Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171/1 maddesinde "Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir" hükmü karşısında kusursuzluk hallerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 1. kitabının 2. kısmının 2. bölümünde sayılan ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler arasında sayılmadığının görüldüğü anlaşılmakla, anılan eylem nedeniyle mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 24.11.2008 gün ve 55774 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2008 gün ve 2008/256294 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii...

    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın tahliye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      müştekinin vekilliğini üstlenmesini müteakip aynı tarihli sözleşme uyarınca anlaştıkları ücretin yarısı olan 10.000,00 Türk lirasını peşin aldığı hâlde gereğine tevessül etmediği, belirtilen vekâletin baro kaydı bildirilmek suretiyle "avukat" ünvanı kullanılarak verildiği, iddia konusu eylemin avukatlık görevinin ifası sırasında gerçekleştiği ve bu görevin yapılmamasından kaynaklandığı anlaşıldığından son soruşturmanın açılmasını gerektirir suç şüphesi bulunduğu, suçun manevi unsuru olan kastın ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 28/05/2018 gün ve 94660652-105-34-3672-2017-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii...

        SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalılar vekili, davacının tevdii mahallini bildirmediğini ve teslim için personel göndermediğini, davadan sonra 17/09/2011 tarihli teslim tutanağı ile ariyet konusu malların teslim edildiğini, davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek davanın reddine ve masrafların davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedildiği, davacının ariyet olarak verilen malların iadesini 23/05/2011 tarihli ihtarname ile davalıya bildirdiği, ancak ihtarnamede taahhütname kapsamında "...'...

            Dosya, bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş; --- tarihli rapora göre, Gebze---....

              Dosya, bankacılık hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş; --- tarihli rapora göre, Gebze---....

                Kiracı taşınmazı boşalttığını ve anahtarı teslim etmek üzere 07.12.2009 tarihinde tevdii mahalli tayin ettirdiğini belirterek kira borcundan sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Mahkemece taşınmazın anahtarının 07.12.2009 tarihinde tayin edilen tevdii mahalline teslim edildiği kira borcunun ödenmesi için gerekli sürenin olmadığı ve bu nedenle davalı kiracının kira bedelinden kısmen sorumlu olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. BK’nun 264.maddesine göre belirli bir süreyle akdedilen kira sözleşmesinden taraflardan her biri kira müddetinin bitiminden önce feshedebilir. Kira bir sene veya daha uzun bir müddet için akdedilmiş ise kiralayan veya kiracıya verilecek tazminat 6 aylık kira karşılığından az olamaz....

                  kılınmakla gereği düşünüldü: İddianame içeriğine, sevke, tevdii kararına, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı Kararına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz incelemesini yapma görevi Yüksek 15....

                    GEREKÇE Sanık sürücü ... sevk ve idaresindeki belediye otobüsü ile meskun mahal içerisinde, azami hız limitinin 50km/saat olduğu, bölünmüş, asfalt kaplama cadde üzerinde gündüz vakti seyri esnasında, kaza mahalline geldiğinde yolcu aldığı duraktan kalkışı esnasında açık olan ön kapı kısmından inmeye çalışan yolcu ...'...

                      UYAP Entegrasyonu