Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava Esnaf Bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması...

İLK DERECE MAHKEME KARARININ İÇERİĞİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "............Davacı vekiline 23/11/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile zorunlu bağkur sigortalılığının tespiti istenilen sürenin açık ve net olarak bildirilmesi için süre verilmiş, davacı vekilince süresinde verilen beyan dilekçesinde 10/02/1998 tarihinden itibaren zorunlu Bağkur sigortalısı olduğunun tespiti talep edilmiş ise de taleplerinin bir günlük olarak sigortalılığının tespiti olduğu, müvekkilinin zorunlu Bağkur sigortalılık başlangıcının 10/02/1998 tarihi olduğunun tespitini talep ettiklerini beyan etmiştir. ..............Kurum yazı cevabında başvurunun yapıldığı, ancak başvuruya ilişkin işlem yapılamadığı (davacı vekiline verilen cevabi yazıda davacı adına davalı firma tarafından kesilen tarımsal kesintilere ilişkin alımı yapmış olan ilgilinin kesintileri gösteren tevkifat listelerini ve kuruma yatırılması gereken tutarları, banka dekontlarını kurum kayıtlarına intikal etmediği) bildirilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılığının tespitiyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava,davacının 15.02.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 3165 sayılı yasa ile Bağkur sigortalılığını kazandığının tespitine karar verilmiştir....

    muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır. 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır....

      muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır. 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır....

        Ve 5510 sayılı kanunun 86/9 maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkif atı öncesine alt dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı tarım bağkur sigortalılığının tespiti söz konusu olmayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda tarım bağkur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi tescil başvurusu , iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır..." denilmiştir....

        Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili : Davacının 1996 senesinden beri vergi kaydı bulunduğunu ,davacının 2000 senesinden önce zorunlu tarım bağkur sigortalılığının olduğunu davacının vergi kaydının belgelendiği dönem için 1479 sayılı yasaya göre zorunlu sigortalı olduğunun kabulü gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; 1479 sayılı yasa kapsamında esnaf bağ-kur sigortalılığının tespiti isteminden ibarettir....

        Maddesinin (c) fıkrası “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır. ” hükmüne amir olup, davacının aynı zamanda ölüm aylığı da aldığı belirgin bulunduğundan, ilgili yasa maddesinin infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının ölüm geliri tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; 5510 sayılı Yasanın 54. Maddesinin (c) bendinin “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”...

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının ölüm geliri tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; 5510 sayılı Yasanın 54. Maddesinin (c) bendinin “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”...

              UYAP Entegrasyonu