reddine, davalı şirket hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir....
şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/200 Esas KARAR NO : 2023/502 DAVA : Ticari Şirketin Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 17/03/2023 KARAR TARİHİ : 22/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirketin Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu; şirketin faaliyetlerine son verdiğini, vergi sicilden de terk edildiğini, sadece ticaret sicilde kayıtlarının kaldığını belirterek, bu kaydında silinmesi amacıyla şirketin tasfiyesiz feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, TTK 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple şirketin feshi davasıdır.Davacımız şirketin tek ortağı olup, şirket limited şirkettir.Limited şirketin tek ortaklı olması halinde, tek ortak tarafından şirketin feshi davası açılamaz. Bunun sebebi; ortağın yazılı olarak alacağı bir genel kurul kararıyla zaten şirketi fes edebilecek durumda olmasıdır....
nin (Önceki unvanı Kombassan Holding A.Ş.) fesih ve tasfiyesine ilişkin talebinin, Mahkememizin 18/02/2009 gün ve 2006/529 E. 2009/49 K. sayılı ilamı ile reddedilip, bu husus Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden davalılardan Bera Holding A.Ş.'nin fesih ve tasfiyesi konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, b) Davacı ...'nın, davalılar ..., ..., ... (...'nin vefatı ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi sonucu; ..., ..., ..., ... ve ...), Hulisi Rahman Bostan ve ... aleyhine açtığı 1.000.-TL maddi ve 5.000.-TL manevi tazminat davasının ise ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
ın insafına kalan ortaklığın sürdürülmesinde hukuksal yarar görmediğini, davalının 2011 yılında başlayan boşanma davası süreci ile davalı şirketteki yönetim ve denetim olanağını kaybeden davacının durumundan yararlandığını, davalı şirketi ortaklık hak ve hukukuna aykırı biçimde yönettiğini, ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu bu durumun çok açık bir şekilde ortaya çıkacağını, TTK'nın 613 madde ve 626 maddelerinde yer alan özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı hükümlerini ihlal ettiğinin tartışmasız olduğunu, davacının noter ihtarına karşın davalının ortaklık hak ve hukukuna aykırı eylemlerine son vermediğini, davalı şirketin müdürlüğünden çekilmediğini ileri sürerek, davalı şirketin müdürü Vedat'ın müdürlükten azline ve şirketin fesih ve tasfiyesi ile mahkeme aksi kanaatte olursa davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda ibraz edilen belgelere ve incelenen sicil kayıtlarına göre, gerçek kişi tarafların davalı şirketin ortağı ve münferiden yetkili müdürleri oldukları anlaşılmaktadır. Eldeki davada davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istendiğine göre, yargılama sürecinde dava sonucunda elde edilmesi muhtemel hakların kaybına sebebiyet verebilecek nitelikteki tasarrufların önüne geçilmesi için gereken önlemlerin alınması zorunludur....
-Alı'nin birlikte %50 'şer hisse ortağı olarak davalı şirketi kurduklarını, devam eden süreçte şirketin birçok taşınmaz edindiğini ancak işbu taşınmazlarla ilgili olarak dava dışı ortağın yurt dışında olması, sık sık Türkiye'ye gelememesi şirket yönetimi ve temsilinin her iki ortağın da birlikte imza atmasına bağlı olması nedeniyle şirkette başkaca hiçbir aktif eylem ve işlemin yapılamadığını, resmi makam ve merciiler nezdinde takip edilmesi gereken tüm iş ve işlemlerin davacı tarafından takip edildiğini, dava dışı ortak tarafından ise hiçbir katkı sağlanmadığından davacının yalnızlaştığını, şirketin faal olan hiçbir iş ve işleminin de olmadığını, davalı ile arasındaki ticari iş ilişkisi ve güven unsurunun sarsıldığını, ortaklarca hiçbir karar alınamaması gibi haklı nedenlerinin bulunduğunu ileri sürerek şirketin TTK/636-3 gereği feshine, fesih sonucu mal varlığının tasfiyesi için tasfiye kayyımı tayin edilmesine, şirketin malvarlığı bölünebildiğinden öncelikle malvarlığının aynen taksim...
Her bir ortağa çağdaş ölçülerle örtüşen ve kamuyu aydınlatma, kurumsal denetim ve dürüst hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bulunan kapsamlı bir bilgi alma ve inceleme hakkı tanınmıştır." ancak ifade ettikleri üzere davalının 2023 şubat - mart ayından bu yana müvekkili ile iletişim kurmaktan kaçındığını bilgi ve hesap verme yükümlülüğünü de ihlal ettiğini, belirttikleri bu hususlar çerçevesinde talep edilen bilgilerin verilmemesi şirket veya ortak müvekkil hakkında açılabilecek icra takipleriyle müvekkilinin maddi anlamda zarara uğrama ihtimali bulunduğunu, şirket sebebiyle müvekkilinin gelecek süreçte gerek hukuki gerek cezai gerekse maddi sorumluluk altına girme ihtimali olduğunu, anılı ortaklığın feshini ve tasfiyesini talep ettiklerini, bununla birlikte fesih işlemi sürecinde müvekkilinin ortağı olduğu şirketin mali açıdan açıkça kötü yönetilmesi ve yukarıda açıklanan diğer sebepler çerçevesinde TTK ve TBK ilgili maddeleri uyarınca ...adi ortaklığı'na kayyım atanmasını talep etmeleri...
İzmir 4 ATM 2020/300 esas sayılı şirketin fesih ve tasfiyesi davasında diğer ortak davaya davalı şirket yanında müdahil olarak davada yer aldığından yerleşik içtihatlar gereğince fesih ve tasfiye davasında şirketin temsil edildiği ve taraf teşkilinin sağlandığı kabul edildiğinden fesih ve tasfiye davasında şirketin temsil edilmesine ve şirkete temsil kayyımı atanmasına gerek bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken şirkete fesih ve tasfiye davası için temsil kayyımı atanmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Fesih ve tasfiye davasına bakan mahkemece taraf teşkilinin sağlandığı gözetilmeksizin temsil kayyımı atanması için davacı tarafa sehven süre ve yetki verilmesi istinafa konu temsil kayyımı davasına bakan mahkemeyi bağlamaz. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır....
SAVUNMA: Dava dilekçesi, davalı--- dava dilekçesi ve dahili dava dilekçesi, dahili davalı----- tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemişler, duruşmalara da katılmamışlardır. DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ: 1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, iflasla fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiyesi sonucu sicilden kaydının silinmesinden sonra, davacı alacaklının mahkemece verilen mehil gereğince açmış olduğu şirket tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Davanın dayanağı TTK'nin 547. Maddesidir....