WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2667 KARAR NO : 2020/3160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2019/9 2020/114 DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işyeri sigortalısı Tacettin Akçay'ın 15/01/2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu yaralandığını, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre %10 oranında maluliyetinin tespit edildiğini, kaza sonrasında sigortalıya 6.678,62 TL geçici iş göremezlik ödendiği, 1.206,85 TL tedavi gideri ödendiğini, 13.791,39 TL tutarında peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, kurumun toplam zararın 21.676,86 TL olduğunu, kaza sonrasında Sarayköy Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını, olayın meydana gelmesinde işveren şirketin %80 oranında kusurlu olduğunu, kurum zararının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir...

GEREKÇE İncelenen dosya kapsamından, suç tarihinde 6 yaşında olan mağdur hakkında 23.11.2015 tarihinde koruma ve tedbir kararı verildiği, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının şikayeti üzerine sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan kamu davası açıldığı, Yerel Mahkemece 31.05.2016 tarihli celsede şikayetçi kurumun davaya katılan olarak kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamına giren bir suçtan dolayı yapılan yargılamada anılan Kanun'un 20 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, gerekli görmesi halinde kamu davasına katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının şikayet hakkının bulunduğu anlaşılmakla, Yerel Mahkemenin dosyada şikayet hakkına sahip yetkili kişiler tarafından usulune uygun yapılmış bir şikayetin olmadığı yönündeki kabul ve gerekçesi hukuka aykırı bulunmuş ve açıklanan nedenle Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. V....

    Oysa sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Kurumun sigortalı olma şartlarını sağlamayan birine de sigortalılık hakkı bahşetmesi mümkün olmadığı gibi bu durumun hukuki olarak tanınması olanaksızdır. Sosyal güvenlik hukukundaki dava şartı olarak Kuruma başvuruda, uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuktaki gibi iki taraflı bir süreç işlemeyeceği çözümün Kurumun takdirinde olduğu açıktır. Bu durumda Kurumun tek taraflı işlemi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T3 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir....

    Oysa sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Kurumun sigortalı olma şartlarını sağlamayan birine de sigortalılık hakkı bahşetmesi mümkün olmadığı gibi bu durumun hukuki olarak tanınması olanaksızdır. Sosyal güvenlik hukukundaki dava şartı olarak Kuruma başvuruda, uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuktaki gibi iki taraflı bir süreç işlemeyeceği çözümün Kurumun takdirinde olduğu açıktır. Bu durumda Kurumun tek taraflı işlemi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T2 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir....

    Oysa sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda her iki tarafın da (Kurum ve sigortalı) aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözüme kavuşturması beklenmeyecektir. ... Kurumun sigortalı olma şartlarını sağlamayan birine de sigortalılık hakkı bahşetmesi mümkün olmadığı gibi bu durumun hukuki olarak tanınması olanaksızdır. Sosyal güvenlik hukukundaki dava şartı olarak Kuruma başvuruda, uyuşmazlığın çözümünde arabuluculuktaki gibi iki taraflı bir süreç işlemeyeceği çözümün Kurumun takdirinde olduğu açıktır. Bu durumda Kurumun tek taraflı işlemi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda temel kural resen araştırma ilkesidir. Kamu düzeninden sayılan bu davalarda Kurumun tek taraflı yapacağı bir işlemin kesin dava şartı olarak kabul edilmesi neticesinde davanın usulden reddine karar vermek T6 ayrıcalıklı ve özel yapısıyla da örtüşmemektedir....

    G E R E K Ç E : 4857 sayılı iş yasasının 91/2 maddesi gereği (iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı bölge müdürlüklerince incelenir'' aynı yasanın 92/3 maddesi gereğince iş mahkemelerinin görevli olduğu, HSK kararında dairemizin bakacağı işlerin Sosyal Güvenlik Hukukundan kaynaklanan işler olup bu işler dışında ki davaların bireysel iş mahkemelerin de görülebileceği ve bu kapsamda Sosyal Güvenlik Başkanlığı müfettişlerine düzenlenen inceleme raporunun işçi iş veren hizmet ilişkisinden kaynaklandığı, bireysel iş mahkemelerine gönderilmesi gerektiği anlaşıldığından istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılması gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 2- İstanbul Anadolu 18....

    Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır. (K. Arıcı, Türk T3 Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk T3 Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin yasal mevzuatın belirlenmesi ve incelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır....

    Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkı olup aynı zamanda sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir. Bu nedenle de sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalarda Kurum tarafından icra edilen işlemlerin anayasal bir hak olan sosyal güvenlik hakkını zedelememesine dikkat edilmelidir. Nitekim aynı esaslar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2020 tarih ve 2016/10-1602 Esas, 2020/711 Karar sayılı ilamında kabul edilmiştir. 6. Genel olarak idarenin, özel olarak da somut uyuşmazlıkta Sosyal Güvenlik Kurumun hukuki sorumluluğu idare işlevinden kaynaklanmaktadır....

      Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca, bir iş yerinin girdiği işkolu, 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, işkolu tespit başvurusunda bulunulması üzerine mahallinde yapılmış inceleme sonucunda kesinleşen bir işkolu tespit kararı bulunmaması hâlinde, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan iş yeri bildirimleri esas alınarak yetki tespiti yapılmaktadır....

        Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü 3. fıkra olarak eklenerek 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan davalarda (hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç) dava açılmadan önce Kuruma başvuru zorunlu hâle getirilmiştir. 25.10.2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5521 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldırarak onun yerini almıştır. 7036 sayılı Kanun'un 4. maddesinde de "...31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu