plakalı aracın 30/03/2018 tarihinde yetkili serviste yapılan kontrollerinde aracın sağ ön çamurluğunda boya tespit edildiği, aracın satış sürecinde davacıya tesliminden önce herhangi bir boya işleminin uygulanmadığı ve aracın boyasının teslimde orjinal ve üretici standartları dahilinde olduğu aracın sorunsuz ve hasarsız olarak teslim edildiği, son kontrolde sağ ön çamurlukta tespit edilen boya işleminin hangi tarihte gerçekleştirildiğinin tespit edilemediğine ilişkin bilgi yazısı bulunduğu, davacının buna istinaden Adana ........
Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. 6100 Sayılı HMK.'nın 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tespit davası dava şartı yokluğundan usulden reddedilir....
Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden,; davacı vekili tarafından ...'in 58 ada 9 parsel sayılı taşınmazda malik olduğunu ve kim olduğunun tespit edilemediğini belirterek malik adına kayyum atanması talebi ile tapu iptal ve tescil davasının açıldığı, kayıt malikine ... Defterdarı kayyım tayin edilmek suretiyle davanın yürütüldüğü, kayıt malikinin kim olduğunun bilinmediği gerekçesi ile davanın kabul edildiği, kayyum vekilinin temyizi üzerine, hükmün Dairece, kayıt malikinin sağ olup olmadığı, ölmüş ise mirasçılarının bulunup bulunmadığı konularında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan doğrudan kayıt malikine ......
O halde mahkemece tapulama tespit bilirkişilerinin yaşayıp yaşamadığı araştırılmalı ve gerekirse taşınmazı iyi bilen mahalli bilirkişi ve sağ olan tespit bilirkişileri mahallinde keşif yapılarak taşınmazın öncesinde ve şimdiki kullanım durumu tespit edilmeli çelişki giderilmelidir. Davacılar eldeki davayı ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında mahkemeden aldıkları yetki ile açtıklarından bu dava dosyası mahkemesinden istenerek incelenmeli, ismi düzeltilmesi istenen Fatma Sönmez'in sağ olup olmadığı araştırılmalı sağ ise mahkemece dinlenmelidir. Tüm deliller toplandıktan ve çelişkiler giderildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 12.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
in gerçekte var olmadıklarının/ hiç doğmadıklarının tespiti ile nüfus kayıtlarının iptaline ve davacılar in annelerinin n olduğunun tespiti ile tesciline, nüfus kayıtlarının talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; M.. M.. ve A.. M..'in gerçekte var olmadıklarının/hiç doğmadıklarının tespiti ile nüfus kayıtlarının iptaline dair taleple ilgili olarak yapılan temyiz incelemesinde; Medine ve A.. M.., sağ anne ve babaları (davada davalı sıfatı ile yer alan) Nazile ve M.. M..'in çocukları olarak kayıtlıdırlar. Nüfus kaydının iptali davasını ancak iptali istenen kaydın varlığı nedeni ile hukukları etkilenen kişiler isteyebilirler....
Murisin halen sağ olan babasına ait mal varlığının bulunması ve mirastan feragat sözleşmesinin bulunmadığı da göz önüne alındığında iş bu malların murisin terekesinin aktifinde değerlendirilmesi gerekmektedir." şeklinde istinaf sebebini açıklamıştır. GEREKÇE: Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355- (1) maddesi ile; "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İşbu raporlar, kaza tarihi itibariyle yürürlükteki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş ise de; davacının, kaza sonrasında yapılan muayenesinde sağ omuzda çıkık ve sağ dizde eklem kırığı olduğunun tespit edildiği ve ameliyat edildiği görülmesine rağmen hükme esas alınan raporda sağ dizdeki yaralanmaya ilişkin herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği gibi raporu düzenleyen doktor heyetinde davacının söz konusu şikayetleri de dikkate alındığında ortopedi alanında uzman doktorun bulunmadığı anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı işyerinde makineci olarak çalışırken makine iğnesinin gözüne batmasıyla yaralanmasına neden olan 07.06.2005 tarihli olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır....
anlatımına uygun olarak “olay yerine geldiğimizde bazı malzemelerin eksik olduğunu fark edip olduğumuz yerde geriye dönmek için sola manevra yaptığımız esnada arkamızdan gelen ..., aracımızın sol yan orta kısmından çarptı” şeklinde beyanda bulunmuş olması, kaza tespit tutanağında, katılanın aracı ile sanığın aracına, sol yan kısımlarından çarpmış olduğunun belirlenmesi ile dosya içinde mevcut sanığın aracına ait fotoğraflardan, sanığın aracının sağ ön ve yan kısımlarının hasarlı olduğunun görülmesi nazara alınarak olayın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen ihtimalli raporun II. haline uygun geliştiği ve dolayısıyla sanığın tam kusurlu olduğu gözetilmeyerek sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/11/2013 tarihinde...
düzenlenen 29/11/2009 tarihli görgü ve tespit tutanağında, adı geçen tanığın beyanına paralel olarak, kazaya karışan otobüsün sağ ön sinyal ve sis lambasının kırık olduğunun belirtildiği gibi, tanık tarafından verilen plakanın da sanığın idaresindeki araca ait olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, sanığın, olay günü otobüs ile kaza mahallinden geçtiğine dair savunması, olaydan hemen sonra ifadesine başvurulan tanığın beyanı ve bu beyan ile büyük ölçüde örtüşen tespitler dikkate alınarak, katılanın yaralanmasına neden olan kazanın, sanığın idaresindeki otobüs ile gerçekleştirildiği sonucuna varılıp, atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde beraat hükmü tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/04/...