WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ortaklık kurmak istediğini, talebi üzerine 25.04.2014 tarihinde davalı şirketi bu kişiye devrettiğini, 6 yıl boyunca fırını beraber işlettiklerini, aralarında sözlü olarak adi ortaklık kurulduğunu, emeği ve ticari ilişkilerini ortaklığa getirdiğini, anlaşmazlıklar başlaması üzerine...'ın müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalı şirket yetkilisinin müvekkilini ortaklıktan saf dışı bırakmak istediğini, ortaklığın bulunduğuna dair ikrarının olduğunu ileri sürerek; taraflar arasında adi ortaklığın var olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalıya tebligat yapılmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının eda davası açarak iddiasını ileri sürmesi gerekirken tespit davası açmasında hukuki bir yararının bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07.07.2022 NUMARASI : 2021/498 ESAS DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli), Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin), Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/07/1992 yılında Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesiyle Kemal Ilıcak'tan %51 hisseyi, Beyoğlu 35. Noterliği 11/06/2009 tarih 27201 yevmiye nolu hisse satış ve temlik sözleşmesi ile %5 hisseyi devralarak toplamda %56 oranında hisse sahibi olduğunu, 11/01/2013 tarihli gazetede genel kurula çağrının yayınlandığını ve yapılan genel kurul toplantısında müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, tereke memuru T3 tarafından danışıklı satışla hisselerin T2'e devredildiğini, İstanbul 1....

    Somut olayda davacı, davalı şirket ile aralarında ikinci el araç alım satımı yapmak konusunda sözlü olarak adi ortaklık kurduğunu ileri sürerek, fiilen sona eren ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise ortaklık ilişkisini inkar etmişlerdir.Taraflar arasında ortaklığa ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı, davada delil olarak kendisine ve davalı şirkete ait banka hesap hareketleri ile davalı şirket ortağı ... tarafından yazıldığını iddia ettiği ajandaya dayanmıştır. Taraflara ait banka hesap hareketleri adi ortaklığın varlığını kanıtlayacak nitelikteki (davalı tarafından düzenlenen) belgeler değildir. Davacı tarafça sunulan ajandadaki yazılar ise davalı tarafından kabul edilmemiş, bu belgenin şirketi temsile yetkili ortak tarafından yazılmadığı, bu nedenle davalı şirket açısından bağlayıcı olamayacağı belirtilerek bu belgeye karşı çıkılmıştır....

      Sözleşme ve BK. 539.madde uyarınca tasfiyede önce şirketin borçlarının ödenmesi, ortakların herbirinin şirkete verdiği avanslar ile şirket için yapılan masrafların ve sermayelerin iade olunması, şirketin mevcudu, borçları ve avans ve masraflarının tediye olunmasından sonra sermayelerin iadesine kafi gelmemesi halinde de zararın ortaklar arasında taksim olunması zorunludur. Bir başka anlatımla ortakların verdikleri sermayeleri geri alabilmeleri için öncelikle şirketin zarar etmemiş olması gerekir. Adi ortaklığın zarar etmesi halinde ise ortağın verdiği sermayeyi ve demirbaşlardan hissesine isabet edecek miktarı isteyebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda öncelikle adi ortaklığın kazanç elde edip etmediğinin saptanması gerekir. Dava konusu olayda bilirkişiler dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ve alınan hakedişleri inceleyerek dava konusu adi ortaklığın kar veya zarar edip etmediğinin belirlenemediğini bildirmişlerdir....

        Adi Ortaklığı'nın tüzel kişiliğinin olmaması sebebiyle davada taraf olma ehliyeti bulunmadığını, adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından mütevellit davada taraf olma ehliyeti olmadığını, adi ortaklığa karşı açılacak davaların adi ortaklığa karşı değil, adi ortaklığın ortaklarından biri yada bir kaçı aleyhine açılması gerektiğini, iş bu davanın öncelikle esasa girilmeden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket ile davacı taraf arasındaki ticari ilişkiye göre; davalı şirketin davacı taraftan dergi temin ettiğini, ancak söz konusu dergilerin davalı şirket tarafından talep edilen özelliklerde hazırlanmaması nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık oluştuğunu, davalı şirket tarafından satın alınan dergilerin kağıt ve baskılarında bir takım kusurlar mevcut olduğunu, davalı şirketin bu dergileri kullanmadığını ve büyük sıkıntılar yaşadığını, davacı şirketin teslim edilen dergilerdeki ayıpları gidereceğini belirtmesine karşın...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/638 Esas KARAR NO : 2022/799 DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 07.11.2019 KARAR TARİHİ : 22.09.2022 Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı.... A.Ş. vekilinin İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında açılan davada 16.07.2019 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin ... İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında ki ticari ilişkiye binaen İzmir .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas dosyasında takip başlatıldığını ve kesinleştiğini, takibin kesinleşmesiyle borçlu şirketin ortağı bulunduğu ... İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti — .... Ve San. Tic. A.Ş. adi ortaklığının tasfiye payına haciz konularak, borcun ödenmesi konusunda müzekkere çıkartıldığını, borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığını, ödeme yapılmamasına karşılık müvekkilinin dava açmak için yetki verilmesi için İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin...... E. — .......

            ticari kayıtlarının incelenmesinde, adi ortaklığın ---- kayıtlarının ibraz edildiği, adi ortaklığın defterinde --------yazdığı; buradan da yabancı şirket olan ortak tarafından da davacımızın taşeronluğunun kabul edilmekte olduğu; adi ortaklığın 31/12/2016 tarihli ticari defter kapanışında davacının 123.446,69 TL borçlu olduğunun görüldüğü, davacının ticari kayıtlarında ise adi ortaklığa karşı herhangi bir borcun görülmediği, ancak davacı tarafça adi ortaklığa yönelik kesilen bir faturanın da görülmediği, ------ kuruluna beyan edilen davacımıza ait prim tahsilatı açıklamasıyla 50.769,22 TL ödeme yapıldığına dair beyanının bulunduğu, ayrıca -------17.025,19 TL ve 26.149,34 TL lik prim tahsilatı beyanlarında bulunulduğu görülmüştür.Mahkememizce toplanan tüm deliller ve önceki raporlara itiraz sonunda alınan 06/12/2023 tarihli raporda;''Davacı- alt yüklenici sıfatı ile------davalılardan yüklenici sıfatı ile ----- arasında----- davalı -------Tarafından fesih edilmesi üzerine davacının yapmış...

              HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez....

                HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez....

                  Anılan Kanunun 4.maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle değişik 6102 Sayılı TTK'nun 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır....

                  UYAP Entegrasyonu