"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan "...", yine baba bir anne ayrı kardeşleri ... ve ... ...'ın ise "..." olan anne adlarının iptali ile gerçek anneleri olan "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı ...'ın anne adının düzeltilmesine, ... ve ... ...'ın anne adının düzeltilmesi talebinin davacının bu davayı açmakta sıfatı bulunmadığından reddine karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydı istem gibi düzeltildiğinde ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2018 NUMARASI : 2016/233 ESAS 2018/54 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Dava, nüfus ( Ana- baba adının düzeltilmesi /değiştirilmesi istemli ) davası olup, ilk derece mahkemesinin red kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun dosya üzerinden yapılan incelemesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı T1 nın gerçek anne babası Hatice-Nasif Sarı olmasına rağmen nüfus kayıtlarına Cevahir-Zekeriya Sarı olarak kaydedildiğini, mevcut kayıtlarda babası olarak görünen Zekeriya Sarı'nın gerçekte müvekkilinin abisi olduğunu, nüfus kayıtlarından Zekeriya-T7'nın çıkartılarak müvekkilinin gerçek anne babası olan Hatice Nasif Sarı'nın kaydına işlenmesini ve nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep ettiğini, müvekkilinin gerçekte Nasif ve Hatice'nin kızı Zekeriya'nın da kardeşi olduğunu, ancak babasının müvekkili küçükken ölmüş, bunun...
Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur. Ne var ki, davacının genetik anne ve baba hanesine kayıt istemi, anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi talebi ise de, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydında Annesinin Anne Adı Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22/03/2018 tarihli ve 2017/7250 Esas, 2018/9844 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Bir kısım davalılar ..., ... ve ... tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ...'in annesi olan ......'in anne isminin gerçekte "......" olmasına rağmen nüfus kayıtlarına "......" olarak yazıldığı ileri sürülerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece talep gibi ......'in "......" olan anne adının "......" olarak düzeltilmesine ve nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmiş, dahili davalılardan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Soyadın, Doğum Yerinin ve Anne Baba Adının Değiştirilmesi) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının ... vatandaşı olduğunu, sonradan ...vatandaşlığını da kazandığını, ancak....'deki nüfus kayıtlarındaki bilgilerde farklılık bulunduğunu, ... kayıtlarındaki bilgilerin doğru olduğunu bildirerek, Türkiye’deki nüfus kaydında Karakılıç olan soyadının Bekkar, Kilis olan doğum yerinin ....... olan anne adının da ..... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Davanın subut bulması halinde... ve ... üzerindeki kaydın yanlış ve yanıltıcı beyanla oluşmasına, Türk Medeni Kanununun 282. maddesi uyarınca çocukla ana arasında soybağının doğumla kendiliğinden kurulmasına, bir başka ifade ile çocuğun anasının doğuran kadın olmasına göre dava; nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davanın açıklanan niteliğine göre davada Nüfus idaresi ile kayden ana ve baba olan ... ve...'un yer alması sağlanmadan eksik hasımla hüküm kurulması, 2-Dava konusu edilmediği halde ve babalığın tespiti niteliğinde olması nedeniyle aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu da gözetilmeden ...'nun...'nin babası olduğuna karar verilmesi, 3-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
nın askerlik kayıtlarında "..." olarak geçen baba adının nüfus kaydı gibi "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, babası ...'nın emekliliğine kısa bir süre kala vefat ettiğini, babası ...'ın askerlik hizmetini borçlanmak suretiyle sigortalılık süresine ekletip emekli işlemleri yaptırarak kendisinin babasının maaşından yararlanacağını, ancak, babası ...'ın baba adının nüfus kayıtlarında "..." olmasına rağmen askerlik bilgilerinde "..." olarak geçtiğini bildirerek ... Arşivler Müdürlüğü kayıtlarındaki yanlış yazılan "..." adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, davalı kurum kayıtlarındaki baba adının (davacının babasının baba adının) düzeltilmesi istemine ilişkindir....
ın anne adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi ...'nin ikinci evliliğinden olma oğlu ...'ın nüfus kaydına anne adının ... olarak yazıldığını bildirerek, yanlış yazılan ... adının silinerek ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesi durumunda, ...'nin davacı dışındaki mirasçılarının hukuku da etkileneceğinden, ...'...
Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının, gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
nın nüfus kayıtlarındaki "..." olan anne adının tapu kayıtlarındaki gibi "Sümbüle" olarak düzeltilmesi istemine ilişkin olup mahkeme tespit kararı vermiştir. Mahkemece tespit kararı verildiğinden, öncelikle davacıların eldeki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli, olumlu dava şartlarından birisi de davacının dava açmakta hukuki yararının mevcut olmasıdır. Olumsuz dava şartlarından birisi mevcutsa veya olumlu dava şartlarından biri mevcut değilse, davanın esası incelenemez. Kural olarak inşai davalarda ve eda davalarında hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir. Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır....