Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2020 tarihli ve 2008/405 esas, 2011/170 sayılı ek kararının "1-Karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, 2-Kabule göre de, Adı geçen sanığın almış olduğu mahkumiyet kaydının, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna...

    Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2021 tarihli ve 2005/504 Esas, 2005/311 Karar sayılı ek kararının o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü: 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nda (5352 sayılı Kanun) başlangıçta yasaklanmış hakların geri verilmesi ve arşiv kaydının silinmesi kurumlarına yer verilmediği, 5352 sayılı Kanun'un geçici 2 nci maddesi uyarınca, 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 8 inci maddesinin koşullarının bulunması halinde adli sicil kaydının silinmesine karar verilebileceği, Ancak; 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’la 5352 sayılı Kanun’a eklenen 13/A maddesiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi, 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu İle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la değiştirilen 12 nci maddesiyle de adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi kurumlarının yeniden getirildiği, adli sicil kayıtlarının silinmesine dair kararların...

      Dosya kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen bilgilerinden davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin şirket kaydının 01.08.2014 tarihinde silindiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile AŞ.'nin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde, davalı ... San. ve Tic.Ltd. Şti.'...

        Dosya kapsamında Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen bilgilerinden davalı ... İnşaat Tic. Ltd. Şti.'nin şirket kaydının 31.07.2004 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile LTD-AŞ.'nin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir. Şu halde, davalı ... İnşaat Tic.Ltd. Şti.'...

          Ticaret ve Sanayi Odasının 27.06.2016 tarih ve TS-1301 sayılı yazısında, davalı şirketin sicil kaydının 25.12.2015 tarihinde TTK. geçici 7. maddesi kapsamında re'sen terkin edildiği bildirilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile AŞ.'nin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir....

            A.Ş'nin ihyasına, ticaret sicil müdürlüğüne tekraren kaydının yapılarak tüzel kişilik kazandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ... Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde, Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK 32. Maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. Maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'a usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir. İhyası istenen Tasfiye Halinde ......

              Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/1995 tarih 1994/1533 Esas ve 1995/199 sayılı kararını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin ....18. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2017 tarih, 1994/1533 Esas ve 1995/199 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 07/01/2019 tarih ve 94660652-105-06-13173-2018 KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14/01/2019 tarih ve 2019/3186 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi....

                nın, 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu’nun 491/3, 62 522 ve 647 sayılı (mülga) Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri gereğince 800.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair Afyonkarahisar Sulh Ceza Mahkemesinin 18/07/2000 tarih, 2000/152 Esas ve 2000/683 sayılı kararını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile anılan mahkumiyet kaydının hükümlünün adli sicil arşiv kaydından çıkartılmasına ilişkin Afyonkarahisar 5....

                  Dosyada bulunan ticaret sicil kayıtlarından davacının kurucu üyesi olduğu ... sağlık hizmetleri Taahhüt inşaat ticaret anonim şirketinin 25/04/2006 yılında tescil edilerek kurulduğu, davacının kurucu ve son ortak olduğu, Türk ticaret kanunun geçici 7 maddesi uyarınca 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği anlaşılmıştır. TTK 529 maddesinde anonim şirketlerin sona erme sebeplerinin düzenlendiği, bu sebeplerin gerçekleşmesi halinde ilgili belgelerle ticaret sicil müdürlüğüne başvurarak ticaret sicilden şirket kaydının silinmesinin istenebileceği, ancak ticaret sicil müdürlüğü yazı cevabından davacının ticaret sicil müdürlüğüne bu yönde geçerli bir başvuru yapmadığının anlaşıldığı, şirketin kaydının ticaret kanunun geçici 7 maddesi uyarınca 2014 yılından resen silindiği anlaşılmış, davacının şirketin 2011 yılında sona erdiğinin tespiti yönündeki talebi ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1....

                    silinmesi nedeniyle gerekli başvuruların yapılamadığını, aracın trafik tescil kaydı ve vergi borçlarının silinmesi veya yapılandırılması için şirketin ek tasfiyesinin gerektiğini ileri sürerek, 30.06.2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silinen Desticioğlu İnşaat San. ve Tic....

                      UYAP Entegrasyonu