK’nın 636/3 maddesinde şirketin feshi yerine ortağı şirketten çıkarma ve/veya başkaca kabul edilebilir bir çözüme karar verilebileceği de düzenlenmişken bu konuda neden bu şekilde bir taktir hakkı kullanıldığı gerekçesi ortaya konulmadan doğrudan şirketin fesih ve tasfiyesine hüküm kurulması doğru bulunmamıştır..." ( Yargıtay 11....
San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
San ve tic AŞ'nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 155169-0 sicil numarasında kayıtlı olup, yönetim kurulu üyelerinin ... ..., ... ..., ... ... olduğu, şirketin yetkililerinin münferiden ... ... ve ... ..., genel müdür ... olduğu, davacıların, davalı şirket sermayesinin%48,6'sını temsil etmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacılar ile davalı şirketin diğer ortakları arasında oluşan ailevi uyuşmazlık ve şirketin uzun yıllardır gayrifaal olduğu belirtilerek, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih ve tasfiyenin uygun görülmemesi halinde davacıların davalı şirketten çıkmasına ve çıkma payı ödenmesi noktasında toplandığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTKnun 531.maddesinde "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler....
uzun bir süredir yapılmaması Uzun bir süredir şirketin ticari faaliyetlerinin sona ermiş olması, Şirketin faaliyetlerine fiili olarak uzun zaman önce son vermiş olması, beş yılı aşkın süredir herhangi bir ad altında satış ve benzeri bir ticari faaliyetinin olmaması, şirketin hiçbir banka hesabı, üzerine kayıtlı taşınır ve/veya taşınmaz malı bulunmaması nedenleriyle feshini talep etme zarureti olduğunu, haklı davalarının kabulünü, davalı şirketin Türk Ticaret Kanununun 636/3. maddesi uyarınca haklı nedenle tasfiyesiz olarak feshine, Karar verilmesini talep ettikleri görüldü....
Şti'ye aktardığını, davacıya şirketten cebir kullanarak uzaklaştırdığını, şirket kayıtlarını usulüne uygun tutmadığını, şirketi zarara uğrattığını bildirmiş, şirketin haklı nedenlerle feshine, davacı şirket ortaklık payının davalıdan tahsiline ve şirketin tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiş, davalının usulsüz işlemlerinden dolayı telafisi güç ve imkansız zararlarının dolmaması amacıyla şirket hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı yanın, dava dilekçesinde adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı yanın her ne kadar adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediği, taraflar arasında bir adi ortaklık sözleşmesinin olmadığını, dolayısıyla tasfiye ve alacak isteminin asılsız ve dayanaksız olduğunu, tarafların...Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.'...
Davalı vekili, limited şirketlerini fesih ve tasfiyesi talebiyle açılan davalarda tüm ortakların davacı ve davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, şirket müdürü...’ın davacı iddialarının aksine tüm görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini,davacının şirketin tüm faaliyetlerinden haberdar olduğunu, davacıya ödenmemiş bir kâr payı bulunmadığını,şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir bir sebebin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Karar sayılı, Şirketin Fesih ve Tasfiyesi konulu davaya ilişkin ilamda, tasfiye memuru ...'un seçilmesine karar verilmiş ise de, ...'...