, 6356 Sayılı kanunun “Toplu iş sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” başlıklı 34....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I Söz konusu dosya incelenmiş olup, 1- 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanunun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinden yararlanma, taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür. Dosya içeriğinde yapılan incelemede davacının sendika üyesi olduğuna veya üye olmamakla birlikte dayanışma aidatı ödediğine dair bir bilgi veya belge bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İş kolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” düzenlemesi yer almıştır. 6356 sayılı Kanun'nun 41. maddesi'nde ise, “(1)Kurulu bulunduğu iş kolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek iş yerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu iş yeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. (2)İşletme toplu iş sözleşmeleri için iş yerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde kırk çoğunluk buna göre hesaplanır. (3)İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda başvuru tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. (4)Bir işveren sendikası, üyesi işverenlere ait iş yeri veya iş yerleri, sendika üyesi olmayan bir işveren ise kendi iş yeri veya iş yerleri için toplu iş sözleşmesi...
Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini toplu iş sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Öz Taşıma İş Sendikasına üye olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "Toplu iş sözleşmes'nin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinin "Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının 14. dönem toplu iş sözleşmesi sonuna kadar toplu iş sözleşmesinden yararlandığı ihtilafsız olup, 1 ve 2. dönem toplu iş sözleşmelerinden yararlanıp yararlanmadığı hususu uyuşmazlık noktasını teşkil etmektedir. 1. dönem toplu iş sözleşmesinin 4/5. maddesi düzenlemesine göre, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı ile de geriye doğru toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinden işverence yararlandırılmaları, mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 36. maddesine uygun olarak taraf işçi sendikasının yazılı muvafakatına bağlı tutulmuştur. Dosya içeriğine göre, 1. dönem toplu iş sözleşmesi 02.03.2009 tarihinde, 2. dönem toplu iş sözleşmesi ise 16.09.2010 tarihinde imzalanmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : TESPİT İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 65 inci maddesinin ikinci fıkrasında grev ve lokavt dışında kalacak işçilerin niteliği, sayısı ve yedeklerinin belirlenmesine dair tespite karşı itirazların mahkemece kesin olarak karara bağlanacağı belirtilmiştir. Somut olayda grev ve lokavt dışında kalacak işçi listesine itiraza ilişkin talep yönünden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin nitelikte olduğundan, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
“T6, Kimya, Lastik Plastik ve İlaç" işkolunda faaliyet gösteren 1058968.034 ve 1389075.034 sicil numaralı iki işyerinin bulunduğu, yetki tespiti düzenlenirken bu iki işyerinin dikkate alındığı ve aranan çoğunluğun sağlandığı tespit edildiği, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası gereğince üyeliğin E Devlet kapısı üzerinden gerçekleştirildiği, Bakanlık kayıtlarına göre T6 İş Sendikasının 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu îş Sözleşmesi Yasası 42. maddesi uyarınca 28.9.2018 tarihinde yetki tespitinde bulunduğu, başvuru tarihi itibariyle dava konusu işyerinde 304 işçi çalıştığı, 132 işçinin T6 İş Sendikası’na üye olduğu tespit edilerek 9.10.2018 tarihli yetki tespiti yazısının taraflara gönderildiği, bu nedenle iddiaları katılma imkanının bulunmadığı savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı SENDİKA vekili davanın reddini istemiştir....
Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.” hükmüne yer verilmiş, aynı yönde düzenlemeye 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39. maddesinde yer verilmiştir.Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 6. maddesinin son fıkrasına göre, sona eren toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yeni toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak varlığını devam ettirir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36. maddesinin 2. fıkrasında aynı yönde düzenlemeye yer verilmiştir. Söz konusu hükümlerde yer alan düzenlemelere kısaca “toplu iş sözleşmesinin art etkisi” denilmektedir. Somut uyuşmazlıkta; Davacı 1996-2015 yılları arasında dava dışı Eğirdir Belediyesi iştiraki davalı şirkette çalışmış ve 31/07/2015 tarihinde emekli olarak işten ayrılmıştır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10.11.2003 tarihinde davalı nezdinde işçi olarak çalışmaya başladığını ve hâlen çalışmaya devam ettiğini, sendikalı olarak toplu iş sözleşmesi kapsamında sosyal haklardan yararlandırıldığını, sendikalar arası yetki çatışması sebebi ile 01.03.2009 başlangıç tarihli olması gereken toplu iş sözleşmesinin zamanında imzalanmadığını, ilgili döneme ait toplu iş sözleşmesinin ancak dönem bittikten sonra 04.06.2012 tarihinde imza altına alındığını, ancak arada geçen sürede toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret ve ikramiye ile tüm yan ödemelere ve sosyal haklara ilişkin farkın ödenmediğini, bu sebeple dava açtığını, davanın Mahkemenin 2016/418 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, ancak 2009-2012 dönemi toplu iş sözleşmesinin 04.06.2012 tarihinde imzalanmasını takiben yeni dönem ücret farklarının bordrolara 15.05.2012 tarihinden itibaren yansıtıldığını, dönem toplu iş sözleşmesi başlangıç tarihinin ise 01.03.2012 olduğunu, aradaki 2,5 aylık...
Buna göre “İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü”dür. İstanbul Çalışma İl Müdürlüğü’nün bulunduğu yer Beyoğlu/İstanbul olduğundan,... İş Mahkemesi’nin yetki tespitine itiraz davasında esastan inceleme yetkisinin olmadığı açıktır. Ancak yetkili mahkeme belirlenirken davacının işyeri mi işletme mi olduğunun tespiti önemlidir. Eğer yetki tespiti işlemi işyeri toplu iş sözleşmesi düzeyinde yapılması gerekiyor ise işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma İl Müdürlüğü’nün bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Mevcut uyuşmazlıkta işyerinin İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü’ne bağlı bulunduğu, bu nedenle eğer davalı işyeri olarak kabul edilirse yetkili mahkeme İstanbul İş Mahkemesi olacaktır....