Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu işlemlerden haberdar olmadığını belirterek davalı şirketin tür değişikliği işlemi ile davalının yönetim ve temsil yetkisine dair alınan kararların iptaline, müvekkilinin şirket payının davalıya devrine ilişkin işlemin iptaline, şirket hisselerinin müvekkiline ait olduğunun tespitine, bu hususun ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına, müvekkilinin zararına sonuç doğurması muhtemel olacak şekilde yapılan her türlü işlemin iptaline, tescil ve ilana tabi olanların tespiti ile tescil ve ilan edilmesine, müvekkilinin hissesine el konulması nedeniyle oluşan zararlarının tespiti, yoksun kalınan kar payı ve sair hakları ile davalının kasıt, ihmal ve hafif ihmali ile sebebiyet verdiği zararlarının tam tespiti ile fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Şirketin nihai amacının kar elde etmek olması ve pay sahibinin kar payı hakkının vazgeçilemez ve kazanılmış hak niteliğinde olması nedeni ile Anonim Şirketin pay sahiplerine dağıtılacak karı bulunuyorken iyi niyet kurallarına aykırı olacak şekilde, keyfi olarak ve gerekçesiz kar payı dağıtılmaması yönünde karar alınamayacağı dikkate alındığında, Genel Kurulda buna ilişkin altıncı maddede kar payı dağıtılmaması gerekçesinin "gelecek yıllarda kullanmak üzere kar payı dağıtılmayacaktır" şeklindeki açıklamanın da yeterli olmadığı dikkate alındığında, Kar payı dağıtılmama gerekçesi yetersiz olup, dağıtıma elverişli kar da bulunduğu anlaşılmakla buna ilişkin genel kurulun altıncı maddesinin iptali yoluna gidilmiş, Yukarıda açıklanan gerekçe ile dosya kapsamı ve özellikle bilirkişi raporlarında yapılan tespitler (davalı şirketin kayıtlarının usulüne uygun tutulması, üçüncü kişi olan şirketler ile borç ve alacak ilişkisi ile açılan hesapta usulsüzlük bulunmadığı) dikkate alındığında, üçüncü,...

    e ise 47.938,00TL kar payı ödemesi yapıldığının bildirildiği, bu ödemelerin geçmiş yıl kar payı ödemelerine ilişkin olduğu açıklandığı, anılan miktar her bir davacının hesaplanan kar payı alacağından düşüldüğü, davacılar, davalı şirket haricinde bu şirketle bağlantılı olduğunu iddia ettikleri ... ...gelir ve kar durumunun değerlendirmeye esas alınmasını da istediği, anılan şirketlerin işbu dosyada davalı olarak gösterilmediği, her şirketin ayrı bir tüzel kişiliği olduğu, dosyada davalı olarak gösterilmeyen bu şirketlere yönelik talebin anılan nedenle redd gerektiği, davacıların her birinin talep edebileceği kar payı alacağından davacılara yargılama sürecinde yapılan kar payı ödemeleri düşülmesi neticesinde davacı ...'ın (73.575,53TL - 1.500,00TL) 72.075,54TL isteyebileceği, diğer davacı ...'...

      müdürlüğünden azli ile şirkete kayyım tayın edilmesine, ortaklar kurulu kararının yokluğunun tespiti ve iptaline, 2002 yılından itibaren şirket bilanço karlılığı ve gerçek karlığı ile şirket taşınmazlarından elde edilen kira gelirlerinin tespiti ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00- TL işlemiş ticari faizi ile birlikte öncelikle payları oranında davacılara, olmadığı takdirde şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bu yetki Genel Kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. ---- şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden -----ortağına kar payı talep etme yetkisi vermeyecektir.Şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Kar payı, Genel Kuruldan verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale gelir. Genel Kurul da kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kar payı dağıtımının yapılması mümkün değildir. Genel Kurul tarafından kar payı dağıtılmamasına karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının iptali istemi ile dava açılması mümkün ise de kar payının tespiti ve ödenmesine yönelik olarak doğrudan dava açılması mümkün değildir....

        den miras yoluyla edindiklerini, bugünde kadar kendilerine herhangi bir kar payı ödenmediğini, genel kurullarda buna ilişkin karar alınmadığını, bu durumun TTK'nun hükümlerine aykırı olduğunu, davalı şirketin gelir durumunun iyi olduğunu, bu şirket bünyesinde faaliyet gösteren başka şirketlerde olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketin yönetimine dahil edilmediklerini, yapılacak yargılama sürecinde davalı şirket ve bu şirkete bağlı tüm şirketlerin gelirlerinin ve ortaya çıkan kar paylarının tespitini istediklerini, davalı şirketin ana şirket olduğunun kabulü ile bu şirkete bağlı olarak kurulan diğer şirketlerin gelirleri belirlendikten sonra davacıların hissesine düşen kar paylarının tespiti yoluna gidilmesini, 01.01.2009 ile 12.02.2015 tarihleri arasında miras bırakanın ortak olması nedeniyle davacıların vareset ilamı kapsamında kar payı hisselerinin belirlenmesini, 12.02.2015 tarihinden, dava tarihine kadar ise müvekkillerinin kar paylarının belirlenerek hüküm altına alınmasını talep...

          Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, incelenen şirket defterlerinde davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki kaydına veya davacının şirket ile herhangi bir ortaklığının bulunduğuna veya davalı şirket tarafından davacıya herhangi bir kar payı vs. ödendiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davalı şirketin ... ... şahıs firmasının devamı niteliğinde bulunduğu ve davacının da bu firmanın gizli ortağı olduğu, bu firmadan davalı şirkete devredilen makine vs. emtia ile bu şirketin karları nedeniyle davalı şirketin de gizli ortağı olduğu iddialarının ispatı yönünde geçerli hiçbir delil sunulamadığı, davalı şirketin aynı adreste kurulmuş ve faaliyetini ... şahıs şirketinin demirbaşları ile sürdürüyor olmasının, şirketlerin birbirinin devamı niteliğinde olduğunu ispata yeterli bulunmadığı, kaldı ki davalı şirketin kayıtlarındaki demirbaş ve makinelerin ... şahıs şirketinden fatura karşılığı satın alındığı ve bedelinin ödendiği, davacının,...

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/470 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, şirket müdürünün 2011- 2012- 2013- 2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, müvekkillerinin keşide ettiği ihtarnamelerle şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep etmiş ise de, müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, şirket müdürünün bu tutumu nedeniyle şirket işleri ve hesapları konusunda gerekli ve yeterli bilgiye sahip olunamadığını, bu konudaki hakkının engellendiğini bildirerek müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını bildirerek müvekkillerinin anonim şirket ortaklığından çıkarılmasını, kendisine ortaklık payının gerçek değerinin ve kar payının...

            DAVA : Ticari Şirket Çıkma Payının Tespiti ve Ödenmesi DAVA TARİHİ : 23/01/2023 KARAR TARİHİ : 25/01/2023 YAZIM TARİHİ :26/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket çıkma payının tespiti ve ödenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ... Koltuk Teks.İnş.Nak.Truzim İhracaat İthalat San.Tic.Ltd.Şti.'nin %25 hissedarı olduğunu, davalıların da %25 hissedar olduklarını, müvekkilinin yıllarca şirket için emek verdiğini, davalı ...'...

              ve şirket hakkında hiçbir bilgi verilmeyen müvekkiline kar ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin on yılı aşkın bir süredir hiçbir gelir elde edemediğini, Davacının öncelikle kanunen zorunlu olan kar dağıtımlarını yapmasını daha sonra müvekkilinden ediminin yerine getirilmesini istemesi gerektiğini, Davacının varsa alacağını istemeden icraya ve davaya konu etmesinin usulsüz ve kötü niyetli olduğunu, Sermayeye ihtiyacı olmayan ve kar dağıtımı yapmayan karlı bir şirket yönetiminin sırf müvekkilini mağdur etmek için açtığı davanın reddinin gerektiğini, 2009 yılından beri Genel Kurullardan müvekkilinin haberi olmadığını ve kar payı verilmediğini, Sermaye artış kararından sonraki dönemde şirket karlarından müvekkiline ödenmesi gereken payının belirlenmesini ve dağıtılmasına karar verilmesini, Kar payı dağıtmayan şirketin feshine karar verilmesini karşı dava olarak talep ettiklerini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında Kar Payı Dağıtmamanın Başlı Başına şirketin feshine yeterli olduğunu, ( Yargıtay...

                UYAP Entegrasyonu