Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre, Karar tarihinden önce, 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, kaldı ki yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı, öte yandan yürürlükte bulunmayan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi 2. fıkrası uyarınca "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik...

    Sulh Ceza Mahkemesinin 07.06.2017 tarihli ek kararı ile sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı sahte olduğunu bilerek tedavüle koyma suçuna ilişkin kararın adlî sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/617 Esas KARAR NO : 2020/135 HAKİM : ... ... KATİP : ... ... DAVACI :... - ... VEKİLİ :Av. ... DAVALI :... ..., DAVA : Ortaklığın Sona Erdiğinin Tespiti DAVA TARİHİ : 26/06/2019 KARAR TARİHİ : 10/02/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23.03.2020 Mahkememizde görülen tespit davasında, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketteki hisselerini dava dışı ... ... isimli kişiye noter sözleşmesiyle devir ve temlik ettiğini, şirketin 28/02/2011 günlü 2011/1 sayılı karar ile 13 hissenin devrine izin verdiğini, ancak devrin bugüne kadar ticaret siciline bildirilmediğini ve ilan edilmediğini, bu sebeple mağdur olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddedildiğini ileri sürerek davacının şirket ortağı olmadığının tespitine ve pay devrinin tescil ve ilanına, ticaret sicil kayıtlarından davacının ortaklık kaydının silinmesine, karar verilmesini talep etmiştir....

        -------Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye Halinde ----- sicil kaydının, şirket adına kayItlı------- plakalı aracın tasfiyesi ve tasfiyeye ilişkin her türlü işlemin yapılması işlemleriyle sınırlı olmak üzere, Ticaret Siciline yeniden tescili suretiyle ihyasına, ve------ Ticaret Siciline yeniden tesciline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun “Adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinde; "(1)(Değişik: 5.4.2012-6290/2 md.)...

            Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2000 tarih, 1995/1170 Esas ve 2000/717 sayılı kararını müteakip, hükümlünün adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile anılan mahkumiyet kaydının hükümlünün adli sicil arşiv kaydından çıkartılmasına ilişkin Küçükçekmece 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Adli sicil arşiv kaydının silinmesi isteminin reddine Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin kararların, 5271 sayılı Kanunun 267. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olduğunun anlaşılması nedeniyle aynı Kanunun 264/1. maddesi uyarınca itiraz mahiyetinde kabul dilmesi gereken temyiz talebinin merciince değerlendirmek üzere, incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 12.11.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                6352 sayılı Yasa uyarınca uyarlama istemi olarak değerlendirilebileceğinden ve herhangi bir uyarlama kararı da olmaksızın adli sicil kaydının bu haliyle silinmesi mümkün olmadığından, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (...)...

                  Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2006 tarihli ve 2004/61 esas, 2006/15 sayılı kararını müteakip, hükümlünün sabıka kaydının silinmesi talebinin kabulü ile adlî sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 13/03/2012 tarihli ve 2012/93 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/09/2012 gün ve 2012/14436/51749 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/10/2012 gün ve 2012/245250 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

                    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun Geçici 2.maddesinin 2.fıkrasında, 11.04.2012 günü yürürlüğe giren 6290 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile Anayasanın 76.maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyetlerin, yasanın 12.maddesinin 1.fıkrasındaki koşulların oluşması halinde arşiv kaydından silinmesi olanaklı duruma gelmekle birlikte, kanun yararına bozma ile karar tarihinde yürürlükte bulunan gerek usul, gerekse maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi mümkün olup, ilgilinin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu ve mahkemece silinmesine karar verildiği tarihte, Anayasa'nın 76. maddesinde sayılan suçlardan olan hırsızlık suçuna ait mahkumiyet bilgilerinin adli sicil arşivinden silinmesine yasal olanak bulunmayıp, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.04.2010 gün, 2010/6-46, 2010/93 sayılı kararında belirtildiği üzere, cezanın erteli olması da durumu değiştirmeyeceğinden kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle...

                      UYAP Entegrasyonu