Fıkrasının a ve b bentleri gereği iş kazası olduğu tespit edilmiştir. İş verenin kazada % 70 kusurlu olduğu , gerekli eğitimleri vermediği iş güvenliği önlemlerini almadığı tespit edilmiştir. Kazalının Baltalimanı Kemik Hastanesi ve Okmeydani Eğitim Araştırma Hastanesinde yapılan tedavisi neticesinde tam bir iyileşme sağlanamamış ve meslekte kazanma gücünde kayıp oluşmuştur. Maluliyet oranının tespiti için Baltalimanı Kemik Hastanesinden 08.10.2012 tarihinde rapor alınmış ve bu rapor neticesinde Ankara Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi 09.04.2014 tarih 010270 karar sayılı Sağlık Kurulu Kararı ile T5ün maluliyet oranının % 23 olduğuna karar vermiştir. Diğer bir ifade ile yapılan tahkikatlar neticesinde bu maluliyet oranı belirlenmiştir. Yargılama sırasında alınan raporlarda farklı maluliyet oranına ulaşılmış olması halinde çelişkinin hiç bir duraksamaya mahal vermeyecek şekilde giderilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur....
Hastanesine sevki üzerine hastane 15.05.2005 tarih ve 1451 sayılı raporu ile özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 54 olduğunu belirtilmiştir. Davacı tarafın itirazı üzerine davacı mahkemece ... Hastanelerine sevkedilmiş ve davacının maluliyet oranının % 85.2 olduğu yapılan muayeneler sonucu düzenlenen 16.12.2008 tarihli bilirkişi raporu ile bildirilmiştir. 2 farklı maluliyet oranının bildirilmesi nedeniyle dosya çelişkinin giderilmesi amacıyla 3. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiş ve 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu, 26.04.2010 tarihli 3921 sayılı kararıyla meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 100 olduğunu belirtmiştir. Bahsedilen raporlarda ve 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Kararında maluliyet başlangıcına ilişkin bir tespite rastlanmamaktadır. Davacının maluliyetinin devam etmediğine ilişkin verilen ve iptali istenen 29.11.2007 tarihli işlemin yerinde olup olmadığının tespiti maluliyet başlangıcı da belirtilmeyen bu raporlara göre mümkün değildir....
Davacının mahkemece Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevki üzerine hastane 15.05.2005 tarih ve 1451 sayılı raporu ile özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 54 olduğunu belirtilmiştir. Davacı tarafın itirazı üzerine davacı mahkemece Hecettepe Üniversitesi Hastanelerine sevkedilmiş ve davacının maluliyet oranının % 85.2 olduğu yapılan muayeneler sonucu düzenlenen 16.12.2008 tarihli bilirkişi raporu ile bildirilmiştir. 2 farklı maluliyet oranının bildirilmesi nedeniyle dosya çelişkinin giderilmesi amacıyla 3. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiş ve 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu, 26.04.2010 tarihli 3921 sayılı kararıyla meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 100 olduğunu belirtmiştir. Bahsedilen raporlarda ve 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Kararında maluliyet başlangıcına ilişkin bir tespite rastlanmamaktadır....
DEĞERLENDİRME/ GEREKÇE: Dosya üzerinden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme ile dosya kapsamına göre; Davalı işveren tarafından maluliyet oranının yeniden tespiti için dava açılmış. Mahkeme davanın reddine karar vermiş. Kararı davacı taraf istinaf etmiştir. Düzce 1....
İhtisas Kurulundan ve raporlar arasında çelişki bulunması halinde, Adli Tıp Genel Kurulundan (veya üst kuruldan) rapor alınıp, özellikle talebin, meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitine yönelik değil, maluliyet oranının tespiti ile malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine yönelik olduğu dikkate alınarak, davacının en az %60 oranında çalışma gücünü kaybedip kaybetmediği ile malul sayılıp sayılmayacağı, bu oranın varlığı halinde maluliyet başlangıç tarihinin tespit edilmesi ve sonucuna göre, 28.09.2021 tarihli yönetmelik hükümlerine göre yapılan irdeleme ile malul sayılması gerektiğinin tespiti halinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren maluliyet aylığının bağlanması gerekeceği dikkate alınmak suretiyle, şartlarının oluşması halinde maluliyet aylığı bağlama koşullarının varlığı da irdelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1....
