Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müd. 2020/6320 Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, davacı ve davalının tacir olduğu, tarafların ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defter deliline dayandığı, davalıya ticari defterlerini sunması için süre verildiği tebligata rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK 222/3 maddesinde"İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir." hükmü gereği usulüne uygun şekilde yapılan tebligata karşı davalının defterlerini ibraz etmediği, bu sebeple davacının ticari defterlerindeki kayıtların esas alınmasının gerektiği, davacı ve davalı şirket...

    İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10/03/2022 tarihli yazı yanıtına göre, istemde bulunan şirket hakkında 2016 yılının tümü, 2017 yılının 3 ve 11 ayları, 2018 yılının 1 ayı ve 2021 yılına ilişkin vergi inceleme raporu düzenlendiği, istemde bulunan şirket hakkında 2016 yılı defterleri verilen süreye rağmen sunulmadığı için vergi suç raporu düzenlendiği anlaşılmıştır. Kural olarak basiretli tacirin ticari defter ve belgelerini işletme merkezinde muhafaza etmesi ve korunması için gereken önlemleri alması gerekmekte ise de, istemde bulunan şirketin ticari defterlerinin alışılmış olarak bulunması gereken yer dışında şirket ortağı ve müdürünün arabasının bagajında bulundurulması nedeniyle gereken muhafaza önlemlerinin alınmadığı anlaşılmaktadır....

      Taraf şirketler arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davacı şirkete ait incelenen 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılları ticari defter kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından tanzim edilen satış faturalarına istinaden davalı şirket tarafından muhtelif tarihlerde ödemeler yapılmış olduğu tespit edilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/375 Esas KARAR NO: 2021/880 Karar DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 01/06/2021 KARAR TARİHİ: 09/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı---- müvekkil ile irtibata geçerek müvekkil ile davalı şirketi tanıştırarak ticaret yapmalarını sağladığını, -----isimli bir şirkette görev yapmakta olduğunu davalı şirket ile aralarında herhangi bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, Ancak kendisi, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkide davalı şirketin temsilcisi gibi hareket ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki irtibatı sağladığını, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkinin ---- sözleşmesine ilişkin olduğunu, Bu hususta müvekkil ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşme ilişkisi kurulmadığını, şifahen anlaştıklarını, Müvekkilinin...

          Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamlarına göre Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı/alacaklı şirket çalışanı Şule S.’nin hukuksal konumunun ne olduğu ve buna göre şirketi borçlandırma yetkisinin bulunup bulunmadığı; sonuçta mahkemece yapılan incelemenin hükme yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın üzerinde toplandığı yön itibariyle, öncelikle ticari vekil ve ticari mümessil kavramları üzerinde durulmasında yarar görülmüştür: Ticari hayattaki yoğunluk ve karmaşıklık, ticari işletme sahibinin, belirli bir büyüklüğe ulaşmış olan işletmesini tek başına yönetmesini neredeyse imkansızlaştırdığı için, yardımcı kullanması zorunlu hale gelmektedir. Ticari mümessil ve ticari vekil, bu yardımcılardan ikisidir....

            Sporcu içeceği ürünlerinin satışını gerçekleştiren alkolsüz içecek sektörünün öncü firmalarından olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut olan ticari ilişki gereği müvekkili şirket, davalı şirkete ürün temin etmekte, davalı şirket ise davacı müvekkil şirkete bu ürünlerin bedelini ödediğini, bu kapsamda davalı şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen ticari ilişki çerçevesinde bir cari hesap ilişkisi söz konusu olduğunu, davalı şirkete ürünler faturalanarak gönderildiğini, davalı şirketçe de bu fatura bedelleri üzerinden tutulan cari hesap ekstresi ödendiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen bu ticari ilişki çerçevesinde yapılan alışverişlerle alakalı olarak davalı şirket, cari hesap bakiyesi olan 152.607,37-TL'yi kendisine yapılan tüm ihtarlara rağmen ödemediğini, nitekim davalı şirket, teslim aldığı bu sevk irsaliyeli faturalara ilişkin de herhangi bir itirazda da...

              Taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve dayanak kayıtlarına dayanmış olmakla, mali müşavir bilirkişisince tarafların defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda usul ve yasaya uygun tutulduğu ve de birbirlerini teyit ettiği tespit edilen tarafların ticari defter ve kayıtlarında toplam ---ödeme gerçekleştirildiği, tarafların ticari defter kayıtlarının bu ödemeleri teyit eder nitelikte olduğu, buna mukabil davalı şirketçe davacı şirket adına toplam tutarı--------- adet satış faturası düzenlenerek davacı şirkete keşide edildiği ve ticari defterlerde davacı şirket adına borç kaydedildiği, davalı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen ve toplam tutarı -----adet satış faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğu, dolayısıyla tarafların alım/satım faturalarına ilişkin ticari defter kayıtlarının da birbirlerini teyit ettiği görülmekle; davacı şirketin --- tutarındaki banka ödemelerine...

                Bölge adliye mahkemesince, mahkemece dava dışı temlik eden şirket ile davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, bilirkişi raporu ile tarafların usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerinde takip ve dava konusu faturanın kayıtlı olduğu, takip konusu faturaya ilişkin tarafların ticari kayıtlarının birbirini teyit ettiği, faturanın 27.11.2014 tarihli olup, davalı kayıtlarına aynı tarih ve miktarla kayıtlı olduğu, davalının faturanın yanlışlıkla ticari defterlere kaydedildiği gerekçesi ile temlik eden şirkete düzenlediği 31.03.2015 tarihli iade faturasının ise dava dışı temlik eden şirketin ticari kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin akdi ilişkinin inkârı halinde fatura düzenlenmesi ve faturanın tebliğinden sonra itiraz edilmemesinin tek başına alacağın varlığını göstermediğini ileri sürmüş ise de, taraflar tacir olup, ticari defterlere delil olarak dayanıldığında her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi...

                  Davacı tarafından gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, davalı şirketin ticari sicil dosyası getirtilerek incelenmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısından; davalı şirketin üç ortaklı olduğu, şirket sermayesinin 1 paya karşılık 1.000,00 TL, ............'in 80 payı, .... 'nin 60 payı, ...'nın 60 payı olup, şirketin müdürler kurulu başkanın ..., şirket müdürünün .... olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket Limited Şirket olup haklı nedenlerle feshi TTK 636/3 maddesinde düzenlenmiştir.Yasada haklı nedenlerin neler olduğu açıkça yazılmamış hakimin takdirine bırakılmıştır. TTK:638. Maddesine göre her ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkmasını isteyebileceği belirtilmektedir. Davacı, davalı şirketin 2016 yılında kurulduğunu ancak bu güne kadar herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını, şirket yetkililerinin müvekkiline hesap veya bilgi vermediklerinden şirket ortaklığından çıkmayı talep etmiştir....

                    Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkili ile davalı gerçek kişilerin, davalı şirket ortağı olduklarını, müvekkiline ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağının belirlenmesi ve tahsili istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında ise dava dilekçesini ıslah ederek, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve paylarına düşen hak ve alacakların tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından; dava dilekçesi ile taraflar arasında ticari şirket ortaklığı olduğu ve sonrasında ıslah ile taraflar arasındaki adi ortaklık bulunduğunun, ileri sürüldüğü, davacının gösterdiği faaliyete göre tacir olduğu, gerçek kişi davalıların ticari şirket ortakları ve davalı tüzel kişinin ise ticari şirket dolayısıyla tacir oldukları, ıslah sonucunda feshi ve tasfiyesi istemine konu işletmenin ve tarafların faaliyetinin esnaf kapsamını aştığı ve ticari işletme olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu