Anayasanın 54. maddesi uyarınca: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Anayasamızın 54/7 maddesinde yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmü kaldırılmıştır. Anayasanın 54. maddesinin değişiklik gerekçesinde: "Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, grev ve lokavt hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54. maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri bir adım atılmış olmaktadır." denilmiştir....
Anayasanın 54. maddesi uyarınca: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." 07.05.2010 tarihli Anayasa değişiklikleri kapsamında 54. maddede bir takım değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Anayasamızın 54/7 maddesinde yer alan "Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler yapılamaz." hükmü kaldırılmıştır. Anayasanın 54. maddesinin değişiklik gerekçesinde: "Maddeyle, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile çağdaş demokratik toplumlarda çalışma hayatını düzenleyen ve genel kabul gören evrensel ilkelerle bağdaşmayan, grev ve lokavt hakkına gereksiz sınırlamalar getiren, 54. maddenin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Söz konusu hükümlerin kaldırılmasıyla, sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri bir adım atılmış olmaktadır." denilmiştir....
Buna göre her toplu olarak iş bırakma eylemi, grev olarak nitelendirilemez. Dolayısı ile her toplu iş bırakma eylemi, işverene, bu eylemi kanun dışı grev olarak değerlendirilip, 6356 Sayılı Yasanın 70. maddesini uygulama hakkı vermez. Bireysel veya toplu iş hukukuna dair bazı hakların savunulması için işçilerin demokratik ve barışçıl toplu eylem haklarının olabileceği 87 ve 98 sayılı İLO Sözleşmeleri ile Avrupa Sosyal Şartı ile Anayasanın 51., 54. ve 90. maddelerinin bir gereğidir. Ancak bu hakkın sınırsız şekilde kullanımı söz konusu olmayıp eylemin işverene özel olarak zarar verme kastı içermemesi ve ölçülü olması gereklidir. Dosya içeriğine göre, 14.05.2014- 15.05.2014 tarihlerinde gerçekleşen toplu iş bırakma eyleminin icrası noktasında davalıların içinde yer aldıkları ve söz edilen tarihler arasında gerek fabrikaya çalışma amaçlı giren işçilerin sayısı gerekse de yapılan üretim dikkate alındığında toplu halde iş bırakma eylemi yapıldığı sabittir....
Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesinin birinci fıkrasında: "İşyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesini tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince Sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur."...
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....
Aynı Kanun'un 61. maddesinde, “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur. Bu aidat dışında sendikaya ödenmek üzere bir kesintinin yapılması toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 65. maddesinin üçüncü fıkrasında, grev ve lokavt dışında kalacak işçilerin niteliği, sayısı ve yedeklerinin belirlenmesine dair tespite karşı itirazların, mahkemece kesin olarak karara bağlanacağı ve mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı bulunduğu açık olarak ifade edilmiştir. Somut olayda, davalı vekili, mahkeme kararını temyiz etmiş ise de, mahkeme kararı kesin nitelikte olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ile uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/1 ve 432. maddeleri hükümlerine göre temyiz isteminin REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
bu yetkisine itiraz ettiklerini, yetki tespitine itiraz davasının devam ettiğini, toplu iş sözleşmesi yetki süreci devam ederken işyerinde çalışan işçilerin T3 kararı, teşviki ve desteği ile 02.07.2018 tarihinde topluca iş bıraktığını, kesintisiz şekilde kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden 12 gün süreyle kanun dışı grev yapıldığını, işçilerin 14.07.2018 tarihinde kısmen işyerine girerek çalışmaya başladıklarını, işyerinde üretime yeniden başlanabilmesi bu tarihten sonra 3. günün sonunda mümkün olabildiğini, işçilerin bu eylemlerinin 6356 Sayılı Kanun'un 58/f.1. maddesindeki grev tanımına girdiğini, işyerinde T3 yetki aldığı, henüz yetkisi kesinleşmediğinden ortada bir toplu iş sözleşmesi görüşmesi ve buna ilişkin bir toplu iş uyuşmazlığı bulunmadığını, Kanun'un 58. maddesinin 3. fıkrasında “kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grevin kanun dışıdır”. düzenlemesinin bulunduğu, bu iş bırakmanın toplu eylem hakkı olarak da değerlendirilmeyeceğini, toplu...
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi ve Grev Lokavt Kanunu’nun 12. maddesinin 1. fıkrasında, “Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 12’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunun (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) üyesi bulunduğu işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. İşletme sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak nazara alınır ve yarıdan fazla çoğunluk buna göre hesaplanır…” hükmüne yer verilmiştir....
Somut olayda davacının hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde kabin görevlisi olarak görev yaptığı, sendika üyesi olduğu ve işyerinde toplu iş sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Hava taşıma faaliyeti yapılan işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu toplu iş sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki ihtilafta 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66. maddesi uyarınca İş Mahkemesi görevlidir. Bu durumda, uyuşmazlığın ... 13. İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 13. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....