esas sayılı dosyasında yapılan yargılama devam etmekte iken davalı şirketin tasfiye haline geçtiğini, 17.03.2020 tarihinde bu durumun ticaret siciline tescil edildiğini, Tasfiye sürecini yönetmek için tasfiye memuru olarak şirket ortaklarından ...'ın genel kurul kararı ile seçildiğini, tasfiye memuru ...'ın (T.C. Kimlik No: ...... ) Mayıs 2020’de vefat ettiğini, davalı şirketin buna rağmen usulüne uygun olarak yeni bir tasfiye memuru atamadıklarını, davalı şirket tasfiyeye geçmiş olduğundan davalı şirketin Bakırköy .........
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz başvurusu; hakkında düzenlenen 18.12.2000 tarih ve 2000/159-49 sayılı vergi inceleme raporunda komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğu belirtilen davacı Şirket adına; beyanname vermediği dönemlere ilişkin olarak, düzenlediği tespit edilen üç adet faturadan hareketle re'sen takdir edilen matrahlar üzerinden uyuşmazlık konusu dönemler için katma değer vergisi salınması ve ağır kusur cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptaline dair Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan...
Şirketi'nin açıldığını, müvekkilinin birkaç ay bu şirkette çalıştığını, müvekkiline çalıştığı süre zarfında ... ile ... tarafından asgari ücret ödendiğini, sonra da işten çıkarıldığının söylendiğini, dolayısıyla müvekkil resmiyette dava konusu şirketin sahibi olarak görünse de gerçekte hiçbir zaman söz sahibi olmadığını, müvekkilinin ... ile ... isimli kişilerin de şirketi terk ettiklerini öğrendiğini, dava konusu şirket ticari faaliyet göstermediğini, işbu nedenlerle dava konusu ... Ltd. Şirketi'nin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, şirketin tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirket tek ortaklı olup, TTK'nın 636. maddesi gereğince tek ortağın genel kurul kararı ile şirketin sona ermesine karar verip, tasfiyeye sokması mümkün olmakla hukuki menfaat bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ltd.Şti." de davacı müvekkilinin %17, davalı tarafın %83 pay sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin imzalarını taklit ederek yaptığı genel kurullar sonucu şirketin içini boşalttığını, müvekkiline şirket için kredi çektirerek borçlandırdığını, sermaye artırımına gidildiğini, Şirketin tasfiyeye sokulduğunu,davalının daha da rahat hareket edebilmek için, kendisini de tasfiye memuru olarak atadığını, Yapılan genel kurullarda; " .. Şirketin ömrü 99 yıl olarak belirlenmiştir. Şirketin sermayesi 60.000 TL dan 820.000 TL na çıkarılmış, müvekkili adına 140.000 TL sermaye artırımı taahhüdünde bulunulmuştur. Şirketin tasfiyeye girmesine, davalının ibra edilmesine, gene davalının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. " şeklinde kararlar alındığını, kararların iptali için davalar açıldığını Ayrıca davalının bu haksız fiilleri nedeniyle "Resmi Evrakta Sahtecilik ve Şirket Yöneticisinin Nitelikli Dolandırıcılığı suçları yönünden ... C. Başsavcılığına müvekkil tarafından 2015/......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/987 Esas KARAR NO : 2021/1151 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 24/11/2021 KARAR TARİHİ : 08/12/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ..., müvekkil davacı ... ve diğer davalı ... tarafından 200.000,00 TL sermaye ile kurularak, 29.06.2018 tarihinde ticaret sicil tescili gerçekleştirildiğini, Şirket ana sözleşmesi ile; şirketin sermayesi "beheri 25,00TL değerinde 8000 paya ayrılmış toplam 200.000TL" olarak belirlenmiş olup, müvekkil davacı ... 4000 paya karşılık 100.000TL sermaye nakdi olarak taahhüt edilmiş ve diğer davalı ......
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 26/01/2023 KARAR TARİHİ : 07/09/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... ile davalı ... arasında 04.01.1995 tarihinden bu yana %50' şer hisse ile Gülbahçe Mah. Gürgen Sok. No:3 Osmangazi/ Bursa adresinde metallerin makinede işlenmesi (torna tesfiye işleri, metal parçaları delme, tornalama, frezeleme, rendeleme, parlatma, oluk açma, perdahlama, birleştirme, kaynak yapma vb.) alanlarında faaliyet gösteren ... Ort - Gümtaş Torna Yedek Parça unvanlı adi ortaklık kurulduğunu, bu adi ortaklığa ilişkin ise Bursa 18. Noterliğinin 11.11.2008 tarihli ve 14344 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, söz konusu ortaklığın faaliyetlerini kuruluşundan itibaren müvekkili adına eşi ... ve diğer ortak ... adına ise eşi ...'...
cari hesap ve defterlerde açılmış bir muavin kaydının bulunmadığını, şirket üstünde görülen araçların halen şirket üzerinde olduğu, satışı yapılmış ise satışların defterlerde gözükmediği, hiçbir tahsilatın yapılmadığı gibi ödemede bulunmadığı, dava dışı tasfiye halindeki...Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/66 Esas KARAR NO : 2024/329 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 23/01/2024 KARAR TARİHİ : 17/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; ...Tarım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin, davacı müvekkili ve davacı müvekkili ile aynı durumda bulunan birçok kişinin açmış olduğu hizmet tespiti davalarında davalı durumda olduğunu, söz konusu şirketin, 6102 sayılı TTK'nun geçici 7, maddesine göre münfesih sayılması nedeniyle resen terk durumda olduğundan ihyası ve şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğini, ancak, evvelce açılmış bulunan hizmet tespiti davalarında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla İzmir......
ile örtüşmediğini, ticari defterler üzerinde yapılacak basit bir inceleme ile dahi müvekkili şirketin dava konusu taşınmazın ticari işletmesini yürütmediğinin açıkça anlaşılabileceğini, hem müvekkil şirkete borçlu olan hem de borçlarını ödemede temerrüte düşen kiracısı şirket ile muvazaalı bir girişimde bulunması müvekkilin ticari itibari hayatın olağan akışı gereği ve mantıken imkansız olduğunu, TTK m. 11 uyarınca şartları sağlamayan ve sağlamasına olanak bulunmayan dava konusu taşınmazın devrinin müvekkil yönünden ticari işletme devri mahiyetinde kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını yerel mahkeme kararında müvekkiline atfedilen kötü niyetin gerekçesinin bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Bu nedenle tasfiye edilerek tüzel kişilikleri sona eren kurumlar vergisi mükellefleri adına, tasfiyeye giriş tarihinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi vergilendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği sona eren ve bu nedenle borçlandırılmasına hukuken imkan bulunmayan şirketlerin hukuksal varlığının devam ettiği dönemlere ait olup, ikmalen veya re'sen tarhı gereken vergi ve kesilecek cezalardan sorumlu tutulacaklar konusundaki hukuki boşluk, 5520 sayılı Kanun'un 17. maddesine eklenen ve yukarıda kuralına yer verilen 9. fıkra ile giderilmiştir. Buna göre; tüzel kişi kanuni temsilcisinin, tasfiyesi tamamlanmış ve ticaret sicilinden kaydı silinmiş tüzel kişiler adına 03/07/2009 tarihinden itibaren yapılacak tasfiyeye giriş tarihinden önceki dönemlere ilişkin tarhiyatların muhatabı olabileceği, başka bir ifadeyle söz konusu tarhiyatların müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden biri adına yapılabileceği açıktır....