Bilindiği üzere iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat davalarında maluliyet oranının tespiti zorunlu bir husustur. Zira maddi tazminat miktarının tespit edilmesi için maluliyet oranının %10'un üzerine çıkması halinde davacıya maluliyet aylığı bağlandığı takdirde bunun peşin sermaye değerinin maddi tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiği, ayrıca hükmedilecek maddi ve manevi tazminatın miktarında da maluliyet oranının doğrudan dikkate alınması gereken bir unsur olduğundan tespiti zorunluluk arz etmektedir. Davacıya mahkeme tarafından birden fazla kez tebligat yapılmış ve en son hükme esas alınan 26/10/2019 tarihli tebligat çıkarılmıştır. Davacı asile çıkarılan bu tebligata göre davacıya ''tebliğden itibaren iki hafta içinde maluliyetin tespiti için ilgili kuruma sevk edilmek üzere mahkememizde hazır bulunmanız, verilen sürede hazır bulunmadığınız takdirde davanın reddine karar verileceği ihtar olunur.''...
İş Mahkemesinde 2017/184 Esas sayılı tazminat dosyasında müvekkilinin maluliyet oranının ATK tarafından %11 olarak belirlendiğini ve maluliyet oranının SGK Kayıtlarında %11 olarak düzeltilmesini talep ettiğini, ancak bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddinin gerektiğini, istirahat&geçici işgöremezlik tespiti içeren hastane raporları incelendiğinde, sigortalının 25/01/2017, 09/02/2017, 23/02/2017, 22/03/2017, 23/03/2017, 07/04/2017, 24/04/2017, 28/04/2017 tarihlerinde Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde muayene edildiğini, son muayene raporunda rapor durumunun çalışır olarak tespit edildiğinin görüleceğini, bunun üzerine dosya Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespitinin yapılabilmesi için Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezine tevdi edildiğini, bu oranın %6,1 olarak tespit edildiğini, bu doğrultuda 5510 sayılı Kanunun 18 ve 19....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2021/183 E., 2021/260 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı T3 ait işyerinde, işçi olarak çalışırken 07.04.2015 tarihinde meydana gelen iş kazasında yaralandığını, kazada uzvunu kaybettiğini, Ankara 29. İş Mahkemesi'nde 2018/388 esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, maluliyetin tespiti ve maaş bağlanması için SGK'ya başvurduğunu, geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik oranının % 14.30 olduğunun tespit edildiğini, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından 2018/14780 esas 96/20455 karar sayılı 17.12.2018 tarihli kararında, davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne göre %14.3 olarak belirlendiğini, Ankara 29....
Mahkemece yapılacak iş öncelikle kusur oranının tespiti açısından 2 inşaat ve 1 makine mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor almak, itiraz halinde ve çelişki bulunur ise kusur oranının tespiti açısından çelişkiyi giderecek yeni bir bilirkişi incelemesi yapmak ve kusur oranlarını diğer 2 davalıda gözetilerek tespit etmek ayrıca maluliyet oranının tespiti açısından öncelikle SGK Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ATK ilgili İhtisas Dairesinden ve yine itiraz halinde ATK Yüksek Kurulundan rapor alarak kusur ve maluliyet oranının tespiti yapıldıktan sonra, hesap yönünden kaza sebebiyle davacının uğradığı maddi zararın tespiti açısından hesap raporu alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/10- 1179 E., 2021/1563 K....
İhtisas Kurulu raporu uyarınca yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28.09.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır. Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınıp (maluliyetin varlığına dair tespit yapıldığı takdirde, daha sonraki bir tarih belirtilmediği sürece, maluliyet başlangıcının yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ......