Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/814 Esas KARAR NO : 2023/402 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/12/2021 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/06/2022 KARAR TARİHİ : 27/04/2023 Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ASIL DAVA ... ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/......

    E, sayılı takip dosyasında borçlu şirketin kar payı ve tasfiye hissesine yönelik gerçekleştirilen haciz işlemi ile ortaklığın son bulduğunu, davalıların teşkil ettiği adi ortaklıktan doğan borçlu ortağa ait kar payı ve tasfiye edilmesi neticesinde borçlu ortağın hissesine düşecek tasfiye hissesinin müvekkilin alacağı lehine hacizli olduğundan, tasfiye aşamasında kar payının ve tasfiye neticesinde tasfiye payının tedbiren korunmaması halinde ,müvekkilinin alacağının tahsilinin imkansız hale gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle borçlu ortağa düşecek kar payı ve tasfiye hissesinin tespitine kadar geçecek sürede adi ortaklığın alacaklarının verilecek tedbir kararı ile ilgili kurumda veya mahkeme veznesinde muhafaza edilmesini, davalıların teşkil ettiği ortaklığın feshi ile tasfiyesine, tasfiye işlemlerinin mahkeme tarafından yapılmasına, tasfiye neticesinde hesaplanacak borçlu ortak ... Müh. Müş. Ve Tic. Ltd. Şti.'...

      .” ve 508/2’inci maddede ise “Yıllık kar, yıllık bilançoya göre belirlenir” denilmektedir....

        Uyuşmazlık; davacının dayandığı sebeplerin ortaklıktan çıkmak için haklı sebep olup olmadığı ve talep edebileceği ayrılma akçesi hususundadır. Şirketin iki ortaklı şirket olduğu, davacının %20 hisse sahibi dava dışı ortağın da %80 hisse sahibi olduğu hususları ihtilafsızdır. SMMM Bilirkişi ... tarafından düzenlenen ... tarihli raporda sonuç olarak; Dava dosyası ile davalı tarafın ..., ..., ..., ..., ... yıllarına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler de, ... Şti. şirket ortağı ...' in ... tarihinden ... tarihine kadar şirket müdürü olduğu, şirketi münferiden temsil ettiği ve şirket ortaklığının da ... tarihinden itibaren devam ettiği, ... Şti. şirket ortağı ...' in hisse oranı %20, Sermaye payı ... TL olduğu, ... Şti. şirket ortağı ...' in ... tarihinden itibaren şirketin ortaklığını ve müdürlüğünü münferiden sürdürdüğü ve hala devam ettiği, ... Şti. şirket ortağı ...' in hisse oranı %80, Sermaye payı ......

          yıllarına ait genel kurul toplantılarında kar payının dağıtıma ilişkin genel kurul kararı alınmadığı, şirketin 2008 ve 2009 yıllarına ait genel kurullarının ise dava tarihi itibariyle yapılmadığı, kar payı dağıtımı konusunda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, dava yoluyla kar payı istemenin ise TTK ya uygun olmadığı, kaldı ki davalı şirketin 2008 ve 2009 yıllarında zarar ettiği, borca batık olduğu, karı bulunmadığı sabittir.Bu nedenle davacının istemi kabul edilmemiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davalıların husumet itirazının reddine, 2-Davalı tarafın taraf sıfatı itirazının reddine, 3-Davacının kar dağıtımı isteminin reddine, 4-Davacının tazminat talebinin kabulü ile 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan alınıp davalı ......

            Mahkemece "Tüm yukarıda açıklananlar, bilirkişi kurulları raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacın davalı şirkette 01.09.2001- 01.05.2005 ve 04.11.2006- 04.02.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı, çalıştığı ilk dönemin 01.02.2005 tarihinden önce kar payı aldığını gösteren tarafların birlikte imzasının bulunduğu bir belge de bulunmadığı, davacıya 2005/0cak ayına kadar kar payının ödendiği, imzalanan kar payı sözleşmesi 01.02.2005 tarihli olup, davacı kendi isteği ile 01.05.2005 tarihinde iş akdini feshettiği ve 18 ay süreyle başka bir firmada çalıştığını, daha sonra 4.11.2006 tarihinde tekrar davalı şirkette çalışmaya başladığını, dosya kapsamında 04.11.2006 tarihi ve sonrasında yeni bir kar payı sözleşmesinin imzalanmadığı, davacının istifasıyla ortadan kalkan "kar payı sözleşmesine" dayanılarak alacak talebinin yerinde, ayrıca davacının iş akdini kendisi feshetmesi nedeniyle herhangi bir kazanç kaybının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek...

            Noterliği’nin 11.12.2018 tarihli ve 13418 no ile yapılan “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” ile söz konusu şirketin %5 hissesini, 500.000,00 TL karşılığında devraldığını, şirketin merkezi, Ankara'ya taşınarak Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne 429785 sicil numarasında tescil edildiğini, davalının adı geçen şirketin %50 hissedarı olmasının yanısıra, halen şirketin süresiz, münferit imza yetkisini haiz şirket müdürü olduğunu, müvekkili, şirket hissesini devraldığında davalının ortaklara düzenli olarak kar dağıtımı yapacağını taahhüt ettiğini ve bu hususun müvekkili dahil tüm ortaklar tarafından da kabul edildiğini, buna karşın şirket müdürü olan davalının Eylül-2019'dan itibaren ortaklara kâr payı ödemesini durdurduğunu ve ortaklara bilgi vermeyi de reddettiğini, bunun üzerine müvekkilinin 30.09.2019 tarihinde elektronik posta aracılığıyla "01.01.2019 ile 31.08.2019 arasındaki şirket banka kayıtlarının, şirketin şubelerden alacaklarının, tüm şirket borçlarının bildirilmesini" talep ettiğini...

              ın eşi ve 1/4 paylı mirasçısı olduğunu, murisin vefatından sonra şirkete ortak olan müvekkiline bugüne kadar kar payı ödenmediği gibi şirkete ilişkin kendisine hiçbir bilgi verilmediğini ve ortaklar kurulu toplantısına da çağrılmadığını, müvekkiline şirket hissesine ait kar payının ödenmediği, şirketin işleyişi ve kar zarar durumuyla ilgili bilgilendirme yapılmadığı ve tamamen şirket yönetiminin dışında tutulmaya çalışıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaylı ile şimdilik 5.000 TL şirket kar payı alacağının murisin vefat ettiği 23/01/2005 tarihinden itibaren işlemiş faiziyle birlikte davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır....

                Burada davalı şirket yönetim kurulu bir kısım üretim ünitelerinin teknolojisin eskidiği, bunların yenilenmesi gerektiği, yeni bir fabrika binasının yapılmasının zorunlu olduğu hususlarını gerekçe göstererek davacının kar payı dağıtım önergesine karşı çıkmıştır. Anonim şirketlerde kar payı TTK'nun 507 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde, her yıl ortaklara kar payı dağıtma zorunluluğu getirmemiştir. İhtiyaç duyulması halinde hiç kar payı dağıtılmaması ve bunun yerine ilgili dönem karının şirket bünyesinde tutulması, TTK'nun sistemi içerisinde mümkün kılınmıştır. Yasal düzenlemeye göre; yıllık kardan kanuni ve esas sözleşmesel yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmın dahi TTK'nun 523/2'nin tanıdığı olağanüstü yedek akçe ayırma yetkisine istinaden pay sahiplerine dağıtılmaksızın, bütünüyle bünyede tutulmasının mümkün olduğu görülmektedir. Ancak, olağanüstü yedek akçe ayırma yetkisi kullanılırken TTK'nun 523/2 koşullarının varlığı da doğal olarak aranacaktır....

                  Buna rağmen, kar payı almadığı halde şirket borçlarına muhatap bırakılan davacı küçük pay sahibi ortağın, ortaklığa devam etmesi beklenemez. Bu olgu dava dışı hakim ortak ve yönetici müdürün asli görevlerini layıkıyla yerine getirmediğini göstermektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının kar payı almaması ve şirketin kamu borçlarına maruz kalması hususları kümülatif olarak değerlendirildiğinde TTK'nın 638/2 maddesi gereğince çıkma için haklı sebebin somut olay itibariyle oluştuğunun kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu