Mahkemece, davacı tarafa hizmet tespiti davası açmak üzere süre verilmesine rağmen hizmet tespit davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya ait işyerinde 20/04/2009-19/06/2009 tarihleri arasında çalışıp çalışmadığı ve hak kazandığı işçilik alacaklarının işverence ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, uyuşmazlık konusu dönemde davalılara tarafından veya bir başka işverence çalışma kaydının bildirilmediği görülmektedir. Yerel Mahkemece 21.06.2012 tarihli celsede davacıya hizmet tespit davası açmak hususunda kesin süre verilmiş ve davacı tarafça da hizmet tespit davası açılmayacağı yönünde beyanda bulunulmuştur. Çalışma kaydı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olan işçi, işçilik alacaklarının tahsili amacı ile hizmet tespit davası açmaya zorlanamaz....
Başka bir anlatımla, yurt dışındaki işçi sıfatıyla, çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkilerini bitirmeden (Avusturya) yurtdışındaki sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyerek geçici sürelerle yurda giriş yapmak “kesin dönüş” yapıldığı anlamını taşımaz. Keza yurt dışında çalışmamak da her zaman kesin dönüşe delalet olmaz. Giderek kişi çalışmayabilir ama sosyal güvenlik yardımı almak için sosyal güvenlik kuruluşuna prim ödemeyi yeterli görerek yurda kesin dönüş yapmayabilir. Bu konuda çıkarılan, 06.11.2008 tarih 27046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde de “kesin dönüş; Aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu” ifade edeceği öngörülmüştür....
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında imzalanmış bir Sosyal Güvenlik sözleşmesi bulunmamaktadır.Mahkemece Suudi Arabistan ile aramızda bir Sosyal Güvenlik sözleşmesi ve dolayısıyla Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4.maddesinde ön görüldüğü gibi davacının Türk sigortasına girişten önce bir Suudi Arabistan rant sigortasına girmiş olması halinde bu girişin Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceği yolunda paralel bir düzenleme bulunmadığından ve davacının sigortalılık başlangıcının 506 sayılı Yasanın 108 ve 3201 sayılı Kanunun 5.maddesine göre tespit eden Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken sosyal güvenlik anlayışı, sigortalı yararına yorum ilkesi gerekçe gösterilerek açık yasal düzenlemelere rağmen davacının sigortalılık başlangıcının Suudi Arabistan’da ilk kez çalışmaya başladığı 17.2.1985 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında imzalanmış bir Sosyal Güvenlik sözleşmesi bulunmamaktadır.Mahkemece Suudi Arabistan ile aramızda bir Sosyal Güvenlik sözleşmesi ve dolayısıyla Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4.maddesinde ön görüldüğü gibi davacının Türk sigortasına girişten önce bir Suudi Arabistan rant sigortasına girmiş olması halinde bu girişin Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceği yolunda paralel bir düzenleme bulunmadığından ve davacının sigortalılık başlangıcının 506 sayılı Yasanın 108 ve 3201 sayılı Kanunun 5.maddesine göre tespit eden Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken sosyal güvenlik anlayışı, sigortalı yararına yorum ilkesi ile eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri gerekçe gösterilerek açık yasal düzenlemelere rağmen davacının sigortalılık başlangıcının Suudi Arabistan’da ilk kez çalışmaya başladığı 23.02.1986 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Hukuk Dairesi 2021/11837 E. , 2022/2129 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, haksız tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcu ve yaşlılık aylığındaki kesinti işleminin iptali ile yapılan kesinti ve kuruma yapmış olduğu ödemelerin iadesi ve ayrıca kalan borç yapılandırma taksitlerinin de kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Hukuk Dairesi 2021/11837 E. , 2022/2129 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, haksız tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcu ve yaşlılık aylığındaki kesinti işleminin iptali ile yapılan kesinti ve kuruma yapmış olduğu ödemelerin iadesi ve ayrıca kalan borç yapılandırma taksitlerinin de kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Uyuşmazlık tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 79. maddesiyle değişik 3201 sayılı Yasının 3. maddesi “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye’de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar....
sahip bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu görevlilerince boşanan eşlerin fiilen yaşadıklarının tespit edilmesinin kişinin maddi ve manevi varlığının gelişimini engellendiği” hususları belirtilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin 07.10.2010 günlü geri çevirme kararı üzerine dava konusu edilen sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup olmadığı belirtilmeksizin 279 ada 45 numaralı parsel üzerinde bulunan tapu kayıtlarının gönderildiği, bu parselin yüzölçümünün 5533 m² olup, dosya içinde bulunan Kırklareli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Toplu Yapı Yönetim Başkanlığının Sosyal Güvenlik Kurumu Kırklareli İl Müdürlüğüne yazdığı 25.06.2010 tarihli yazı içeriğine göre ise, mülkiyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ait Kırklareli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile rant tesislerinden oluşan tesisin toplam 15000m²'lik alanda kurulu olduğu anlaşılmaktadır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....