Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/470 KARAR NO : 2023/393 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİMAV ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2021 NUMARASI : 2020/317- 2021/609 DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Simav Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi....

Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğine kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aylığından sosyal güvenlik destek priminin kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile geri alım (istirdat) istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın konusu, yaşlılık aylığı alırken başlayan kendi nam ve hesabına bağımsız faaliyetten dolayı tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek priminin iptalinin gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir....

      Kaldı ki davaya konu sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu esası göz önüne alan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa) “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında “sosyal güvenlik hakkını” düzenlemiş ve 60. madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Görüldüğü gibi vatandaşlara bu konuda anayasal bir hak tanınırken, Devlete de onların bu haktan yararlanmasını sağlayacak şartları hazırlama görevi yüklenmiştir. Bu anayasal görevin yerine getirilmesi için getirilen yasal düzenlemeler ve kurulan kurumların görevleri de bu bilinçle değerlendirilmelidir....

      Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilâtlanma usûl ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idarî iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir. 01.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren T3 Teşkilatı Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Kurumun taşra teşkilatının kuruluş, çalışma usul ve esasları ile personelin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik merkezleri idari işlemler açısından, sosyal güvenlik merkezi, sağlık sosyal güvenlik merkezi ile mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi olarak üç kategoriye ayrılır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/539 KARAR NO : 2021/1246 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİMAV ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2019/491- 2021/80 DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Simav Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi....

      Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, uyuşmazlığın, haksız fiilden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak başka bir hüküm de mevcut değildir. Bu nedenle, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. " denilmiştir....

      "İçtihat Metni" Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan sanık ...'in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Denizli 2....

        Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı talebi, 5510 sayılı Kanun gereğince alınan sigorta primlerinin bir bölümünün İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacağına ilişkin 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen geçici 10. maddesiyle getirilen teşvik hükümlerinden yararlanmaya yönelik olup, Mahkemece, uyuşmazlığın 4447 sayılı Yasadan kaynaklandığı, ilgili yasada iş mahkemelerinin görevli olduğuna dair özel bir düzenleme bulunmadığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı gerekçesiyle, uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı talebi, 5510 sayılı kanun gereğince alınan sigorta primlerinin bir bölümünün İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacağına ilişkin 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen geçici 10. maddesiyle getirilen teşvik hükümlerinden yararlanmaya yönelik olup, mahkemece, uyuşmazlığın 4447 sayılı yasadan kaynaklandığı, ilgili yasada iş mahkemelerinin görevli olduğuna dair özel bir düzenleme bulunmadığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı gerekçesiyle, uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu