Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davalı şirketin 23/10/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların ve yapılan toplantının ve ayrıca bu genel kurula dayalı olarak şirket yönetim kurulunca alınmış olunan 23/10/2018 tarih ve 4 sayılı yönetim kurulu kararının hükümsüzlüklerinin tespiti ile iptallerine ve ticaret sicilindeki tescil ve ilanların kaldırılmasına ve verilecek kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/309 Esas KARAR NO : 2023/319 DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devirlerine İlişkin Yönetim Kurulu Karlarının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 31/03/2023 KARAR TARİHİ : 03/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda .... sicil numarası ile kayıtlı bulunan .... Hizmetleri A.Ş. isimli firmanın İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları ve hazirun cetvelinde de kayıtlı olduğu üzere müvekkili Dr....'...
ın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını, davalı şirketin 30/11/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 2021/2, 2021/3 ve 2021/4 karar no'lu yönetim kurulu kararlarının TTK'nun 367.maddesi kapsamında daha önce kabul edilip tescil edilen 01/06/2017 tarihli şirket iç yönergesinin 3/I maddesine açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket yönetim kurulu tarafından getirilmek istenen rejim değişikliği; kanunun emredici esaslarına aykırılıkları yanında her şeyden önce davalı şirketin kadimden bu yana süre gelen işleyiş prensiplerine olan aykırılıkları nedeniyle de, anonim şirketleri temel esasları ile MK 2.maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu edilen 2021/2 ve 2021/3 sayılı yönetim kurulu kararlarının yönetim kurulu üyesi müvekkillerinin muhalefet şerhlerine rağmen çoğunluğu temsil eden diğer yönetim kurulu üyelerinin 3/5 olumlu oyları ile alındığını, 2021/4 sayılı yönetim kurulu kararının ise, toplantı dışında, yönetim kurulu üyesi...
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde: Davalı şirket genel kurulunun 3 numaralı maddesiyle 2015-2016 yıllarına ait yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetleme kurulu raporu okunarak oy çokluğu ile kabul edilmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere, genel kurulda görüşülen ve kabul edilen faaliyet raporu sadece yönetim kurulu üyesi ... tarafından düzenlenmiş olup, şirketin üç kişilik yönetim kurulu tarafından müştereken temsil edildiği, diğer iki yönetim kurulu üyesinin düzenlenen faaliyet raporunda imzasının bulunmadığı, bu nedenle ortada usulüne uygun düzenlenmiş yönetim kurulu faaliyet raporunun bulunmaması nedeniyle buna ilişkin kararın iptalinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
payları satın almak zorunluluğu içinde kaldığını, ıskata konu payların beyanda bulunan tarafa satışına onay verilmesine ilişkin alınan genel kurul kararı usul ve yasaya uygun olduğunu bildirmişlerdir.Davalı Vekili İkinci Cevap Dilekçesinde; Davacı şirketin yöneticisi olduğu dönemde yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, Yönetim kurulu toplantısı için yeter sayı oluşmadığı için davalı şirket uzun süre şirket faaliyetleri için önem arz eden yönetim kurulu toplantılarını gerçekleştiremediğini, Davacı eylemleri neticesinde davalı şirket yönetim kurulu toplanamadığını, Yönetim kurulu toplanamadığından davalı şirketin 2020 yılı genel kurulunu toplantısı çağrısı yapılması için gerekli yönetim kurulu kararı alınamadığını, Ayrıca yönetim kurulu toplantısı yapılamadığından şirketin yönetimi için gerekli kararlar da alınamadığını, Davacı bu eylemleri ile kasten davalı şirketin ticari faaliyetlerini durdurmayı amaçladığını, Davacı tüm ihtarlara rağmen yönetim kurulu toplantısına katılmadığı...
Davacı yan, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ile birlikte protokolün yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmiş ise de, bu talep yönünden de husumetin protokolün tarafına yöneltilmesi gerektiği halde şirket yönetim kurulu üyelerine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; yönetim organı halen mevcut olmayan davalı şirketin davayı takip edebilmesi için kayyım atanmasını, dava dilekçesinin talep sonucu kısmında yer alan yönetim kurulu kararının batıl olduğuna ilişkin taleplerini; söz konusu yönetim kurulu kararının iptali, butlanı ya da mevcut olmadığının (ya da yokluğunun) tespitine karar verilmesi olarak genişlettiğimizden bu genişleme dikkate alınarak işbu talebimiz gibi karar verilmesini, şirketin bir yönetim kurulu bulunmadığından, yönetim kurulunun görev dağılımı ve temsil yetkisi verilmesine ilişkin 06.05.2016 tarihli ve bila sayılı kararının (yokluk ya da butlan gerekçesiyle) geçersiz olduğunun tespitini, davalının satışa dayanak olarak gösterdiği 2011-12 yıllarına ait 27.05.2013 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının 8. maddesinde alınan genel kurul kararının yönetim kuruluna satış yetkisi vermediğinin tespitini, aksinin kabulü halindeyse satış yetkisinin yönetim kuruluna devredilmesine...
kapsamında faaliyet gösterdiğini, başka bir şirket kurarak aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket eden dava dışı yönetim kurulu başkanına karşı şirketin menfaatlerinin korunamadığını, şirketi temsile tek kişi olan yönetim kurulu başkanı ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunduğundan, rekabet yasağına aykırı hareket eden yönetim kurulu başkanına karşı TTK md. 396/4 uyarınca yasal yollara başvurmak üzere, TTK'nın 426....
A.Ş.’deki hisselerinin, 26.03.2003 tarihli yönetim kurulu kararıyla davalılardan ...’na devrinin sağlandığını, bu kararda murisin imzası bulunmadığı gibi kararın muris tarafından imzalanan bir belgeye de dayanmadığını, şirket hisseleri nama yazılı olduğunu, şirketin nama yazılı paylar için pay senedi ya da ilmuhaber düzenlemediğini, bu durumda murise ait payların pay senedine bağlanmamış çıplak paylar olduğunu ve ancak alacağın temliki hükümlerine göre yazılı olarak devredilebileceğini, bu şarta uyulmadığından anılan yönetim kurulu kararının yok hükmünde bulunduğunu ileri sürerek, Kuroğlu İnşaat Orman Ürünleri Tic. ve San. A.Ş.’nin 500.000.000 adet hissesinin murisin öldüğü 09.04.2003 tarihi itibariyle müvekkillerinin murisine ait olduğunun ve hisselerin mirasçılara intikal ettiğinin, ayrıca davalı şirketin 26.03.2003 tarihli 2003/4 sayılı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava hukuksal niteliği itibariyle, yönetim kurulu kararının butlan ile malul olduğunun tespiti ile yolsuz ve usulsuz işlemlere dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri ile devrolunan şirketlere karşı vaki olmuş maddi manevi tazminat ve men'i müdahale istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların pay sahibi oldukları dava dışı ....e....'de pay sahibi oldukları, dava dışı vakıf tarafından adı geçen şirkete irtifak hakkı tesis edilmiş gayrimenkul üzerine okul inşa edildiği, 09/08/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalılardan ...'in yönetim kurulu başkanı seçildiği, .... ve davalı ...'in de yönetim kurulu üyesi oldukları, ...'...