DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan çekişmeler ve açılan davalar nedeniyle şirketin yönetilemez hale geldiğini, nihayetinde organsız kalan şirkete mahkemece yönetim kayyımı atandığını, ortaklar arasındaki güven sorunları, şirketin uzun yıllar ciddi faaliyetinin bulunmaması, organsız kalınması nedeniyle haklı nedenlere binaen şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ün aksi karar alınıncaya kadar müştereken temsile yetkili müdür olduğu, dolayısıyla limited ortaklıklarda ortaklar arasındaki ilişkinin güvene dayalı olduğu, güveni bozan sebepler ortaya çıktığında ortaklık ilişkisinin temelden sarsılmasına yol açtığını, somut olayda davacının şirket amacını gerçekleştirmenin başka deyişle ortakların birlikte belirlenmiş iştigal alanında ticaret yapmalarının olanaksız hale geldiğini buna davalı diğer ortağın işyerini devri ile şirket faaliyetine fiilen son vermesinin sebebiyet verdiği dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, davacı yanca ileri sürülen tüm bu hususlar özellikle şirketin fiilen faaliyetine son vermiş ve iş yeri devri yapmış olması şirketin fesih ve tasfiyesi talebi için davacı ortak bakımından haklı sebep olduğu " ifade edilmiştir. Dava; şirket ortağı tarafından açılan şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir....
Somut olayda; dava limited şirketin fesih ve tasfiyesi, terditli olarak da davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi davası olup, davalı şirketin mevcut malvarlığının gereksiz yere azaltılmasının önlenmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu sonucuna varılmış, teminat karşılığında davalı şirkete ait taşınmazların iradi olarak 3. kişilere satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
-- kayıtlarına göre gayri faal olduğu, şirket ana sözleşmesine göre şirketin mirasçılarla devam edeceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca kanunda aranan şartların da gerçekleşmiş olduğu anlaşılmış olmakla, fesih ve tasfiye talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/396 Esas KARAR NO : 2019/88 DAVA : Şirket Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 12/06/2018 KARAR TARİHİ: 08/02/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan şirket feshi ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı asilin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ortağı olduğu ... Yöntem Org. Ltd. Şirketinin 5 yıldır tasfiyede olması ve şirket müdürü olan davalı ...'a ulaşamadığını, şirketin kapanması ile ilgili işlemleri yapmadığından üzerinde halen şirketin bütün haklarının feshine ve şirketin kapanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı tarafça davaya cevap verilmediği gibi duruşmalara da katılmadığından yokluğunda karar verilmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE : Dava konusu şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, davacının tüm delilleri toplanmıştır. Dava, iki ortaklı dava dışı limited şirketin feshi davasıdır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Şirketin fesih ve tasfiyesi davasının KABULÜ ile, 6102 s. TTK'nin 531....
ne karşı haklı nedenle fesih ve tasfiyesi talepli açıldığı, davanın derdest olduğu, temsil kayyımı atanması için davacıya süre verildiği anlaşılmıştır. Kayyım adayı olarak şirket ortağı ...'a davetiye tebliğ olunmuş, sunduğu dilekçe ile şirketin hiçbir zaman faal olmadığını, haklı sebeple feshine ilişkin davayı kabul ettiğini, kayyım olmayı kabul etmediğini bildirmiştir. Toplanan tüm deliller karşısında davacı tarafından davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talepli İzmir ... ATM'nin ......
nedeniyle müvekkilinin davalıya güveni kalmadığını ve şirketin faaliyetini sürdürmesinin olanaksız hale geldiğini, davalının şirketin içini boşalttığı ve gayri faal hale getirdiği gibi bundan sonra da şirketin ticari faaliyetini sürdürmesi ve başarılı olmasının olanaklı olmadığını ileri sürerek, şirketin muhik sebeple fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir....
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga TTK'nın 522. maddesi uyarınca açılan limited şirketin fesih ve tasfiyesi davasıdır.Davalı şirketlerin ortağının davacıya olan borcunun tahsili için başlatılan icra takibinde, borçlunun davalı şirketlerdeki hisselerine haciz konulduğu ve ortaklara TTK'nın 522. maddesine göre feshi ihbar tebligatlarının yapılarak süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Bu tür uyuşmazlıklarda, alacaklının feshi ihbar yapması, limited şirketin münfesih duruma gelmiş sayılmasını gerektirmez. Ayrıca fesih davasının açılması gerekir ve bu fesih davasında, alacaklı davacı olup, davalı olarak da limited şirketin yanında limited ortaklığın tüm ortaklarına husumet yöneltilmesi gerekmektedir.Somut davada husumet yalnızca fesih ve tasfiyesi istenen limited şirketlere yöneltilmiş, şirketlerin ortakları davada yer almamıştır....
Şti. ve ... ... ... olduğunu, davacı ile ortaklıklarının kağıt üzerinde olduğunu, 2008 yılından itibaren ticari faaliyete Ultra Sağlık firması kanalıyla devam edilmesi yönünde ortak bir karar alındığını, bu nedenle şirketin iki yıldır ticari faaliyet içinde bulunmadığını, şirketin mevcut durumundan müvekkilinin sorumlu olmadığını, ayrıca davanın şirkete karşı açılması gerekirken husumet ehliyeti olmayan ortağa karşı açılamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma,bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; şirketin iki ortaklı olması ve her iki ortağın da davada yer alması nedeniyle davalı tarafın husumet itirazının reddine, şirketin 01.01.2010 tarihinden itibaren faal olmaması, ortakların bir araya gelmemesi ve şirkete ait 1.794.573,75 TL'nin davalı şirket ortağına aktarılması ve ortaklar arasında güven duygusunun sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....