Yukarıda da açıklandığı üzere çekler yönünden tevdi mahalline gerek olmayıp en iyi tevdi mahallinin çekin ait olduğu banka hesabında yasal ibraz süresinde çek bedelinin hesapta bulundurması suretiyle borçtan kurtulunması mümkün olduğundan ayrıca talebin ...olarak açılması, talep eden tarafından dilekçe ekine eklenen evraklarda alacaklının kim olduğunun belli olmamasından dolayı alacaklının temerrüde düşüp düşmediği hususu da mahkememizce saptanamadığından, en iyi tevdi mahallinin çekin ait olduğu muhatap banka olması nedeniyle talep edenlerin çekler yönünden tevdi mahalli tayini talep etmelerinde hukuki yararlarının bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde talebin reddine" gerekçesiyle tevdi mahalli tayini talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece; iade edilecek evrak asıllarının kargo vasıtasıyla gönderilmesinin mümkün olduğu, adreste teslimin kabul edilmemesi halinde tevdi mahalli tayininin istenebileceği gerekçesiyle şartları oluşmayan talebin reddine karar verilmiş; hüküm, talep eden tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiştir. Tevdi mahallinin belirlenmesi istemi, Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri kapsamında yer almaktadır. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. Kanunun geçici 3. Maddesine göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. HUMK’nın 428 maddesinde, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara temyiz yoluna gidilemeyeceği düzenlenmiştir....
Tevdi mahallinin tayini için vadesi gelmiş bir borcun bulunması ve bu borcun ödeneceği kişinin tereddütlü olması veya ödenecek kişiye ulaşılamaması gerekir. Dosya kapsamında talep edenin dayanak olarak gösterdiği protokol incelendiğinde her iki tarafa da borç yüklendiği, karşı tarafın temerrüdünün oluşup oluşmadığının protokol kapsamındaki borçların ifasına bağlı olduğu, bu hususun yargılamayı gerektirdiği dikkate alındığında tevdi mahallinin tayini için gerekli şartların oluşmadığı anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince talebin kabulüne karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği anlaşılmakla, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusun kabulüne, kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama gerekmediğinden HMK'nın 353/1- b-2 hükmü gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1)Karşı taraf vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Giresun 1....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/693 KARAR NO : 2022/727 TALEP : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi DAVA TARİHİ : 09/09/2022 KARAR TARİHİ : 01/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden verili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından ... tarihinde ... numarasıyla müvekkil şirkete ... adet ... araba açıklaması ile e-fatura kesildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten herhangi bir siparişi veya talebi olmamasından dolayı söz konusu faturanın Antalya ......
Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, tüm bu nedenlerle malın zamanında teslim alınmamasından kaynaklı zararın tazminine ilişkin tazminat talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla, dava konusu malların tevdi mahallinin tespitine, malın tevdi edilmesinden doğacak masrafların, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Buna göre, ticari nitelikteki tevdi mahalli tayinine ilişkin taleplerde görevli mahkeme, TTK'nın 5/1. maddesine göre asliye ticaret mahkemesidir. Somut talepte tevdi mahalli tayinini isteyen tacir olup, TTK'da düzenlenen ve ticari ilişki kapsamında verilen ileri tarihli çekler için tevdi mahallinin belirlenmesi istenmiştir. Bu durumda görevli mahkeme TTK'nın 5/1. maddesine göre asliye ticaret mahkemesi olup, mahkemece genel ve özel yasa düzenlemesine dikkat edilmeden, genel yasa olan HMK'nın 383/1. maddesine göre sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle tevdi mahalli belirlenmesini talep edenin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve talep konusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/120 D.İş sayılı dosyasında verilen karar ile tevdi mahalli tayin edildiği taraflarca beyan edilmiş ise de, söz konusu karar gereğince tayin edilen tevdii mahallinin neresi olduğuna dair bilginin davacıya hangi tarihte tebliğ edilmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece tevdi mahalli kararı verilen dosya celbedilerek anahtarla ilgili tevdii mahallinin neresi olduğuna dair bilginin davacıya hangi tarihte tebliğ edilmiş olduğu belirlenerek, o tarihe kadar olan kira parası yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir....
Tugay Komutanlığı depolarında bulunan toplam 29.840 kg pirinç hakkında tevdi mahalli tayinine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; malın niteliği gereği davacı uhdesinde bir yerde pirinçlerin depo edilmesinin daha uygun olacağı gerekçesiyle şartları tevdi mahalli tayinin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiştir. Tevdi mahallinin belirlenmesi istemi, Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri kapsamında yer almaktadır. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. Kanunun geçici 3. Maddesine göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davanın konusu, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılan masraflardan davalı şirketin sorumlu olduğunun tespiti ve hakedişin yatırılması için tevdi mahalli belirlenmesi olduğunu, davalı şirket tarafından davacı aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalı şirket tarafından başlatılan icra takipleri ile birlikte mevcut koşullarda değişiklik meydana geldiğini ve hakkın elde edilmesinin daha da güçleştiğini, dolayısıyla icra takibinin durdurulmasına ve tevdi mahallinin ivedi bir şekilde belirlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek davacı aleyhine başlatılan icra takipleri ile mevcut koşullar altında değişiklik meydana geldiğinden davacı aleyhine Denizli 2.İcra Müdürlüğünün ... ve ... Esas sayıları ile başlatılan icra takiplerinin durdurulmasına, tevdii mahallinin ivedi bir şekilde belirlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Kanımca, tevdi mahalli belirlenmesi kararları geçici nitelikte bir tespit kararı ise de; özellikle alacaklının temerrüdünü tespit bakımından önemli sonuçları olduğundan; ilgilisini Kanun yolunu kullanma hakkından yoksun bırakmak-özellikle tevdi mahalli belirlenmesi talebin reddi kararları bakımından-adaletsiz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, mahkemelerin geçici nitelikteki bazı kararlarının önem ve niteliği göz önünde tutularak, kanun yolu denetimi açık tutulmalıdır. Tevdi mahalli belirlenmesi talebinin reddi kararı bu önemdeki kararlardandır. Tevdi yeri belirlemesi talep eden borçlunun ödeme yapmak ve temerrüde düşmekten kurtulmak için; tevdi yeri belirlenmesi istemesi en uygun ve kolay hukuki araçtır. Bu nedenle HMK. 387. maddesine göre tevdi mahalli belirlenmesi kararlarına karşı istinaf kanun yolu açık tutulduğuna göre; istinaf yolunu temyiz yolu olarak kabul edip, belirlemenin reddi kararlarına karşı temyiz yolunun açık olduğunun kabulü gerekir....