Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava limited şirketin haklı nedenle feshine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirketin adresini fiili olarak değiştirmesine rağmen adres değişikliğine ilişkin ortaklar kurulu kararı almadığı, keyfiyetin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmediği ve ortakların aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle bir araya gelemediği, bu nedenle şirket ortakları arasında şirketin menfaati için birlikte hareket etme olgusunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalı şirketin feshine karar vermiştir. 6762 sayılı TTK'nın 549/4. maddesinde ortaklardan birinin talebi üzerine ve muhik sebeplerden dolayı mahkeme kararıyla şirketin feshine karar verilebileceği düzenlenmiş ise de, dosyadaki bilgi belgelerden ve özellikle Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının cevabi yazısında, şirketin 18.02.2012 tarihinde ortaklar kurulu toplantısını gerçekleştirdiği ve anılan toplantıda davalı şirkete 5 yıllığına şirket müdürü seçildiği anlaşılmış olup, şirket...

    Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 549-553 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 553. Maddeye göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK 555.Maddede, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya bir pay sahibinin zararın şirkete ödenmek suretiyle talep edebilecekleri düzenlenmiştir. TTK 556.Maddede ise şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirketi zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir....

      nın şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, sonuç olarak şirketin feshi istemiyle açılan davanın reddine, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/252 Esas sayılı şirket müdürünün azli istemiyle açılan davanın kabulü ile şirket müdürünün müdürlükten azline ilişkin ve Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/261 Esas sayılı davacı şirket ortağı ...'nın ortaklıktan çıkarılması davasının reddine ilişkin mahkeme kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

        in müdür olarak seçildiğini, seçilmesine dair ortaklar kurulu kararının usulsüz olduğunu, bu nedenle bu kararın iptali gerektiğini, yine müdür seçilmesinden sona eski müdürün kendi hesaplarına aktardığı paralar için gerekeni yapmadığını, müdürlük görevini ihlal ettiğini, bu nedenle azline karar verilmesi gerektiğini, diğer davalı ...'in de şirket ortağı olduğunu, buna rağmen davalı şirketle aynı alanda iştigal eden başka bir firmayı kurduğunu, bu surette şirkete karşı haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek davalı ...'in müdür seçimine dair ortaklar kurulu kararının iptaline ve müdürlükten azline, ...'in müdürlükten azline, şirketi temsil ve ilzam etmek, şirketin belirlenen menfaatlerini güvence altına almak ve şirketin parasını zimmetine geçiren ve şirketle haksız rekabet yaparak şirketi maddi zarara uğratarak haksız kazanç sağlayan ... ve ...'...

          ve müteselsilen tahsiline, davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalıların hangi dönem hangi işlemlerinden dolayı tazminat istediğini de dava dilekçesinde tek tek bildirmiştir.Davalılar vekili, temliğin geçersiz olduğunu, davacının aktif davacı sıfatının bulunmadığını, zira zararın ancak zarar gören şirket tarafından talep edilmesi / zararın, zarar gören şirketin bizzat kasasına konmasının istenmesi gerekir....

            13/07/2018 tarihinde yapılan müdürlük azline ilişkin tescil işleminin iptaline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/689 KARAR NO : 2023/130 DAVA : Davalının Müdürlükten Azli ve Ortaklıktan Çıkartılması DAVA TARİHİ : 25/11/2020 KARAR TARİHİ : 24/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Davalının Müdürlükten Azli ve Ortaklıktan Çıkartılması, davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, davacı ve davalının ... San. Tic. Ltd. Şti'nin ortakları olduklarını, şirketi müşterek temsile yetkili olmak üzere atandıklarını, davalının şirket kaynaklarını kendisine ve eşine aktardığını, müdürlük yetkilerini kötüye kullandığını, aynı alanda İstanbul'da eşi adına başka bir şirket kurarak birlikte ortağı olduğu şirketin müşterilerini yeni kurulan şirkete aktardıklarını ileri sürerek, davalı ...'in müdürlük görevinden azline ve ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 05/04/2022 KARAR TARİHİ : 08/02/2023 KR. YAZIM TARİHİ : 10/02/2023 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyasında, davacı vekilli Av. ... tarafından sunulan 03/02/2023 tarihli davadan feragat dilekçesi incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması sebebiyle esas karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş olup, ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderildikten sonra, davacı vekili tarafından 03/02/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiştir. HMK'nın 307. maddesi uyarınca; feragat, davacının, talep konusundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Aynı Yasa'nın 310. maddesi uyarınca; feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

                  Dava, şirket yöneticisinin azli ve şirket yöneticisi hakkında açılan sorumluluk davasına dayalı tazminat olup her iki davanın da azli istenen ve tazminat talep edilen şirket yöneticisi hakkında açılması gerektiği, bu nedenle davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, araç satışlarından elde edilen gelirlerin şirket defterlerine işlenmediği, satılan araçların kaydının defterlerden düşülmediği, bankadan alınan kredinin bir kısmının davalı şirket müdürü uhdesinde kaldığı, kredi alınan bankalara ait ekstreler ile ve banka kayıtları ile şirket ticari defter ve belgelerin uyumlu olmadığı anlaşılmakla TTK 630. Maddesine göre şirket müdürünün azli için haklı sebep oluştuğu sonucuna varılarak 108.660 TL şirket zararının davalı yöneticiden alınarak şirkete ödenmesine, davalı ...'nın şirket müdürlüğü görevinden azline, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

                    dolayı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu