Şayet 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarındaki ücret, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretten yüksek ise bu durumda da sadece iş sözleşmesi ile belirlenen ücret uygulanır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, iş sözleşmesindeki orana göre belirlenen ücretin üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret zammının uygulanmaması gerektiğidir. Zira toplu iş sözleşmesi hükmü ile asgari ücrette 01.01.2022 tarihinde meydana gelen artıştan önceki (31.12.2021 tarihli) ücrete zam yapılması öngörülmüştür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devam eden toplu görüşme sürecinde davacı işçi sendikasının grev oylaması talebine karşı toplu iş sözleşmesi prosedürünü fiilen yürütme imkânı bulunmadığını bildiren İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işleminin hukuka aykırılığının tespiti ile iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesi gereğince dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen istinaf nedeni yapılmasını gerektirecek başkaca bir hata bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf sebeplerine hasren yapılan inceleme sonunda: Somut uyuşmazlıkta toplu iş sözleşmesi yapmak için çoğunluk tespiti yapılırken işyeri toplu iş sözleşmesi mi yoksa, işletme toplu iş sözleşmesi mi yapılması gerektiği, buna bağlı olarak da yetkili mahkemenin Mersin İş Mahkemesi mi yoksa, Kahramanmaraş İş Mahkemesi mi olduğu taraflar arasında tartışmalıdır....
Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesinde görevli makam “İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı...ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. İş Mahkemelerinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup, anlaşma ile bertaraf edilemez ve genel yetki kuralları da uygulanmaz....
Yukarıdaki hükmün yollamada bulunduğu aynı Kanun'un 2. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde de Görevli Makamın; “İşyeri Toplu İş Sözleşmesi için işyerinin, işletme Toplu İş Sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup Toplu İş Sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden T9 İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı” ifade edeceği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; T4 Çalışma Genel Müdürlüğü’nce, toplu iş sözleşmesi yapmak için T8nın yetki tespit başvurusunda bulunması üzerince yapılan incelemede, adı geçen sendikanın yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, davacı vekilince 30.12.2019 tarihli dilekçe ile T4'nın yetki tespitine itiraz edildiği görülmüştür....
Davacının nakledildiği işyerinde yeni bir toplu iş sözleşmesi düzenleninceye kadar nakilden önce tâbi olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı sürdürmesi Kanun'un açık hükmünün gereğidir. Bu itibarla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmek için sendika üyeliğinin devamı şartı aranmaz. Aynı şekilde bir başka sendikaya üye olunması yahut işkolu değişikliği toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam etme bakımından herhangi bir etki yaratmaz....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın idari yargıda açılması gerektiğinden görev itirazında bulundukları, 4857 sayılı iş kanununun kısmi süreli ve tam süreli iş sözleşmesi başlıklı 13/1. Maddesi'nde işçinin normal haftalık süresinin tam süreli iş sözleşmesi ile çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmi süreli iş sözleşmesi olduğunu aynı sayılı yasanın 63 maddesi genel bakımdan çalışma süresinin haftada 45 saat olduğunu, aksi kararlaştırılmış ise de bu süre iş yerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bölünerek uygulanır hükmünün bulunduğunu, aynı sayılı kanunun 63. Maddesi kapsamında çıkarılan iş kanununa ilişkin çalışma süreleri yönetmeliğinin 6. Maddesinde işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi çalışmadır hükmünün bulunduğunu, T3 Yaygın Eğitim Şube Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 43....
Toplu iş sözleşmesine göre; ücret alacağı için; alacağının olduğu ayı takip eden ayın üçüncü günü, ikramiye alacağı için; alacağının olduğu ayın ilk haftası sonu, yıpranma prim alacağı için; alacağının olduğu ayı takip eden ayın yedinci günü temerrüt tarihi kabul edilmiştir. Yasal ilave tediye alacağı toplu iş sözleşmesinden doğmamaktadır. Bu nedenle bu alacak bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin sembolik değerlerle açılan belirsiz alacak davalarında verdiği istikrarlı kararları uyarınca dava dilekçesindeki değer bakımından dava tarihi, artırılan değer bakımından artırım tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir. 6356 sayılı Kanun madde 53/2 uyarınca, toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında, temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Yasal ilave tediye alacağı 6772 sayılı Kanundan doğmaktadır. Bu alacak için yasal faiz uygulanır....
Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Yere Mahkemece kararına uygun şekilde araştırma yapılmadığını, usulsüz bilirkişi raporuna itirazlarının, usule uygun bilirkişi incelemesi taleplerinin dikkate alınmadığını, Yerel Mahkeme kararında Toplu İş Sözleşmesi'nde bulunmayan bir hüküm varmış gibi karar tesis edildiğini, dava Toplu İş Sözleşmesi hükmünün yorumunun tespiti davası olmasına rağmen Toplu İş sözleşmesi 39/1 hükmünün uygulanarak işyeri uygulaması haline geldiği yönünde durum tespiti kararının verildiğini, davanın yorum davası olmadığını, hafta tatili olsun olmasın uçucu personelin Pazar gününe rast gelen çalışması karşılığında mutlak olarak hafta tatili mesai ücreti ödenmesinin bir işyeri uygulaması haline geldiğinin tespitinin talep edildiği bir dava olduğu farz edilse dahi böyle bir işyeri uygulamasından söz edilemeyeceğini, toplu iş sözleşmesinde işçi lehine yorum ilkesinin uygulanması söz konusu olamayacağını, karara dayanak yapılan sözde bilirkişi raporunda varsayıma...
K A R Ş I O Y Davacı işçi, iş sözleşmesi ile belirlenen temel ücretinin toplu iş sözleşmesi ile düşürüldüğünü, sonrasında toplu iş sözleşmesi ile belirlenen ücret artışlarının düşük ücrete yapıldığını ileri sürerek ücret, ikramiye ve fazla çalışma ücreti farklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı işveren, toplu iş sözleşmesi ile davacının gelirlerinde artış meydana geldiğini, toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılan tüm ücret ve sosyal yardımlarının ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, iş sözleşmesinin işçi lehine hükümlerinin toplu iş sözleşmesine göre öncelikle uygulanması gerektiği ve toplu iş sözleşmesi ile getirilen ücret skalasının İş Kanunu'nun 22. maddesinde öngörülen prosedüre uygun olarak çalışma koşullarında değişiklik anlamına gelmediği gerekçesiyle ücret ve ikramiye farkı taleplerinin kabulüne fazla çalışma ücreti farkı isteğinin reddine karar verilmiştir....