Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ticari şirket ve dava dışı Erdinç Yavuz'un birlikte adi ortaklık sözleşmesi akdedip dava konusu taşınmazı satın aldıkları ve taşınmazı ortaklardan ticari şirket adına tescil edildiğini, davalı T2 ve T4 da şahsi imzaları ile sözleşmeyi imzaladıklarını, dava dışı Erdinç Yavuz'un payını davalı T2'e devrettiğini, ortaklık sözleşmesinde ortaklık malı olan dava konusu taşınmaza ortakların ayrı ayrı yazılı muvafakati olmadan davalı şirket tarafından bu taşınmazı satamayacağı, ipotek veremeyeceği ve taşınmaz üzerinde herhangi bir hukuki tasarrufta bulunamayacağının kararlaştırılmasına rağmen davalı şirketin bu maddeye aykırı hareket ettiğini, bu nedenle ortaklık payına ilişkin alacağının önemli ölçüde ortadan kalktığını belirterek ortaklık payına istinaden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla taşınmazın rayiç bedelinin üçte birinin tahsili ile davacıya ödenmesini ve tedbiren taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesini talep...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket kar payı alacağının tahsili talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalı şirkete ortak olduğu tarihten beri kar payı dağıtılmadığını ileri sürerek kar payının tahsilini talep etmekte, davalı taraf ise davanın zamanaşımına uğradığını, şirket genel kurulunun kar payı dağıtımı yönünde bir kararı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmektedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 408. Maddesi anonim şirketlerde kâr payı dağıtımında karar verme yetkisi şirket genel kuruluna aittir. Yine aynı kanunun 509. Maddesine göre kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin 19.10.2017 tarih, 2015/49 E. ve 2017/561 K. sayılı kararı ile bir ticari şirketi hakim ortak sıfatı ile işleten davacının, davalının kendisini zor durumdan kurtaracağına yönelik taahhütleri nedeniyle şirket hisselerini bedelsiz olarak devrettiğini düşünmenin hayatın olağan akışına aykırılık taşıdığı, hile iddiasının kanıtlanamadığı, taraflar arasındaki ilişkiler incelendiğinde, davalının şirketten çıkarılması için muhik sebebin oluştuğu, bununla birlikte davalının bedelsiz olarak ortaklıktan çıkarılmasına yönelik talebin karşılanmadığı, davalıya ödenen maaş ve kâr payının, ortaklık ve organ üyeliği gereği olduğu, danışmanlık ve çalışma süresinin uzatılmasına ilişkin olarak davalının yüklendiği edimleri yerine getirmediğinin ispatlanamadığı, karşı davacının kâr payı talep ettiği yıllara ilişkin olarak kâr payı dağıtılmadığı, kârın bedelsiz hisse karşılığında sermayeye eklendiği, şirket hesabından kayıtsız para çıkışı yapıldığına ilişkin...
Asıl dava, davacının kâr payının tespiti ile tahsili, manevi tazminat, şirketten olan alacaklarının tahsili ve şirketin tasfiyesi, karşı dava ise, şirketin fesih ve tasfiyesi ile manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir. Asıl davada davacı tarafça, şirketin kuruluşundan itibaren kâr payı dağıtılmadığı ileri sürülerek, hissesi oranında şahsına düşen kâr payının tespiti ile tespit edilen miktarın tahsili istenilmiş, mahkemece de yukarıda özetlendiği şekilde davacının kâr payı isteminin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olması, kendiliğinden limited şirket ortağına kâr payı talep etme yetkisi vermeyecektir. Şirket ortaklarına kâr payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta bilirkişi kurulunca yapılan tespitler ile kâr payı dağıtımına yönelik ortaklar kurulu kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Bilirkişi ---tarafından düzenlenen--- tarihli rapora göre; davalı şirketin ödenmiş sermeyesinin değeri -----olduğu, ortaklık pay defterinde davacı ----değerinde paya sahip olduğu---- yıllara ait yönetim kurulu karar defterinde pay senedi bastırılmasına dair herhangi bir karar bulunmadığı, ortaklık pay defterinde şirket paylarının nasıl temsil edileceğinin kararlaştırılmadığı, ortaklık pay defterinde şirket paylarının ortağa teslim edildiğine dair kayıt olmadığı,----davacıların --- ile temsil edildiği, davacıların toplantıya katıldığı, davacının ----payı ile temsil edildiği, ---- raporunda yer alan ortaklık yapısına ilişkin bilgiler uyarınca davacıların davalı şirketin----payına sahip olduğu, bu payların devredildiğine dair belge bulunmadığı mütalaa edilmiştir....
Şti. unvanlı şirkete, 05.05.2017 tarihinde şirket ortakları arasında imzalanan ’’İş Ortaklığı Sözleşmesi’’ ile dava dışı şirketin %33,3 lük payının sahibi olduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinde 25.09.2017 tarihinde ilan edildiğini, ortaklık yapısının ARALIK 2019 tarihine kadar devam ettiğini, dava dışı şirketin hissedarı olduğu dönemde ticari açıdan oldukça başarılı olduğunu, fakat son dönemlerde şirket ortakları arasında başlayan uyuşmazlıklardan dolayı şirketin mevcut ortaklık yapısıyla varlığını sürdüremeyeceğinin görülmesi üzerine, şirket ortaklarıyla 06.02.2020 tarihinde ’’Ortaklıktan Ayrılık Mutabakatı’’ imzalayarak 31.12.2019 tarihi itibariyle yapılacak hesaplama kapsamında dava dışı şirketin ortaklık yapısından ayrılmasının kararlaştırıldığını, bu mutabakat uyarınca, paylarını davalılara eşit biçimde devredeceğini, davalıların bunun karşılığında mutabakatta belirlenen nakdi değerleri ve birtakım malları hisse devri karşılığında ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak davalıların hisse devrine...
e ait olan ürünleri ticari satıma konu ederek haksız rekabete yol açtığını, davalı şirket ..., en başından beri fikri ve sınai mülkiyet hakkı müvekkil ve ...'e ait olan ürünlerin üretimi konusunda emek-sermaye birleşimi şeklinde kurulduğunu, müvekkiline ve ...'in ürettiği ürünlerin ... tarafından ticari satıma konu edilmiş ve halihazırda da satıma devam edilmediğini, ürünlerin satışından kaynaklı olarak bugüne kadar müvekkiline ödenen bir meblağ olmadığını, davalı ... söz konusu ürünlerin pazarlamasını ... üzerinden yaparak davalı şirketin herhangi bir ticari kazancı olmadığı zeminini yaratarak, müvekkilinin kar ve kazanç payı alma hakkını ortadan kaldırmaya çalışmakta olduğunu, ... müvekkile ve ...'e ait ürünleri ticari satıma konu ederek haksız rekabete yol açtığını, her türlü fikri ve sınai mülkiyet hakkının müvekkiline ve ...'...
e devrettiğini, devirle şirketi tek ortaklı hale geldiğini ve bu durum 08.10.2018 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, pay devrine rağmen müvekkiline herhangi bir çıkma payı ödenmediğini, müvekkilinin çıkma payı dahil her türlü alacağının tahsili için arabuluculuk yoluna başvurmasına rağmen tarafların uzlaşamadığını, müvekkili ile diğer ortağın kardeş olmaları nedeniyle duyulan güven sonucu payların devir edildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını iddia etmesine rağmen bu ödemelerin şirket pay devri ile ilgisinin bulunmadığını, pay devrinden sonra çıkma payı ve hisse devir bedelinin tamamının ödenmediğinin şirketin gerçek değerinin belirlenmesinden sonra anlaşılacağını ileri sürerek, bilirkişice tespit edilecek şirket hisse payı devir bedeli, ödenmemiş temettüler ve her türlü alacağının belirlenerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
540.000,00 TL'lık kısmının ödeme olarak dikkate alındığı, bu durumda davalı Adi Ortaklık nezdindeki davacıya ait cari hesap ekstresinde davacıya olan borç tutarının (39.986,00-1.855,82=) 32.130,18 TL olması gerektiği davalı Adi Ortaklık nezdindeki davacı şirkete ait cari hesap ekstresine davalı tarafından teminat kesintisi (ödeme) olarak kaydedilen fakat davacı şirket nezdindeki davalıya ait cari hesap ekstresinde yer almayan tutarın 136.271,71TL olduğu, davalı adi ortaklık kanuni defter kayıtlarında yer alan 136.271,71 TL tutarındaki kaydın teminat kesintisi açıklaması ile kaydedildiği, davalı şirket vekilince davacı şirketin sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken teminat tutarının tamamen ödenmediğinin iddia edildiği, davacı şirket tarafından sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken ancak tamamı ödenmeyen teminat tutarının kesinti yoluyla ödenmesinin Sayın Mahkemece uygun bulunması halinde davacı şirketin alacak tutarının 32.130,18 TL olduğu, davalı Adi Ortaklık tarafından kesilen...
ESAS SAYILI DOSYASINDA DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 26/04/2017 KARAR TARİHİ: 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı / karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket ile karşı tarafı oluşturan davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık arasında 10.08.2015 tarihinde akdedilen Taşeron Sözleşmesi uyarınca müvekkil şirket tarafından İstanbul İli ......