Dava, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. 1. Davalı ...’nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde değildir. 2. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; muhdesat, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçlar olarak tanımlanmıştır. Mahkemece, zeminde bulunan inşaat temeline ilişkin muhdesatın tespiti talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak her ne kadar kaçak yapılar muhdesat niteliğinde kabul edilmekteyse de, somut olayda, kaçak binanın yıkıldığı ve zeminde sadece inşaat temelinin kaldığı ve bilirkişi raporunda ahır ve samanlığa ilişkin değer tespiti yapılırken, inşaat temeline yönelik herhangi bir bedel tespiti dahi yapılmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıcının 01.10.1989 tarihi olduğunun ve 1 gün süreyle çalıştığının tespitine, davacı vekili hizmet tespiti davasından feragat ettiğinden ileride hizmet tespiti davası açma hakkı baki kalmak üzere hizmet tespiti davasının feragat nedeniyle reddine ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir....
Kararı, delil tespiti isteyen vekili temyiz etmiştir. Delil tespiti HMK'nın .... kısım .... bölümünde 400 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki korumalardan olup, delil tespiti talebi üzerine verilen kararlar nihai karar değildir. HMK'nın geçici .... maddesi .... fıkrası uyarınca uygulanan HUMK'nın 427. maddesine göre ancak mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Geçici hukuki korumalarla ilgili hükümlerin yer aldığı HMK'nın .... kısmında da yalnız ihtiyati tedbirlere ilişkin 1. bölümdeki hükümlerde temyiz yolu düzenlenmiş, delil tespitine ilişkin .... kısım .... bölümde delil tespiti kararlarında temyiz yoluna gidilebileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenlerle delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından delil tespit isteyenin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, delil tespiti isteyen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 03,......
Tespit isteyen 11/02/2013 tarihli dilekçesinde talebinin delil tespiti olduğunu beyan ettiğine göre, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından delil tespiti istenilen vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, aleyhine delil tespiti isteyen vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı dava dilekçesinde, delil tespiti için yaptırdığı masraflara da hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava açmadan önce zararın tespiti için yaptırılan delil tespiti dosyasında yapılan giderlere yargılama giderleri içerisinde hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, davacı tarafından davadan önce, delil tespiti dosyasında yapılan tespit giderlerinin yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul-red oranına göre davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tespiti istenilen dönem beş yıllık sözleşme süresinin bitimini takip eden 01.07.2012 dönemidir.Yine, kira tespiti davasını kiralayan gibi kiracının da açabileceği hususu 18.11.1964 tarih ve 2/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının ilkelerindendir.Dosya içeriğine göre tespiti istenen dönem hak ve nesafete göre kira parasının tespiti gereken dönem olup, 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca hakim bu sınırlamayı yaparken, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.)...
Eldeki dosyada davacı, davalı işyerinde 01.09.1997-01.02.2013 arası çalıştığının tespiti ve sigorta primlerinin almış olduğu gerçek ücret olan 2.500,00 TL üzerinden tespiti istemiştir. Mahkemece dosyada bulunan deliller doğrultusunda hizmet tespiti yönünden istem gibi, sigorta primine esas kazanç yönünden asgari ücretle çalıştığı yönünde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebine ilişkin 01.09.1997-05.01.2010 tarihleri arasında çalıştığı ve sigorta primine esas kazanç yönünden verilen karar isabetli ise de, 06.01.2010-01.02.2013 tarihleri verilen kabul kararı isabetsizdir....
Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacıya, hizmet tespiti davası açıp sonucunu bildirmesi için süre verilmiş, davacı da hizmet tespiti davası açmayacağını, mevcut delillere göre bilirkişi raporu alınarak karar verilmesini istemiştir. Hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Mahkemece, toplanan delillere göre bilirkişi raporu alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacıyı hizmet tespiti davası açmaya zorlayıp hizmet tespiti davası açılmadığı gerekçesi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TBK’nun 344. ve devamı maddeleri gereği kira tespiti talebinin ancak konut ve çatılı işyeri kiralarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanabileceği, bunun haricinde kira tespiti istenemeyeceği nazara alındığında taşınmazın galip vasfının tespiti önem arz etmektedir. Ne var ki, dosya kapsamı itibariyle kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır....