"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 2010 yılında kesinleşen kadastro tespitinden sonra 2011 yılında yapılan taksime ve yine tespitten sonra 14.09.2011 yılında davacı ... ile davalı ... arasında yazılı olarak düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış olduğuna göre Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava; kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
tarihi olduğu izlenimi verecek şekilde hatalı şekilde gösterildiği, bu durumun davacı yana hak bahşetmeyeceği gibi bu tarihin kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olarak kabulünün de mümkün olmadığı, eldeki dosyada davacı yanın, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayanarak 12.04.2021 tarihinde harç yatırarak eldeki tapu iptal ve tescil davasını açtığı, bu durumda tutanağın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 ......
I- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Davalının temyiz istemi Özel Dairece incelenip reddedildiğinden, davalı yönünden uyuşmazlık konusu bulunmamaktadır. Bu nedenle; davalı vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı yoktur. O halde, davalı vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir. II- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtmek gerekir ki; Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmış olup, bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu husus 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1024/2. maddesinde "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." şeklinde açıklanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " davacılar tarafından 06/08/2020 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının tespitin kesinleştiği 08/08/1978 tarihinden itibaren 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davalı tarafça kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de hak düşürücü sürenin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılarak hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine " karar vermiştir....
Hukuk Dairesine ilişkin bölümün 1. maddesi uyarınca "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" kapsamında 1. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında olduğu, ancak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06/04/2021 tarihli 2020/1066 esas 2021/576 karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderildiğinden iki Daire arasındaki olumsuz iş bölümü uyuşmazlığı bulunduğu anlaşılmakla, dosyanın, görevli daireyi belirlemek üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemiz ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Anılan yasal düzenlemede, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, dayanılan hakkın, kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde anılan sürenin uygulama imkanına kavuşacağı açıktır. Tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur. Somut olayda, kadastro tespit çalışmalarının 20/10/1971 tarihinde başladığı, tespitin 25/12/1972 tarihinde kesinleştiği, miras bırakanın ise tespitten sonra 22/05/1985 tarihinde öldüğü sabittir. Bu durumda, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki dava bakımından uygulanamayacağı tartışmasızdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 18/03/2015 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 19/04/1966 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Hukuk Dairesinin 03.09.2021 tarihli ve 2021/551 Esas, 2021/626 Karar sayılı kararıyla davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 15/12/2017 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 21/06/2007 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Temyiz Nedenleri Davacı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 16. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....