Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanuni temsilcilerin asıl mükellef dışındaki diğer sorumlulardan talepte bulunabilmesi için öncelikle bu kamu alacağının asıl yükümlüden tahsilinin mümkün olmaması gereklidir. Zira asıl yükümlüsünden tahsili mümkün olduğu halde bu alacağı kamu idaresine ödeyen kanuni temsilcilerin, asıl yükümlü dışındaki diğer sorumlulardan rücuen talepte bulunmaları mümkün değildir. Ödenen kamu alacağının asıl yükümlüden tahsil imkanı bulunmadığı anlaşıldıktan sonra, diğer yükümlülerden rücu oranının ne olacağı konusunda ise bir ayrıma gidilmelidir. Buna göre limited ve kolektif şirketlerde temsilcilerin kamu alacaklarından sorumluluğu ortaklık sıfatına bağlı olduğundan, bu kişilerden ancak ortaklık payları oranında rücuen talepte bulunulabileceği kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle limited ve kolektif şirketlerde kamu alacağından her ortak kendi payı oranında sorumlu olup bu payı haricindeki ödediği kısım için diğer ortaklara rücu edebilir....

    İNCELEME VE GEREKÇE Talep, kâr payı alacağının tahsili istemli açılan dava içinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 17.02.2023 tarihli ara kararının istinafına ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati tedbirin koşullarının bulunup bulunmadığının HMK'nın 389 vd. hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda davacı, geçici hukuki koruma kararı verilmezse telafisi güç veya imkansız zararların doğacağını ve davadaki haklılığını yaklaşık olarak ispatlamalıdır. Kaldı ki davadaki talep kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, sonuç olarak para alacağının tahsili istemi mahiyetindedir....

      Dosyanın incelenmesinden; 9.1.1989 günlü beyanname kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 213 sayılı Kanunun 10'uncu maddesine göre değil, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını diğer ortağa devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluktur. Bir başka anlatımla ortaklık payı kimde ise, sorumlu o kişidir....

        Noterliği ... yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliği tarihinden itaberen işleyecek ticari faizi ile birlitkte Davalı şirkete yönelik: müvekkilin ortaklıktan haklı sebebe dayalı olarak çıkmasına karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan ayrılma akçesinin tespiti ile belirlenen ortaklıktan ayrılma akçesinin şimdilik 1.000.TL olmak üzere ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan haklı sebeple çıkmasına karar verilmesi üzerine müvekkile ait olan %20 şirket payının ticaret sicilindeki müvekkil adı ve payının terkini ile bu %20 lik payın şirket adına tesciline veyahut şirket tasarrufuna bırakılmasına, müvekkili davacıya ödenmesi gereken, davalı şirket tarafından ödenmeyen, kar payı ve her türlü gelirin tespiti ile bunlar için şimdilik 1.000,00....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/680 Esas KARAR NO :2022/528 DAVA:Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin), Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:22/10/2021 KARAR TARİHİ:07/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin), Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalının ... ve Dış Ticaret Limited Şirketi, 24.06.2008 tarihinde kumaş toptan ticaret ve şehir içi banliyö ve kırsal alanda kara yolu ile personel, öğrenci ve benzeri grup taşımacılığı olarak kurulmuş iki ortaklı bir şirket olduğunu, şirketin kuruluş sermayesi 500.000-TL olup %50 hisse müvekkil ... ve %50 hisse davalı ...'...

            Noterliğinin 11.05.2007 tarih ve ...yevmiye nolu genel adi ortaklık sözleşmesini feshettiklerini, müvekkilinin yaklaşık 250.000-TL zararı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL'nin davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsiline ve davanın Mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile fiili ve hukuki irtibat nedeni ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; asıl dava yönünden tarafların kurmuş oldukları adi ortaklık çerçevesinde gerçekleştirilen, ancak tüm faaliyetleri davalı şirket üzerinden yürütülen inşaat faaliyetinden tespit edilecek kar payının davacıya ödenmesi, birleşen dava yönünden adi ortaklık kapsamında meydana gelen birleşen davacının 250.000,00-TL maddi zararının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL'nin birleşen davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

              İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2008 ve 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin söz konusu şirketin bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle kanuni temsilcinin ikametgah adresinde tebliğ edildiği, şirket hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu ile belirlenen takip ve cebren tahsil yollarının tüketildiği ve kamu alacağının şirketin mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı olayda davacının ortak olduğu dönemlere ait kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

                lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Davacı hisse devri ile ortaklık tasviye sözleşmesine göre hissesini davalı------- devir ettiğini şirket müdürlüğünden 22/11/2011 tarihinde ayrıldığını davalıların yapması gereken işlemleri sözleşmeye göre yapmadığını davalılara ihtarname gönderdiğini ayrıca gereğini yapmadıkları için dairesindeki ipoteğin kaldırılmamasından dolayı dairesinin satılıp borcunu kapattığından bankalara çok fazla faiz ödediğini iddia ederek uğramış olduğu zararın 35.000,00 TL'sini ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili davacının tam olarak neyi talep ettiğinin anlaşılamadığını kısmi dava açılamayacağını müvekkili şirketin sözleşmede kaşesi veya temsilen atılan imzasının olmayıp davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini davanın zamanaşımına uğradığını noterde yapılan devir sözleşmesi sonucunda davacının hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Taraflar arasında...

                  şirketin ortağı olan davacının ortaklık payını 06/06/2008 tarihinden önce 12/12/2005 tarihinde devrettiğinden, söz konusu şirketin, ortaklık payının devri öncesine ve sonrasına ilişkin borçlarından, sorumlu tutulamayacağından şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/1241 ESAS - 2019/842 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Afyonkarahisar 2....

                    UYAP Entegrasyonu