NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİÖLÜM TARİHİNİN TESPİTİ 5490 S. NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 33 ] 5490 S. NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 36 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz incelemesine konu dava, nüfus sicilinde sağ gözüken kişinin gerçekte ölü olduğunun tespiti yanında, sicilde "sağ" olarak belirtilen kaydın "ölü" olarak düzeltilmesini de amaçlayan; bu kişinin ölmüş olduğunun tespiti durumunda mirasçısı olacak kişi tarafından açılmış "ölümün tespiti davası" niteliğindedir. Dava bu hukuksal niteliğiyle; mirasçılık haklarını etkileyeceğinden Türk Medeni Kanunu'nu, nüfus sicilindeki eksik veya hatalı kaydın düzeltilmesini de amaçladığından 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nu ilgilendirmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre kamulaştırılan taşınmazda ... tapu maliki gözükmekte olup, sağ olup olmadığının tespit edilmesi; ölü olduğunun tespiti halinde ise mirasçılık belgesinin temin edilerek dosya içerisine konulmasından sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hastanesi'nden verilen 30.08.2014 tarihli raporda “sağ femur orta 1/3'te cilt altı kas derin ven kesisi şüphesi, içeri girişi 6 cm. sağ uyluk üst 1/3'te cilt altı kesi 2 cm. sağ gluteal alt lateralde 2 cm cilt altı kesisi, sağ gözde yaygın ekimoz" şeklinde yaralanmaların belirlendiği, katılanın ameliyat ve tedavisinin yapıldığı ... Hastanesi'nin 16.09.2014 tarihli raporunda ise operasyonu anlatarak "yaralanma basit tıbbi tedavi ile giderilemez; yaşamını tehlikeye sokar" dendiği, katılanın yaralanması ile ilgili vücudunda üç adet kesi tespit edilmesi ve bunlardan kaç tanesinin kişinin yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte olduğunun, iç organ yaralanması olup olmadığının kati rapordan net belirlenememesi mağdur beyanına göre olayda ateşli silah kullanılmadığı halde kati raporda ateşli silah yaralanmasına bağlı objelerden bahis edilmesi gözetildiğinde; ... Adli Tıp 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti Turunçzade ... Vakfı ve ... Vakfı ile ilgili olarak taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'un, ... ve ... Bey vakıflarının galle fazlasına hak kazanan vakıf evladı olduğunun tespitini istemiş; mahkemece, davacının ... Bey (1263 tarihli) ve ... Bey (1271 tarihli) Vakfı'nın vakfedenleri ile soybağını kanıtladığı, davacının babası vefat etmekle ve ön batında sağ vakıf evladı bulunmadığı belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
peel formasyonu oluştuğunun görüldüğü, plastik cerrahi ekibi tarafından sağ tropez kastan cildi ile birlikte pediküllü flep hazırlandığı, daha sonra pnömolize devam edildiği, yapılan eksplorasyonda brakiosefalik venden başlayıp sağ üst lob broşuna kadar uzanan 7-8 cm uzunluğunda ön arka çapı 3- 3,5 cm olan sağ trakeal lateral duvarın izlenemediğinin tespit edildiği, stent sağ intermedier bronşa tespit edildiği, flebin üzerine dikildiği, flebin kenarları trekea defektin kenarlarına dikilerek sağ trakeal duvar oluşturduğu, yapılan kaçak kontrolünün fazla olması üzerinde flep tekrar tespit edildiği, kaçakların biraz daha azaldığı, fakat devam ettiğinin saptandığı, ileri bir işlem yapılmadığı, sağ üst lobda % 30-40, sağ orta ve alt lobda % 50-60 ekspansiyon sağlanabildiği, 3’ lü antibiyotik tedavinin başlandığı, flebin beslenmesi amaçlı reomakrodex eklendiği, postoperatif dönemde her iki dreninden kaçakları mevcut olduğunun tespit edildiği, kişiye yoğun nutrisyon sağlanmaya çalışıldığı, postoperatif...
