Tüketici Mahkemesi 2012/450 esasına kaydının yapıldığını, ancak yargılama devam ederken, ...İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adlı şirketi ticaret sicilinden 03/12/2013 tarihinde resen silindiğini, 03/02/2015 tarihinde resen terkin edildiğini, ihyası istenen şirketin devam eden davası olduğu Ticaret Sicil Müdürlüğünce biliniyor olmasına rağmen müdürlükçe resen silinmesi hatalı olduğunu, bununla birlikte Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazıda 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesine göre resen silinen şirketin Ticaret Sicil Gazetesinde silindiğine dair ilanın bulunduğunu, bu nedenlerle şirketin ihyasını, tasfiye/ek tasfiyesi için karar vermesini, şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini ve tasfiye süreci başlamış ise tasfiye/ek tasfiyesi için şirkete tasfiye memuru atanmasını istemiştir....
Mahkememizce şirketin sicil dosyası ile Antalya ... Asliye Ticaret mahkemesinin ... esas sayılı dosyasının akıbet bilgileri celp edilmiştir. Dava, 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirket tüzel kişiliğinin TTK'nun 547. Maddesine dayalı olarak ihyası istemine ilişkindir. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden; şirketin 1997 yılında Antalya Ticaret Sicilinin ... sicil numarasında kaydının yapıldığı, 6103 sayılı Kanunun 20. Maddesi uyarınca sermayesinin asgari sermaye miktarına yükseltilememesi sebebiyle münfesih sayıldığı, ticaret sicil müdürlüğünce yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından TTK'nun geçici 7. maddesi uyarınca 26/08/2014 tarihinde resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır. TTK'nun geçici 7/1....
esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde, bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nce silinir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. 5352 sayılı Adli Sicil kanunu’nda değişiklik yapan 6290 sayılı Kanun 11/04/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nce yerine getirilecektir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/36 değişik iş sayılı kararı ile adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş olunmasına rağmen, sehven karar tarihinin 13/04/2015 yerine, 13/04/2010 olarak yazılmasının yazım hatasından kaynaklandığı ve mahallinde mahkemesince düzeltilebileceği düşünülerek yapılan incelemede; 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1, fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı, öte yandan 5352 sayılı Kanun’un geçici...
"İçtihat Metni"Irz ve namusa tasaddi suçundan adli sicil arşiv kaydı bulunan ...’in adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin reddine ilişkin verilen karara yönelik temyiz isteminin reddine dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 12.05.2010 gün ve 2010/95 Esas, 2010/95 sayılı Ek Kararının süresi içinde Yargıtayca incelenmesi talepte bulunan ... vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin reddine ilişkin kararın itiraza tâbi olup temyizi mümkün olmadığı, talepte bulunanın temyiz isteminin mahkemece reddine karar verilmekle birlikte CMK.nın 264. maddesi hükmüne uygun olarak temyiz isteminin itiraz sayılarak değerlendirilmesi için üst dereceli ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, ... 1....
"İçtihat Metni"Irz ve namusa tasaddi suçundan adli sicil arşiv kaydı bulunan ...’in adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin reddine ilişkin verilen karara yönelik temyiz isteminin reddine dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 12.05.2010 gün ve 2010/95 Esas, 2010/95 sayılı Ek Kararının süresi içinde Yargıtayca incelenmesi talepte bulunan ... vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Adli sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin reddine ilişkin kararın itiraza tâbi olup temyizi mümkün olmadığı, talepte bulunanın temyiz isteminin mahkemece reddine karar verilmekle birlikte CMK.nın 264. maddesi hükmüne uygun olarak temyiz isteminin itiraz sayılarak değerlendirilmesi için üst dereceli ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, ... 1....
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; davalı işletmenin “...” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “........Caddesi No:.......K:........ Bayraklı/ İZMİR” olduğu, faaliyet durumunun “..........” olarak gözüktüğü, Cevat ...mirasçılarının dilekçeleri ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvurarak işyerini 13/05/2012 tarihinde kapattıklarını bildirdikleri ve kaydın silinmesini istedikleri, bunun üzerine İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından işletmenin kaydının silinerek ilanının yapıldığı görülmüştür. İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/05/2012 tarihli, .......... Esas ve ........ Karar sayılı kararı incelendiğinde; ...’ın 13/05/2012 tarihinde vefatı üzerine geride mirasçıları olarak eşi Fadime ...ile çocukları ........’ın kaldıkları görülmüştür. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .............
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; davalı işletmenin “...” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “........Caddesi No:.......K:........ Bayraklı/ İZMİR” olduğu, faaliyet durumunun “..........” olarak gözüktüğü, Cevat ...mirasçılarının dilekçeleri ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvurarak işyerini 13/05/2012 tarihinde kapattıklarını bildirdikleri ve kaydın silinmesini istedikleri, bunun üzerine İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından işletmenin kaydının silinerek ilanının yapıldığı görülmüştür. İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/05/2012 tarihli, .......... Esas ve ........ Karar sayılı kararı incelendiğinde; ...’ın 13/05/2012 tarihinde vefatı üzerine geride mirasçıları olarak eşi Fadime ...ile çocukları ........’ın kaldıkları görülmüştür. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .............
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; davalı işletmenin “...” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “........Caddesi No:.......K:........ Bayraklı/ İZMİR” olduğu, faaliyet durumunun “..........” olarak gözüktüğü, Cevat ...mirasçılarının dilekçeleri ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvurarak işyerini 13/05/2012 tarihinde kapattıklarını bildirdikleri ve kaydın silinmesini istedikleri, bunun üzerine İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından işletmenin kaydının silinerek ilanının yapıldığı görülmüştür. İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18/05/2012 tarihli, .......... Esas ve ........ Karar sayılı kararı incelendiğinde; ...’ın 13/05/2012 tarihinde vefatı üzerine geride mirasçıları olarak eşi Fadime ...ile çocukları ........’ın kaldıkları görülmüştür. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .............
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11.04.2012 tarih ve 28261 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur....