olduğu izahtan vareste olduğunu, söz konusu dönemde her ne kadar davalı müvekkilinden kaynaklanmayan nedenlerle gecikme yaşanmış ise de, yine de, plan tadilleri, proje çalışmaları, terk ve tevhit -------işlemler yapıldığını, tarafların her birinin basiretli tacir ve ticari işleri kapsamında hangi evraklara imza attıklarını bildiklerini, sermaye arttırım borcunun söz konusu kararda yazıldığı şekilde taraflar arasında irade uyuşması sonucu olduğunu, hisseleri yüksek fiyatla satmak isteyen tarafın davacı taraf olduğunu, müvekkillerinin hisselerini 15.000.000 TL'ye satın alacağını, kendi hisselerini ise davalı müvekkillere 22.750.000-TL'ye satacaklarını ifade ettiklerini, üç müşteri adayı ile kendi talepleri ile görüştüklerini, müvekkillerinin sermaye koyma taahhütlerini yerine getirdiklerini ve 5.000.000TL sermaye ödediklerini, ödeme dekontlarını sunduklarını, sermaye koyma taahhüdü için 2 sene belirtilmiş ise de davalı müvekkillerinin 5.000.00TL olan sermeye koyma taahhütlerini 2 seneden...
ye sattığı ancak bu işlemle ilgili kayyım onayı alınmadığı gibi satışa ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığı belirtilmiş, yine .....Ş.'nin, sermaye artışı yaparak, ....'ye sermaye artışının bir kısmını borcuna istinaden, kalan kısmını aynı şirket adına sermaye taahhüdü olarak defterlerine kaydettiği, bu işlemler ile ilgili de kayyım onayı alınmadığı gibi işleme ilişkin herhangi bir belgenin de sunulmadığı belirtilmiş, yapılan bu işlemlerin şirketlerin borca batıklık durumunu değiştirebileceği beyan edilmiştir. Bozma kararı sonrası alınan kayyım raporunda da bu doğrultuda, davacı grup şirketlerin toplamda öz varlıklarında olumlu değişimin sebebi olarak az yukarıda belirtilen işlemler gösterilmiş, işlemler ile ilgili belgenin bulunmadığı, sermaye artışının tescil ve ilan edilmediği, işlemlerin sadece muhasebe kayıtlarında olduğu ve kendilerinden onay alınmadığı rapor edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, ....'...
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 12/07/2021 KARAR TARİHİ : 09/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; Davacının davalı ... Et Entegre ... Ltd....
Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, Anonim Şirket ortağının sermaye koyma borcundan kaynaklanmakta olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 342. maddesinde; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabileceği, hizmet edimlerinin kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı, aynı yasanın 343. maddesinde; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirleneceği...
Davalı vekili, müvekkili şirketin eski ortağı olan davacının katılımıyla 06/02/2009 tarihinde 5.000,00 TL olan şirketin sermayesinin 250.000,00 TL'ye yüksetilmesine oy birliği ile karar verildiğini, 06/02/2009 tarihli sermaye artırımı kararı uyarınca 07/05/2009 tarihine kadar ödenmesi taahhüt edilen 24.500,00 TL sermaye borcunun davacı tarafından ödenmediğ.ni, müvekkili şirket tarafından davacıya sermaye borcunu ödemesi için ihtarnameler keşide edildiğini, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi üzerine 07/09/2009 günü yapılan ortaklar kurulu toplantısında davacının TTK 529 maddesi uyarına şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ve 28/09/2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, 19/01/2010, 20/01/2010 ve 21/01/2010 tarihli toplantılarda çıkartılan ortağın payının gerçek değerinin 24.500,00 TL olduğunun kabulü ile şirket ortağı ...'...
KARŞIOY Davacı, 01.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı şirket temsilcisi olan diğer davalının, kendisinden sermaye borcunun eksik ödendiği iddiası ile para talep ettiğini, bunun üzerine kendisi adına eşi ... hesabından davalı ...'in şahsi hesabına 100.000.00 TL, dava dışı... tarafından da şirket hesabına 93.343.00 TL gönderildiğini, yargılama sırasında şirkete sermaye koyma borcu bulunmadığının bilirkişi raporu ile saptandığını, davalıların haksız zenginleştiğini bildirerek ... tarafından gönderilen 100.000.00 TL'nin davalı ...'den,... tarafından gönderilen 93.343.00 TL'nin ise her iki davalıdan avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. 11.02.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacının kuruluştaki sermaye koyma borcunu ödediği, başka borcu bulunmadığı, dava dışı ... tarafından davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/620 KARAR NO : 2022/902 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/07/2022 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben yazmış olduğu 05/07/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirkete karşı sermaye artırımı sonucunda taahhüt ettiği sermaye payı borcunu süresi içinde yerine getirmediğini ve temerrüde düştüğünü, .... A.Ş.'...
İyileştirme projesinde yeni sermaye girişi sağlanacağı ve ortak alınacağı belirtilmiştir. Bilirkişi kurulu şirkete yeni sermaye ve ortak girişi sağlanabileceği görüşünde olduklarını, ödenmemiş sermayesinin şirket ortaklarınca ödenebileceğini açıklamıştır. Sermaye İhtiyacı bulunan şirketin ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmeden takip ettikleri iflas ertelenmesi isteminde iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece ortakların sermaye koyma borcu bulunup bulunmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra erteleme koşullarının mevcut olup olmadığı tespit edilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 06/06/2017 KARAR TARİHİ : 28/01/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı ...'ın 04.04.2014 tarihinde kurulan davalı ... Ltd. Şti.'nin kurucu ortağı olduğunu ve şirket ana sözleşmesine göre ana sermayenin %30'un denk gelen 4.000,00 TL sermaye koyma borcunu üstlendiğini, bahse konu taahhüt edilen esas sermaye payı şirketin kurulduğu tarihte davacı tarafından davalı şirkete ödendiğini, davacının şirkete karşı edimlerini yerine getirdiğini, diğer şirket ortaklarının keyfi tutumlar sergilediğini, bu nedenle şirketin planlandığı gibi faaliyetlerini yürütemediğini ve şirketin geleceğinin tehlikeye girdiğini, müvekkili tarafından 18.04.2017 tarihinde Bursa 15....