Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket A.Ş. olup, ortaklarından ayrı bir tüzel kişiliği vardır. Her ne kadar şirket yetkilisi (aynı zamanda ortak) ... hakkında da dava açılmış ise de; ortağın haksız fiili sübuta ermesi halinde şirketin ortağa sorumluluk davası açması mümkündür. Kaldı ki, henüz ortak hakkındaki dava devam etmektedir. Davanın kambiyo senedine dayanması ve imzanın şirket adına atılması nedeniyle şirket tüzel kişiliği bakımından senedin bağlayıcı olup olmayacağı şirketin borç altına girip girmeyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir. Bilirkişi raporu, ceza dosyası, sanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre senetlerin lehtarı olan ...San. Tic. Ltd. Şti.'nin davacı şirketten alacaklı olmadığı, dava konusu senetlerin davacının ticari defterlerine kayıtlı olmadığı sabittir. 2014 yılında davacı şirket ile davalı .... Ltd. Şti. arasında faturaya dayalı bir alışveriş bulunmamaktadır....

    Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının tacir olması ve her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/372 KARAR NO : 2022/537 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/06/2021 KARAR TARİHİ : 20/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında takip öncesi devam eden ticari ilişki mevcut olduğunu, özellikle inşaat ve yalıtım mazlemeleri satışı hususunda faaliyet gösteren müvekkili şirketten, davalı şirket faaliyet alanında kullandığı çeşitli malzemeler satın aldığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, Bu ticari ilişkiler ve alım satım neticesinde davalı firmaya çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda faturalar tanzim etmiş ve davalı yana gönderildiğini, davalı borçlu şirket, söz konusu cari hesabında oluşan borcu...

      Apt 1 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalıya ait bulunduğunu, kooperatifin halen fes edilmediğini bağımsız bölümlerin tescillerinin gerçekleştirilemediğini, mülkiyetin ortaklık pay senetleri ile kazanıldığını, kooperatifin yalnızca kooperatif üyeliğinden doğan aidatları topladığını, bunun dışındaki yönetim giderlerinin her bloğun kendi yönetimince sağlandığını, davalının 2008 yılı dahil yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 23 daireden oluşan apartmanda bu durumun hoşnutsuzluk yarattığını, yönetim gideri, aidat, ana taşınmazın onarım ve yönetim giderleri, kapıcı ve işçilik haklarından doğan 17.745 TL alacağın davalıdan faizi tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 16.216 TL alacağın dava tarihi olan 27/12/2013 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalından tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmıyan diğer bir şirket adına (ortak sıfatiyle) muamelelerde bulunan kimse, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı tacir gibi mesul olur" biçiminde düzenlenmiştir. 14. maddenin ikinci fıkrasına göre; herhangi bir kişinin, ticari bir işletmeyi, fiilen faaliyete geçirmemiş olması halinde de ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo ve sair ilanlar ile halka duyurmuş olması ya da işletmesini ticaret siciline kaydettirip, bu durumu ilan etmesi durumunda da o kimse yine de tacir sayılacaktır. Ticaret Kanunu'nda bu şekilde tarifini bulan tacirin, ticari faaliyeti sırasında dolandırıcılık suçunu işlemesi durumunda, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-h maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği kabul olunacaktır....

          Mahkemece hükme esas alınan 30.05.2014 tarihli ikinci bilirkişi raporunda ise “...davacıların inançlı işlem iddiasına dayalı asli talebinin mahkemece kabul görmemesi halinde davacıların davalılara yaptıkları ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istemelerinin mümkün olduğu, ancak 24.09.2013 tarihli duruşma tutanağında davalılar vekiline davalı şirketin ticari defter ve belgelerini sunmak üzere inceleme günü verilmesinden sonra davalılar vekilinin 02.10.2013 tarihli dilekçesi ile ticari defterlerinin çok fazla olmasından dolayı şirket merkezinde incelenmesine karar verilmesini talep etmesi nedeniyle davalı şirket ticari defterlerinin incelenemediği, davacı ve davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının incelenip incelenmeyeceği hususunun mahkemenin taktirinde...” olduğu bildirilmiştir....

            in ticari işletmeyi temsilen ticari vekil olarak tayin edildiği ile yetkilerinin içerik ve kapsamını gösterir herhangi bir belge sunulmadığı gibi, bu yönde herhangi bir davalı iddiasının da bulunmadığı, davalı şirket ile dava dışı ... arasındaki ilişkinin 6098 sayılı TBK'nun 448 vd. maddelerindeki pazarlamacılık sözleşmesi olduğu kabul edilse dahi TTK'nun 4/1-c maddesinde söz konusu hükümlere yapılan herhangi bir atıf bulunmadığı, bu nedenle mutlak ticari davadan bahsedilemeyeceği, ayrıca davalı tacir olmakla birlikte davacıların tacir sıfatına sahip olmadığı, her iki taraf tacir olmadığından ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediğinden nispi ticari davadan da bahsedilemeyeceği, dava dışı işçi ... uyuşmazlığın tarafı olmadığından uyuşmazlığı genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenip, karara bağlanması gerektiği gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....

              Maddesi uyarınca davalının davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı oluşan zararın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, Denetim raporunda 2015 ve 2016 yıllarına ait şirket ticari defter ve kayıtlarının incelendiği ifade edilmiş olmakla 2016 yılına ait ticari defterlerin yeni yönetim elinde olduğunun kabulünü gerektirdiği, yargılama aşamasında 2016 yılına ait ticari defterlerin sunulmamasının sorumluluğunun bu nedenle bütünüyle davacı şirket yeni yönetimine ait olduğu, 16/08/2018 tarihli denetim raporunda, davalının yönetici olduğu süreçte şirketin zararına somut olarak yol açtığı yönünde bir tespit bulunmayıp, şüpheli olabilecek işlemlere ilişkin tespitlere yer verildiği, Yapılan yargılama aşamasında özellikle davacı şirket tarafından 2016 yılına ait ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi sunulmaması ve mahkememizce gerek talimat mahkemesi aracılığıyla dava dışı ... Tic. San. Ltd. Şti.'...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/954 KARAR NO : 2022/773 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/11/2021 KARAR TARİHİ : 08/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile davalı şirket arasında ...... hususunda bir anlaşma yapıldığını ve davacı alacaklı şirketin üzerine düşen edimini yerine getirdiğini ve poligon atış sisteminin davalının talep ettiği gibi kurulum ..... yapığını, karşılığında davalı borçlu şirketin ödemesi gereken hizmet bedelini müvekkili davacı şirkete ödemediğini, defaten davalı şirket ile iletişime geçilmeye çalışılmışsa da davalı şirket tarafından olumlu ya da olumsuz dönüş yapılmadığını, müvekkili Davacı şirketin alacağı olan 30.990,25TL'nin ödenmesi için Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğünün ........

                  Mali müşavir bilirkişinin 02/04/2020 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı şirket ile davalı şirket arasında mal ve hizmet alımına ait yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen fiyat farkı faturasında fiyat farklarının nelerden ibaret olduğu, açıklamalı ve detaylı bir şekilde davalı şirket tarafından faturada belirtilmediği, davalı şirket ve davacı şirketin fiyat farkı faturasında mutabık kaldıkları yönünde davalı şirket tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin de olmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde davalı şirket tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin olmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen fiyat farkı faturası sonrası davacı şirkete 22.000 TL gibi ufak bir cari hesap borçlarının kaldığının belirtildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete...

                    UYAP Entegrasyonu