ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/209 Esas KARAR NO : 2021/1187 DAVA : Tespit (Limited Şirkette Hisse Devirinin Tespiti ) DAVA TARİHİ : 29/04/2019 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...----- numaralı devir sözleşmesi ile davalı ... ------ numaralı devir sözleşmesi ile------, yapılan devir işlemleri sonrasında ilgili işlemlerin şirkete bildirilmiş olduğunu, -- müvekkili müdürlükten de istifa etmiş olduğunu ve ilgili hususların karar defterine işlenmiş olduğunu ve müvekkilin mezkur şirketle ilişiğinin kesildiğini, --- yapılan araştırmada mezkur şirketin pay devir ve müdür ataması işlemlerini--- bildirmediğini, müvekkili ...-- halen ilgili şirkette pay sahibi ve yetkili müdür olarak görüldüğünü, müvekkili, şirketin faaliyet gösterdiği işletmeyi yeni pay sahiplerine devredip işletmesini bırakmış olmasına ve yapılan işlemlerin...
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin temsilcisi tarafından, ... plakalı aracın alımı ve tescili konusunda, trafik tescil ve takip işlemleriyle uğraşan ...Oto adı altında faaliyet gösteren kişilere, 25.11.1999 günlü, … Noterliğince düzenlenen vekaletnameyle yetki verildiği; bu kişiler tarafından tescil ile ilgili işlemler yapılırken, Şirketin temsilcisinin bilgisi olmaksızın, Sakarya Gümrükönü Vergi Dairesi Müdürlüğü başlıklı 15.12.1999 gün ve ...numaralı; İstanbul Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü başlıklı ait 26.11.1999 gün ve ... numaralı sahte vergi dairesi alındılarının düzenlendiği; yapılan vergi incelemesiyle tespit edilen sahte belge düzenlenmesi fiili ile ilgili olarak davacı Şirketin temsilcisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu; Savcılıkça yapılan inceleme sonucunda, şirket temsilcisi hakkında kamu davası açmayı gerektirir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesine karşın, davalı İdarece, davacı Şirket tarafından sahte...
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yatığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, Mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkilinin uyacağını, ayrıca müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Dava; şirketin ihyası davasıdır. Tapu kaydı ... Tapu Sicil Müdürlüğünden, şirketin ticaret sicil dosya sureti ...nden celp edilerek incelenmiştir. Ticaret sicil kaydına göre ihyası istenilen şirketin; tasfiyesinin sona erdiği 28/12/2009 tarihinde tescil edildiğinden, sicil kaydının terkin edildiği ve davacının şirket tasfiye memuru olduğu, ......
ın sahte olarak tanzim edilen nüfus cüzdanları ile şirket ortağı yapılarak ... Tic. Ltd. şirketinin kurulduğu, davacının en baştan itibaren şirketin ortağı olmadığı tespit edilerek; davanın kabulüne, davacının ...Tic. Ltd. Şirketinin ortağı olmadığının tespiti ile şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiği, ne varki hükümde kararın sicile tescil ve ilan edilmesine ilişkin hüküm bulunmadığı, kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Yönetmeliğin 26/2 fıkrası uyarınca; mahkeme verdiği hükümde tescil edilecek olgu ile ilgili olarak müdürlüğü resen tescil ile sorumlu tutmadığı için, tescil isteminin başvuruya yetkili kişilerce yapılması zorunludur.Limited Şirketlerde tescili talebe yetkili/ilgili kişilerin kimler olduğu Yönetmeliğin 22/2-e bendinde, tescil edilecek hususun mahiyetine göre alt bentler halinde sayılmıştır....
Tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişiler, işletmelerin yönetim ve temsillerine ait olan değişiklikleri de tescil ettirmekle yükümlüdür" hükmü belirlenmiştir. Ancak şirketler adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmemiştir, hatalı/yetersiz bir adres bilgisi vermiş ve bu konudaki sorumluluk şirket yetkililerine aittir. Şirketlerin 6102 sayılı TTK'nin 31.maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerekmektedir. Ancak şirket, tescil zorunluluklarını yerine getirmemiş ise bu konudaki sorumluluk şirket yetkililerine aittir. İlgili şirketin mevcut ortağı ...'in ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin tescilin yaptırılmaması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu'nun 33. Maddesinin 3.fıkrası uyarınca Ticaret Sicili Müdürlüğünce yerine getirilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile, davalı şirket ortağı ...'...
Karar alma süreci sonrası bu irade tescili gereken hususlardansa ticaret siciline tescil bildirimi şirket yetkili organı tarafından yapılır. Yasa koyucu mahkemenin karar verebilmesi için kaçınma sebebinin bildirilmesini zorunlu kılarken şirketin iradesinin ne olduğunun belirlenmesini amaçlamıştır. Bu aşamadan sonra kaçınma sebebinin haklı olup olmamasına göre ilgili hususun tesciline yahut istemin reddine karar verilmesini düzenlemiştir. Ortaya konulmuş bir irade yoksa bir irade beyanı varmışçasına varsayıma dayalı karar verilebilmesi mümkün değildir. Şirket yargılama konusu bu hususla ilgili olarak yasanın imkan tanıdığı ölçüde farklı şekillerde karar almış olabilir. Bu durum belirlenmeden ve kaçınma sebebi ileri sürülmeden mahkemenin şirket işleyişini etkileyecek ve hatta belki şirket için gerçek duruma uygun olmayan bir karar vermesi doğru olmayacaktır. Yasa bu durumun önüne geçmek için kaçınma sebebinin bildirilmesini zorunluluk olarak öngörmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/01/2023 tarih ve 28/03/2023 tarihli 2022/737 Esas 2023/109 Karar sayılı kararı uyarınca davalı şirket ortağı ...'ın 27/03/2009 tarihinden itibaren hüküm doğuracak şekilde ortaklıktan çıkmasının Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 26/1 maddesi uyarınca resen tescil ve ilanına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacı kurum söz konusu hükmün yalnızca tespit hükmü niteliğinde olduğunu, ortaklıktan çıkarılmanın Ticaret Sicil Müdürlüğünce “tescil ve ilanına" ilişkin herhangi bir ifade içermediğini, resen tescil işlemi yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza Şirketlerin 6102 sayılı TTK'nin 31.maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerekmektedir. Ancak şirket, tescil zorunluluklarını yerine getirmemiş ise bu konudaki sorumluluk şirket yetkililerine aittir. İlgili şirketin mevcut ortağı ...'...
(TTK.m.32). hükümlerini içerdiğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedileceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebildiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkili ------ tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkeme tarafından davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili...
Buna göre; Müdür ve müdür yardımcıları, ile tescile yetkili personel tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler; Tescili istenen olgunun kanuni olarak sicile kaydı gerekli bir olgu olup olmadığı, tescil isteminin Kanun ve bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde ve ilgililer tarafından yapılıp yapılmadığı, tescil için Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen belgelerin ve harç makbuzunun bulunup bulunmadığı, tescil edilecek olgunun şirket sözleşmesine ve Kanunun emredici hükümlerine aykırı bulunup bulunmadığı, tescil edilecek olgu bir ticaret şirketinin organ kararına dayanmakta ise, kararın şirket sözleşmesine ve Kanunun emredici hükümlerine uygun alınıp alınmadığı, tescil edilecek olguların gerçeği tam olarak yansıtıp yansıtmadığı, üçüncü kişilerde yanlış bir izlenim yaratacak nitelik taşıyıp taşımadığı ve kamu düzenine aykırı olup olmadığı, ticaret şirketinin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, Kanunun...
Buna göre; Müdür ve müdür yardımcıları, ile tescile yetkili personel tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler; Tescili istenen olgunun kanuni olarak sicile kaydı gerekli bir olgu olup olmadığı, tescil isteminin Kanun ve bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde ve ilgililer tarafından yapılıp yapılmadığı, tescil için Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen belgelerin ve harç makbuzunun bulunup bulunmadığı, tescil edilecek olgunun şirket sözleşmesine ve Kanunun emredici hükümlerine aykırı bulunup bulunmadığı, tescil edilecek olgu bir ticaret şirketinin organ kararına dayanmakta ise, kararın şirket sözleşmesine ve Kanunun emredici hükümlerine uygun alınıp alınmadığı, tescil edilecek olguların gerçeği tam olarak yansıtıp yansıtmadığı, üçüncü kişilerde yanlış bir izlenim yaratacak nitelik taşıyıp taşımadığı ve kamu düzenine aykırı olup olmadığı, ticaret şirketinin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, Kanunun...