Tapulama tutanağında adı geçen bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yapılacak keşifte dinlenerek kayıt malikinin nüfus kimlik bilgileri ve ölmüş ise mirasçıları sorulmak suretiyle beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. Eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırına iadesine, 25.01.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Eldeki olayda; birbirini doğrulayan Yüksek Sağlık Kurulu ve aralarında Göğüs Hastalıkları uzmanı da bulunan Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Dairesince verilen raporda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespiti karşısında mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
O halde mahkemece; murise ait varsa taşınmazın denetime elverişli olarak tüm geldi ve gitti kayıtlarıyla birlikte tedavüllü tapu kayıtları, dayanak eski tapu kaydı varsa vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmeli, yine taşınmazın kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek yörenin yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. Bütün aramalara rağmen murisin mirasçısı bulunamaz ise TMK'nun 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir. Belirtilen eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
O halde mahkemece; murisin adına kayıtlı bulunan varsa taşınmazın denetime elverişli olarak tüm geldi ve gitti kayıtlarıyla birlikte tedavüllü tapu kayıtları, dayanak eski tapu kaydı varsa vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmeli, yine taşınmazın kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek yörenin yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. Bütün aramalara rağmen murisin mirasçısı bulunamaz ise TMK'nın 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir. Eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
a tebliğnamenin tebliği için çıkarılan tebligatın, sanığın öldüğü belirtilerek iade edilmesi nedeniyle, sanığın nüfus kaydı getirtilerek, ölmediğinin anlaşılması halinde ölüp ölmediği zabıta aracılığıyla araştırılarak, öldüğünün tespit edilmesi durumunda ölümün nüfustan düşülmesi sağlanarak ölüm kaydını gösteren nüfus kaydının dosyaya eklenip incelenmek üzere mahallince iadesinin sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölüm tarihinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen 1880 doğumlu ....'nin 1921 den evvel bekar öldüğünün tespiti ile ölümün nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halindetaşınmaz başında keşif yapılmasına karar verilerek, tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp taşınmaz başında tanık olarak dinlenilmelidir. 05.11.2015 günü keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler de tekrar dinlenilerek beyanlarında geçen taşınmazı kullanan...’in torunu ... ile taşınmaz hissedarlarından muris ... oğlu ... ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmelidir....
Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde taşınmaz başında keşif yapılmasına karar verilerek, tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır....
Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde taşınmaz başında keşif yapılmasına karar verilerek, tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp yeniden yapılacak keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. 05.11.2015 günü keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler de tekrar dinlenilerek beyanlarında geçen ... ... ile 518 parselin diğer ½ hissedarı ... oğlu ...’in aynı kişi olup olmadığı, muris ...’in ... ... ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmelidir....
Muris ... mirasçılarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tek tek tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmeli, mirasçılarının tespit edilememesi halinde ise davanın kabulüne karar verilmelidir. Eksiklikler giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...