Dava,.....sigortalısı ve vergi mükellefi olmadığının tespiti, sosyal güvenlik destek primi borcunun olmadığının ve emekli maaşından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması halinde iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 27.05.2004-30.09.2008 tarihleri arasında davacı adına tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun zamanaşımı nedeniyle iptaline, 01.10.2008-23.05.2011 tarihleri arasındaki dönemde davacının 2009 yılı Ocak ayında sosyal güvenlik destek primi tabi olduğuna, diğer aylar ile ilgili tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun iptaline karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/467 KARAR NO : 2021/1126 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TAVŞANLI İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/1077- 2021/236 DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Tavşanlı İş Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacı Kurum tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Kurum vekili dava dilekçelerinde özetle; Kurumdan 3/1410078 tahsis numarası ile babasından ötürü ölüm aylığı almakta olan davalının, eşinden muvazaalı olarak boşandığının, eski eşi ile birlikte yaşamaya devam ettiğinin tespit edildiğini, 22/05/2011- 21/12/2017 tarihleri süresinde ödenen aylıkları iade etmesi gerektiğini ileri sürerek anılan tarihler arasında ödenen aylıkların yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarıyla da ortaya konulduğu üzere, davada sıfatı bulunmayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na husumet yöneltilmesi olanağı bulunmayan davada, davalılar arasında dava arkadaşlığından da söz edilmesi olanağı bulunmadığı ve salt işveren hakkında yürütülecek yargılamanın da, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüyle görevli sosyal güvenlik mahkemelerinde görülmesi olanağının bulunmadığı..." yönündeki işten ayrılış nedenini bildirme yükümlülüğünün Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nda olmaması nedeniyle, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na husumet yöneltilmesi olanağı bulunmadığına ilişkin yaklaşım; konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarıyla da ortaya konularak, "4....
Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilâtlanma usûl ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idarî iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir. 01.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Taşra Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kurumun taşra teşkilatının kuruluş, çalışma usul ve esasları ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik merkezleri idari işlemler açısından, sosyal güvenlik merkezi, sağlık sosyal güvenlik merkezi ile mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi olarak üç kategoriye ayrılır....
Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.” hükmü getirilmiş; 30....
İlgili yasanın 10. maddesinin 5. fıkrası “5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar terkin edilir.” hükmü gereği söz konusu sosyal güvenlik destek primi borç ve ferilerinin terkin edildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ............
Aynı maddede, madde kapsamında “ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu'nca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır” düzenlemesi vardır. Yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren Ek m.17 hükmüne göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davaların konusuz kalacağı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun kanun yollarına başvuru yetkisi bulunmadığından temyiz dilekçesinin bu nedenle REDDİNE, 15/06/2020 günüde oybirliği ile karar verildi....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin olduğu, adı geçen yasanın 101. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların İş Mahkemesinde görüleceğinin düzenlendiği, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların İş Mahkemesince görülmesi gerektiği ve dava konusu uyuşmazlığın da bu kapsamda olduğundan İş Mahkemesince sonuçlandırılması gerekeceğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine dair yazılı şekilde karar verilmiştir....
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasım "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Bu durumda mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu" davaya dahil edilmeli, tarafların delilleri toplanmalı, davacı tarafından talep edilen 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğu tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece alınan uzman bilirkişi raporundan ve dosya içerisindeki faturalardan talep edilen tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas nitelikte olduğu anlaşıldığından, "Sosyal Güvenlik Kurumu" davaya dahil edilmeli, tarafların delilleri toplanmalı, davacı tarafından talep edilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğunun tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigortaya geri verilmesine 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....