Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının keşide ettiği çekler karşılığı teslimi taahhüt edilen malların teslim edilmediğini ispatlayamadığı, ancak davalı vekili mahkemeye sunduğu 08/01/2015 havale tarihli dilekçesinde, davalının, sözleşme konusu malları, fatura tanzim ederek davacıya gönderdiğini bildirdiği, bu savunma ile davalı tarafın malların teslimi konusundaki ispat yükünü üstlendiği, ancak iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya verdiği Türkiye ... Bankası’na ait 06.12.2014 tarih 3009828 nolu 25.000.-TL, 06.01.2015 tarih 3009829 nolu 25.000.-TL bedelli çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında mal satım sözleşmesi bulunduğu ve çeklerin satıma konu mallar karşılığında verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 1997 yılından sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan , yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının 1998 yılında ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davanın reddine karar vermek, bulunması halinde ise şimdiki gibi davayı kabul etmekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve diğer pay sahipleriyle davalı kooperatif arasında ........2007 tarihinde arsa payı inşaat sözleşmesi imzalandığı, buna göre arsa sahiplerinin tamamına 01.....2009 tarihine kadar anahtar teslimi toplam altı adet daire verileceği, teslimin, yapı kullanma izin belgesi alındığı tarihte yapıldığının kabulü gerektiği, fiili teslimlerin, tam ve eksiksiz ifa niteliğinde olmadığı, yapı kullanma izin belgesinin ....01.2011 tarihinde alındığı, bu durumda sözleşmenin bu tarih itibari ile gecikmeli olarak ifa edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
KARŞI OY Davalılar, ..., ..... ve ..., kendilerine ait arsa üzerinde yapılacak konut projesinin yapımı işini anahtar teslimi eser sözleşmesi ile diğer davalı ...' ye vermiştir. Bahadır şirketi ile diğer şirketler arasındaki sözleşme eser sözleşmesi olduğundan Bahadır şirketi dışındaki davalılara husumet yöneltilemez. Taraflar arasındaki ilişkiyi asıl/alt işveren ilişkisi kabul eden sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 19/01/2016...
Davalı vekili, cevabında, müvekkili şirketin cari hesap alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında, taraflar arasında malzemelerin teslimi konusunda bir tarih belirlenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilip, hükmün bu yönden Yargıtay’ca onandığını, bu nedenle derdestlik itirazları bulunduğunu, aksi düşünce halinde ise müvekkilinin mal teslimi hususunda temerrüde düşürülmediğini, alacağın zamanaşamına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....
a mal teslimi ya da onun talimatı ile 3. kişilere teslimi kanıtlanamamıştır. Somut olayda, davacıya mal teslimi yapıldığına ilişkin belge bulunmamaktadır. Dava dışı ... yapılan teslim yönünden ise davacının talimatı olduğu da kanıtlanamamıştır. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece,ana davanın kabulüne,birleşik davanın reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı,davalıya sattığı faturaya dayalı alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır.Davalıya sattığı malların 27.2.2009 tarihli denetleme ve muayene kabul tutanakları ile mal teslimi yapıldığı 15.7.2008 ve 5.8.2008 tarihli faturaların ödendiği,27.2.2009 tarihli 82.870,22 TL lik faturanın 20.870 TL sinin ödendiği gerisinin ödenmediği,28.2.3009 ve 25.3.2009 tarihli faturaların mal teslimi ispatlanamadığından ödenmediğini bildirerek toplam 79.999,64 TL asıl alacak ve 28.201,52 TL işlemiş faiz alacağı için icra takibi başlatmıştır.Davalı,mal alımına ilişkin yasal mevzuata uyulmadığı,tesliminde sözkonusu olmadığı,belediye personelinin yargılandığını bildirerek birleşik davası ile kurum zararının tahsilini talep etmiştir.Mahkemece hükme esas alınan 30.7.2013 tarihli bilirkişi raporunda 27.2.2009 tarihli faturadan bakiye 62.870,22 TL,28.2.2009 tarihli fatura için 11.582 TL...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/1384 E., 2014/670 .... sayılı mirasçılık belgesi istemli dava dosyası, 2. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/1371 E., 2014/552 .... sayılı mirasçılık belgesi istemli dava dosyası, 3. ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2002/634 E., 2002/727 .... sayılı mirasçılık belgesi istemli dava dosyası ile, 4.....'ün tüm usul ve füruğlarını gösterir vukuatları nüfus kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere, dosyanın gönderilmesi için dava dosyanın Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kişilere ciro edilmesi, teslimi mümkün olmadığından bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını, tedbir kararının teminatsız olarak hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek tedbire itiraz etmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen protokolün 4/2.bendinde satın alınan malzemenin teslimi için davacının inşaata başlaması şartı getirilmiştir. Dosyaya ibraz edilen belgelerden davacının bölgedeki hukuki ve imar sorunları nedeniyle inşaata başlamasının geciktiği anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili yasa metinlerinden Borçlar Kanununun 125.maddesinde “Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir.” 128.maddesinde ise ”Müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder.” hükmünü içermektedir. Açıklanan bu madde içeriklerine göre taraflar arasındaki alacak davacının inşaata başlayıp teslimi talep etmesi ile muaccel olmuştur....