Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; davalı yerinde çalışan Kurum sigortalısı İsmail Yalavaç'ın tespit edilen meslek hastalığından dolayı sürekli göremezliğe uğraması nedeniyle Kurumca bağlanan sürekli göremezlik geliri ile yapılan tedavi masraflarının rücuan tazminine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır....

İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci maddenin birinci fıkrası hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın .... maddesinin üçüncü fıkrasının “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli göremezlik geliri, 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır” hükmünü içermesine, 29.08.1990 tarihinde yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle %25,48 oranında göremezlik derecesine göre gelir almakta olan kocanın 28.09.2006 tarihinde vefat etmiş olmasına, gelir miktarı başlangıcının 01.....2008 tarihi olduğunun ve gelir miktarına etkisinin Kurumca infazda nazara alınmasının mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/1. ve 76/4. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun 21 maddesinin 1 fıkrasında, 5510 sayılı Kanunun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21’inci maddesinin birinci fıkrasında; “ kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

      Ay dönemi içinde itiraz edilen “Ortopedi ve Travmoloji” branşındaki hasta Mehmet Şerif KESKİN 'in tedavisini yapıldığını, fakat SGK tarafından “İŞ KAZASI” denilerek kesinti gerçekleştirildiğini, yapılan kesintinin örneklemeye vurulduğunda 19.000,00 TL olduğunun anlaşıldığını, SUT 5.2.1 maddesi gereğince trafik kazası, kazası, meslek hastalıkları ve adli vaka durumlarında sunulan sağlık hizmetleri'nin Kurumca örneklemeye dahil edilmeksizin tamamının incelendiğini, dava konusu tedavinin “ kazası” olarak değerlendirmeye alınması ve kesinti yapılmasının açıkça hukuka ve SUT ilgili hükümlerine aykırı olduğunu, davalı tarafından haksız kesinti yapıldığını ileri sürerek 19.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, celsede davanın reddini savunmuştur....

      Dava, meslek hastalığına yakalanan sigortalıya yapılan peşin sermaye değerli gelir,geçici göremezlik ve tedavi giderinin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. İnceleme konusu davada; davcının davalı yerinde çalışırken 05.06.1991 tarihinde astım teşhisi konulduğu, ......

        Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, Bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç günü içinde, kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur....

        Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malûllük derecesini, kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir....

          Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14 ncü maddesinde meslek hastalığının 4 ncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç günü içinde, kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya ...Müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağının, kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriğinin verilme usulü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer...

            Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. Davanın yasal dayanağı olan işverenin kazası ve meslek hastalığında sorumluluğunu düzenleyen, 5510 sayılı Kanun 21/1. fıkrası, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir."hükmü içermektedir....

            UYAP Entegrasyonu