a aracın sağ ön kesimi ile çarpması neticesi vefatı ile sonuçlanan olayda; kazanın hemen arkasından düzenlenen kaza tespit tutanağında, sürücü sanığın, aracının hızını yol ve hava şartlarına göre ayarlamadığı, Karayolları Trafik Kanunun 52/1-b maddesine aykırı davranarak kusurlu olduğunun belirtildiği, yine mahkemece yargılama aşamasında keşif yapılarak jandarma trafik tim komutanı bilirkişiden alınan 24.03.2015 tarihli raporda sanığın %25 oranında tali kusurlu olduğunun belirtildiği, 18.06.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına ait raporda ise sanığın kusursuz olduğunun tespit edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tazminat davasında alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına ait 01.06.2015 tarihli raporda ise, sanığın %15 kusurlu olduğunun bildirilmesi karşısında; raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve sanığın kusurunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla, dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğünden...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : Beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ve mahallli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin ve mahallli Cumhuriyet Savcısının sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın sevk ve idaresindeki araçla 9.30 m genişliğinde, meskun mahal, çift yönlü yolun sağ şeridinde seyir halindeyken, karşıdan gelen mağdur bisiklet sürücüsüne 3 metre fren yapmasına rağmen çarpması sonucu meydana gelen olayda, kaza tespit tutanağında sanığın aracının sağ bankete 3.30 metre, sol bankete 4.30 metre mesafede olduğunun ve sanığın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer...
‘ın sağ bileğindeki şişlik, ağrı ve kitle nedeniyle Van Eğitim Araştırma Hastanesinde görev yapan sanık doktor ...’e başvurduğu ve 03.09.2008 tarihinde sanık doktor tarafından katılanın sağ el bileğindeki kitlenin lokal anestezi yapılmak suretiyle çıkartıldığı, yaklaşık iki ay sonra katılanın sağ elinde ağrı, his kaybı ve hassasiyet şikayetleri ile tekrar sanık doktora başvurması üzerine, katılanın sağ el bileğinin ikinci kez ameliyet edildiği ancak katılanın şikayetlerinin devam ettiği ve Van Devlet Hastanesi tarafından 20.01.2011 tarihinde düzenlenen raporda, katılanın sağ el bileğinin sol el bileğinde göre 10 derece kadar fleksiyon kısıtlılığının mevcut olduğunun bu durumun el fonksiyonlarının kullanımına engel teşkil etmediğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Van Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 24.01.2013 tarihli raporda, katılanın anılan yaralanmasının organlarından birinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olmadığının belirtilmesi ile katılanın basit tıbbi müdahale...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Boşanma davasının devamı sırasında vefat eden eşin yerine mirasçılarının davaya kusur tespiti için devam etmesi sonucu mahkemece sağ eşin boşanmaya sebebiyet verecek derece kusurlu bulunması durumunda kusur oranının tespiti için dava açılıp açılamayacağı uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Nüfus kaydı, Bolu 2. Aile Mahkemesinin bozma sonrası 2017/762 Esas 2018/131 Karar olan dosyası, Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/94 Esas dosyası, v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; davacının kusursuzluğunun ve mirasçılık sıfatının tespiti istemidir. Davacı vekili, boşanma davası devam ederken muris Mehmet Özyaman'ın vefat ettiğini, çocuklarının davaya devam ettiğini, boşanma davasında davalı eşin kusurlu olduğuna dair kararın kesinleştiğini belirterek, davacının mirastan mahrum kalacak kadar kusurlu olmadığının tespitini yada bu olmazsa kusur oranının belirtilerek mirasçı olduğunun tespitini talep etmiştir....
caddesinden kavşağa giren sanık ... idaresindeki aracın sol ön çamurluk, tampon, ön cam ve kaput kısımlarına çarpması neticesinde, katılanın kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, kaza tespit tutanağında kaza mahallinde yapılan inceleme ve araçların çarpma noktasından hareketle, motosiklet sürücüsünün otomobil sürücüsünden önce kavşağa girdiği ve kavşak ortasına geldiğinde araçla çarpıştığı, bu nedenle sanığın 2918 sayılı Yasanın 52/1-a ve 57/1-a maddesi gereğince kusurlu olduğunun belirtilmesi, keşif üzerine alınan bilirkişi raporunda da, olay mahallinde fren izinin olmaması nedeniyle sanığın hızı tespit edilemediğinden kurallara uygun şekilde seyrettiği kabul edilerek kusursuz olduğunun belirtilmesi karşısında, meydana gelen olayda sanığa kusur atfedilip atfedilmeyeceğine ilişkin Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, katılanın...