Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı ./......

    İnceleme konusu karar, 5682 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunundan kaynaklanan oda feshi istemine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (...) Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (...). Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İnceleme konusu karar, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunundan kaynaklanan fesih istemine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (18).Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (18).Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ,Kurumla sözleşmesiz Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşları veya Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarındaki teşhis,tedavi veya proteze ilişkin bedellerin ödenmesinde 2008 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)eki Ek-7listesinde yer alan fiatların esas alınacağı bildirilmiştir....

          Aksi hâlde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğuracaktır. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendinde, federasyon, "Aynı meslek dalında kurulan esnaf ve sanatkârlar odalarının, üyelerinin meslekî yönden ihtiyaçlarını karşılamak, çalışmalarını ve gelişmelerini ülke genelinde işbirliği ve ahenk içerisinde yapabilmelerini sağlamak amacıyla, kuracakları esnaf ve sanatkârlar federasyonları" şeklinde tanımlanmış, 26. maddesinin 1. fıkrasında; "Federasyon kurulabilmesi için ülke genelinde aynı meslek dalında kurulmuş olan odaların %60'ının genel kurullarının federasyon kurulması yönünde karar almaları ve kurucu oda adedinin 40'dan az olmaması şarttır." hükmüne yer verilmiştir....

            Önemle vurgulanmalıdır ki; ilgili vergi, kanunla kurulu meslek kuruluşu, esnaf ve sanatkârlar sicil memurluğu kayıtları zorunlu sigortalılığın dayanak belgeleri niteliğinde olup, anılan kayıtlara sahip kişiler yönünden ancak, “(diğer) sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalma” ve “herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgularının birlikte gerçekleşmesi durumunda zorunlu sigortalılık söz konusu olabilir....

              Anayasanın 135. maddesi kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının, belli meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında ve gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileri olduklarını vurgulamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 113. maddesine göre, “Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir.” 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları...

                MUHALEFET ŞERHİ Dosya kapsamından; dava konusu şirketlerin ticaret sicilinden TTK'nın Geçici 7. maddesi uyarınca değil, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 10 ve 32. maddeleri gereği terkin edildiği anlaşılmaktadır. 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 10 ve 32. maddelerinde ise münfesih şirketlerden değil, adresleri ve durumları tespit edilemeyen şirketlerden bahsedildiği için TTK'nın Geçici 7. maddesinin 16. fıkrasındaki yetkiye dayanılarak Ticaret Bakanlığınca çıkarılan ve 30.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin" Tebligin 5/d maddesi delaletiyle Geçici 7. maddenin 1. Fıkrasının "b" bendini uygulamak da mümkün değildir....

                  Ticaret sicilinden re'sen veya işin bırakılması halinde üyenin talebi üzerine kayıt silinmesine ilişkin ilânlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ücretsiz olarak yayımlanır." hükmünü içermektedir. 30.12.2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan " Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin" Tebliğ'in 1. Maddesinin d bendi " 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler." ifadesi ile kanunda olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir. TTK’unun geçici 7....

                  Davanın yasal dayanağı olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25'inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu