Tugay Komutanlığı depolarında bulunan toplam 29.840 kg pirinç hakkında tevdi mahalli tayinine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; malın niteliği gereği davacı uhdesinde bir yerde pirinçlerin depo edilmesinin daha uygun olacağı gerekçesiyle şartları tevdi mahalli tayinin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiştir. Tevdi mahallinin belirlenmesi istemi, Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri kapsamında yer almaktadır. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. Kanunun geçici 3. Maddesine göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TBK'nun 89. ve 107. maddeleri gereğince mahkemenin yetkisiz olup, ankara ve bodrum sulh hukuk mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin Ankara olup, TBK 89. madde hükmü gereğince Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi'ne müracaat edilmesi gerektiğini, tevdi mahalli istenen kira borcunun konusu olan mecurun Bodrumda olduğunu, tevdi mahalli talep eden borçlu Turgut Soylu'nun yerleşim yerinin Bodrum geriş mahallesi olup, vekaletnamesindeki adresinin de bu olduğunu, dava dilekçesinin Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği'ne hitaben yazılmış olup, davanın Kayseri SHM'de açıldığını, her halükarda ne tevdi mahalli talep eden kiracı ne de tevdi mahalli talep edilen kiralayan ne de kira konusu olan mecurun hiçbir şekilde Kayseri ili ile bir alakasının olmadığını, bu durumda öncelikle TBK 89. ve TBK 107. hükümlerine aykırı olarak yetkisiz mahkemece verilen tevdi mahalli kararının kaldırılması ve...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davanın konusu, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılan masraflardan davalı şirketin sorumlu olduğunun tespiti ve hakedişin yatırılması için tevdi mahalli belirlenmesi olduğunu, davalı şirket tarafından davacı aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalı şirket tarafından başlatılan icra takipleri ile birlikte mevcut koşullarda değişiklik meydana geldiğini ve hakkın elde edilmesinin daha da güçleştiğini, dolayısıyla icra takibinin durdurulmasına ve tevdi mahallinin ivedi bir şekilde belirlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek davacı aleyhine başlatılan icra takipleri ile mevcut koşullar altında değişiklik meydana geldiğinden davacı aleyhine Denizli 2.İcra Müdürlüğünün ... ve ... Esas sayıları ile başlatılan icra takiplerinin durdurulmasına, tevdii mahallinin ivedi bir şekilde belirlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Kanımca, tevdi mahalli belirlenmesi kararları geçici nitelikte bir tespit kararı ise de; özellikle alacaklının temerrüdünü tespit bakımından önemli sonuçları olduğundan; ilgilisini Kanun yolunu kullanma hakkından yoksun bırakmak-özellikle tevdi mahalli belirlenmesi talebin reddi kararları bakımından-adaletsiz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, mahkemelerin geçici nitelikteki bazı kararlarının önem ve niteliği göz önünde tutularak, kanun yolu denetimi açık tutulmalıdır. Tevdi mahalli belirlenmesi talebinin reddi kararı bu önemdeki kararlardandır. Tevdi yeri belirlemesi talep eden borçlunun ödeme yapmak ve temerrüde düşmekten kurtulmak için; tevdi yeri belirlenmesi istemesi en uygun ve kolay hukuki araçtır. Bu nedenle HMK. 387. maddesine göre tevdi mahalli belirlenmesi kararlarına karşı istinaf kanun yolu açık tutulduğuna göre; istinaf yolunu temyiz yolu olarak kabul edip, belirlemenin reddi kararlarına karşı temyiz yolunun açık olduğunun kabulü gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/735 KARAR NO : 2022/762 DAVA : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) DAVA TARİHİ : 01/09/2022 KARAR TARİHİ : 05/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; davacı şirketin İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... Esas sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunduğunu, 23/02/2022 tarih ve .../... Karar sayılı kararla davacı şirketin konkordato davasının kabul edildiğini ve İİK 306. Maddesi uyarınca tasdikine karar verildiğini, mahkemenin İİK'nun 305/son maddesi uyarınca konkordato projesi gereğince konkordatoya tabi borçları 48 ayda belirtilen plan dahiline ödeme yapılmasına karar verildiğini, davacı şirketten alacağı bulunan davalı ...'...
aleyhine 26/01/2015 gününde verilen dilekçe ile tevdi mahalli tayini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; talebin kabulüne dair verilen 28/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi M.. B.. vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Talep eden S.. G.. vekilinin tevdi mahalli tayini talebi mahkemece kabul edilmiş; karar, karşı taraf M.. B.. tarafından temyiz edilmiştir. Tevdi mahallinin belirlenmesi, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendinin (3.) alt bendinde belirtilmiş olup; bu kararlara karşı 387. madde gereğince ilgililerin istinaf kanun yoluna başvurabilmeleri öngörülmüştür....
HMK'nın 382/(2)d-3 maddesinde "Tevdi mahalli belirlenmesi" Borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlenmiştir. Yine HMK'nın 387.maddesinde "Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililer, özel kanuni düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içerisinde, bu Kanun hükümleri dairesinde istinaf yoluna başvurabilirler" hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenlemelere göre; tevdi mahalli belirlenmesine ilişkin kararlar istinaf tabi olup,İstinaf incelemesine konu eldeki dosyada talep, tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK 106. maddesine göre; "Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur."...
Mahkemece, tensip tutanağı ile birlikte tevdi mahalli tayini talebinin mahkemeninin görevi dışında olduğundan reddine 02.01.2014 tarihde karar verilmiştir. Davacı vekili tevdi mahalli tayini talebinin reddine dair tensip ara kararının HKM 341. maddesi gereğince bozulması istemiyle temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nın 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Aynı yasanın 427. maddesinde de temyizi kabil kararlar sayılmış; nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir. Tevdi mahallinin tayni talebinin reddi kararı ara kararı niteliğinde olup nihai karar olmadığından temyizi mümkün değildir. Açıklanan bu nedenle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
TTK 757/2. maddesi " Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir" şeklindedir. Dava konusu çek hakkında tedbiren ödemeden men kararı verilmesi halinde tevdi mahallininde belirlenmesi gerekmektedir. Mahkeme tevdi mahalli belirlememiş olması halinde ise ödeme yapacak keşidecinin mahkemeden ödemenin yapılacağı tevdi mahallini belirlemesini isteyebilir. Somut olayda yukarıda belirtildiği üzere dava konusu çek hırsızlanmış olsa dahi, imzaların ------gereğince dava konusu çek nedeniyle borcu devam etmektedir. Dava konusu çek hakkında ödeme yasağının olması halinde ise, davacı tarafından mahkemeden tevdi mahallinin belirlenmesi istenilmeli ve ödeme tevdi mahalline yapılmalıdır. Davacı tevdi mahalli talep etmiş olsa ve bu tevdi mahalline ödeme yapmış olsa ide dava konusu çek nedeniyle borcundan kurtulmuş olacaktı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle şahsi hakka değil zilyetlik nedeniyle ödenmesi gereken ecrimisil bedelinin tevdi mahallinin tayini istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....