WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E) Gerekçe: Davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık davalı sendikanın davacı işverenin işyerinde çoğunluğu sağlayıp sağlayamadığı noktasında toplanmaktadır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 41. Maddesinin 1. fıkrasında, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde üçünün üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” denilirken 7. fıkrasında, “Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır” ifadesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42....

    GEREKÇE: İstinafa konu uyuşmazlık; dayanışma aidatı ödeyen ve sendikalı olmayan işçilere TİS hükümlerinin hangi tarihten itibaren uygulanması gerektiği, davalıya husumet yöneltilmesinin hatalı olup olmadığı hususlarına ilişkindir. 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “Toplu sözleşmesinden yararlanma" başlıklı 39 maddesi (1) Toplu sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır. (2) Toplu sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır. (3) Toplu sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında sözleşmesi sona eren üyeler de, sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu sözleşmesinden yararlanır. (4) Toplu sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde...

    (Tüz m.3) 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu( Toplu GLK)'nun üçüncü maddesinde “ bir toplu sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir” tümcesi ile esas olarak işyeri toplu sözleşmesini esas almıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasına göre, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurumu ve kuruluşlarına ait aynı kolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede ancak bir toplu sözleşmesi yapılabilir. Bu kanun anlamında yapılan sözleşme tipine işletme toplu sözleşmesi denir. Ancak, fıkrada ayrık bir düzenlemeye de yer verilerek, kamu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu sözleşme yapılabilmesine olanak tanınmıştır. İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu hukukuna sunulmaktadır....

      Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....

        Her ne kadar davacı sözleşmenin fesih tarihi olan 11/02/2014 tarihi itibari ile yetkili sendika olan Öz İplik İş Sendikası ile imzalanan ve yürürlük süresi 01/01/2014-31/12/2016 tarihlerini kapsayan toplu sözleşmesi hükümlerinden 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39/2. maddesi gereğince yararlanması gerekmekte ise de bilirkişi raporunda belirtilen ve fark alacak hesabında dikkate alınan söz konusu 01/01/2014-31/12/2016 yürürlük tarihli toplu sözleşmesinin 44. maddesinde düzenlenen aile yardımına ilişkin sözleşme maddesinde bu maddenin 01.05.2014 tarihinden itibaren uygulanacağının belirtildiği ve davacının bu tarih itibari ile davalı verenin çalışanı olmadığı anlaşıldığından aile yardımından da faydalanması mümkün olmayacaktır....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 43. maddesi düzenlemesi gereğince açılan, bu, "Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespitine İtiraz" davası açısından, yetkili mahkemesinin, hangi yerdeki mahkemesi olduğu noktasında toplanmaktadır....

          Feshin ilk bakışta sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini göstermesi yanıltıcıdır. Bu haksız fiil, temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelmektedir. Farklı ifadeyle, işveren işçiyi işe alırken ve çalıştırırken sendikal nedenle ayrım yapıyorsa ya da bu nedenle işçiyi işten çıkarıyorsa, aslında sendikayı işyerinden çıkarmak ya da toplu sözleşme düzenini etkisiz kılmak istemektedir. Haksız fiilin sebebi ve hakkın özü bakımından yapılan bu tespit, devletin yükümünün, hak sahibinin yetkilerinin ve ilgili hukuk kuralının barındıracağı yaptırımın belirlenmesinde temel dayanak olmalıdır. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir....

            Feshin ilk bakışta sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini göstermesi yanıltıcıdır. Bu haksız fiil, temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelmektedir. Farklı ifadeyle, işveren işçiyi işe alırken ve çalıştırırken sendikal nedenle ayrım yapıyorsa ya da bu nedenle işçiyi işten çıkarıyorsa, aslında sendikayı işyerinden çıkarmak ya da toplu sözleşme düzenini etkisiz kılmak istemektedir. Haksız fiilin sebebi ve hakkın özü bakımından yapılan bu tespit, devletin yükümünün, hak sahibinin yetkilerinin ve ilgili hukuk kuralının barındıracağı yaptırımın belirlenmesinde temel dayanak olmalıdır. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir....

              Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 2. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendindeki tanıma göre, toplu sözleşmesi, sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeyi ifade etmektedir. 17. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 33. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında 2. maddedeki tanıma uygun düzenlemelere yer verilmiş ve toplu sözleşmesinin, sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içereceği ayrıca tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması, denetimi ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yollara ilişkin düzenlemelere yer verilebileceği belirtilmiştir. 18....

                Aile T3nın 09/09/2021 tarih ve E.74038328- 553.02- 37818 sayılı yetki tespitine itiraz ve yetki tespitinin iptali talebine ilişkindir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 79. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür....

                UYAP Entegrasyonu