Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ve 6762 sayılı TTK'nın 435. maddesi uyarınca şirketin feshine karar verildiğini, kararın temyiz edilmeksizin 30.06.2010 tarihinde kesinleştiğini, mahkemenin 21.04.2022 tarihli üst yazısı ile kararın ifasının gereğinin bildirildiğini ancak, mahkeme tarafından fesih kararında herhangi bir tasfiye memuru ataması yapılmadığını, şirketin yetkisi devam eden herhangi bir yönetim kurulu da bulunmadığı için fesih kararı nedeniyle tasfiyeye girecek olan şirket için tasfiye memuru olarak kimin tescil edileceği hususunda tereddüt yaşandığı için mahkemeye fesih kararının ifası için tasfiye memuru atanıp atanmayacağı ile ilgili görüş sorulduğunu, sonrasında da şirketin eski yöneticilerine mahkeme kararı gereğince fesih işleminin tescili için tasfiye memuru tasfiye memuru bildirilmesini içeren TTK'nın 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 36. maddesine istinaden tescile davetler yapıldığını, tescile davet neticesinde şirketin eski yöneticileri tarafından ......

    payını diğer davalı paydaşlara devretme teklifinde bulunduğunu ancak davalıların bu teklifi de kabul etmediklerini belirterek, davalı şirketin ticari faaliyetlerinin fiilen sona ermesi nedeniyle şirket ana sözleşmesinde belirtilen amacı gerçekleştirme imkanı kalmadığından davalı şirketin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Esas sayılı dosyasına verdiği 03/04/2023 havale tarihli dilekçesinde özetle; davanın konusunun genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olduğunu, davacının talep ettiği tedbir taleplerinin ve iddialarının üst mahkemelerde dahil olmak üzere muhtelif davalarda reddedildiğini, şirketin kesin karar istinaden tasfiye sürecinde olduğunu, 18/02/2022 tarihinde müvekkili şirket hakkında fesih ve tasfiye kararı verildiğini, kararın davanın taraflarınca istinaf/temyiz edilmediğini, kararın kesinleştiğini, dosyada kesinleşme şerhi mevcut olduğunu, davacının tasfiye kararını istinaf/temyiz hakkı olmadığını yine üst mahkeme kararlarında vurgulandığını, ayrıca davacının eşi ...'ün de 09/09/2022 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali talebi ile açtığı davada şirketin malvarlığına tedbir konulması istemini belirttiğini ve tasfiye kararının kesin olmadığı iddialarında bulunduğunu, ancak İzmir ..... ATM'nin ... Esas sayılı dosyada tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, İzmir ........

        Esas sayılı davasının açıldığı, şirketin en son 03/05/2012 tarihinde belirlenen müşterek yetkili temsilcilerinin ... ve ... olup yetki sürelerinin 03/05/2017 tarihinde sona erdiği, yetki süresi biten temsilcilerin şirketin olağan ve basit işlerini yürütmesi mümkün ise de, şirketin feshi davasında şirketin temsil edilmesinin önemli işlerden olduğu, bu nedenle yetki süresi biten temsilcinin bu tür davalarda şirketi temsil edebilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki fesih ve tasfiye davasının davacısı ...'ün diğer büyük ortak ... ile müşterek temsil yetkisine sahip olduğu, ...'ün fesih ve tasfiye davasında davacı konumunda olması karşısında diğer müşterek temsilci ...'...

          başka türden borçlandırmalardan kaynaklı gider ve masrafların kendilerine ekonomik güçlükler yükleyebileceğinden davalı şirketin uzun yıllardır ticari faaliyetinin olmaması, şirketin hiçbir zaman kâr edemeyecek olması, davalı şirketin feshi için kanuni haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varıldığından ---- ---- fesih ve tasfiyesine ve şirketin tasfiyesi için tasfiye memuru atanmasına karar vermek gerekmiştir. 6-Hükmün tashihi: Mahkememizin kısa kararında ------ yazıldığı anlaşılmıştır....

            un davalı şirketin faaliyet alanındaki konularda başka bir şirkete ortak olduğu, ortakların bundan sonra bir araya gelerek ticari faaliyette bulunmasına imkan kalmadığı, tarafların anlaşmazlığa düştükleri yıllardan sonra şirketin sürekli zarar ettiği, şirketin gayri faal olduğu, öz kaynaklarını yitirdiği anlaşılmakla, TTK'nun 636/3 maddesinde aranılan şirketin feshi için gerekli haklı sebeplerin oluştuğu sonucuna varıldığından Antalya Ticaret Sicilinin ... sırasında kayıtlı davalı ...'nin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'in atanmasına, tasfiye memuruna 3.000,00.-TL ücret takdirine, kararın ivedilikle Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine, davalı ...'un şirket ortağı olması ve fesih ve tasfiye davasının şirkete karşı açılması gerektiğinden davalı ortak aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

              ----- alıp geri ödemediklerini, şirketin fesih ve tasfiyesi için yasanın aradığı tüm koşulların oluştuğunu belirterek TTK 636 maddesi uyarınca davacı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin sermayesini kaybettiği, şirket ortaklarının birbirlerine karşı olan güveninin kalmadığı, birlikte çalışma iradesinin bulunmadığı bu haliyle şirketin fesih ve tasfiyesi gerektiği, ayrıca şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğinde, diğer ortağın çıkma ve ayrılma akçesi ödenmesi talepleri konusuz kalacak olup, tasfiye neticesinde alacak borç durumları tasfiye memurunca hesaplanacağı, birleşen dava şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik olup, davayı açan, iki ortaklı limited şirketinin yetkili temsilcisi ... olup, fesih ve tasfiye davasının şirket aleyhine açılması gerekmekte ise de, temsilci olan ortağın davacı olduğu dikkate alınarak, diğer ortağın fesih ve tasfiye davasında, şirketi temsil etmesi gerekmesi nedeniyle, diğer ortak olan ...’a husumet yöneltilmesinde sakınca olmadığı, ancak fesih ve tasfiyeye yönelik olan birleşen davada davalı gösterilen ...'...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/592 KARAR NO: 2021/220 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 05/11/2019 KARAR TARİHİ: 07/04/2021 Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle, şirketin organsız kaldığı ve feshi için haklı sebeplerin olduğu ileri sürülerek davalı şirketin feshine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir....

                    hâlinde ---- ----feshine, şirketin ticari faaliyetini sürdürebilmesi için resmi merciler nezdinde temsilini ve yönetimini zorunlu kılan mevzuattan kaynaklı süreli ve ivedi işler bulunması sebebiyle ileride doğması kuvvetle muhtemel olası zararların önlenebilmesi adına Dava sonuna kadar tedbiren görev ve yetki sınırlarının Sayın Mahkeme'ce takdir ve tensiple belirleneceği şekilde müvekkilin veya mahkemenin seçeceği bir kişinin şirketi yönetim ve temsile yetkili kayyım olarak atanmasına, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu