Dosyada mübrez tevkifat listesinde 1995-2002 tarihleri arasında Tekel'e ve özel şirketlere ürün teslimi ve tevkifatların yer aldığı, 1995 ve 1996 yıllarında özel şirkete yapılan ürün teslimi nedeniyle tevkifat tarihinin belirtildiği ancak tevkifat bedelinin bulunmadığının anlaşıldığı, 1998, 1999 ve 2000 yıllarına ilişkin tevkifat bedelinin belirtildiği, davalı Kurum yazısında ise 1998, 2000 ve 2001 yıllarına ilişkin tevkifat bedelinin yüklendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde; bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar vermesi gerekmektedir....
Yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin önceki kararı davalı Kurum tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “ Yapılacak iş, davacının 1996 yılından sonra ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/03/1996-31/12/1996 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.” denilerek bozulmuştur. Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı taşeron vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında binanın hazır olmaması sebebiyle işe geç başlandığını, sözleşme tarihinde davalı şirkete yer teslimi öngörülmesine rağmen fiilen yer teslimi sağlanamadığından gecikmenin oluştuğu ve gecikmede davacının sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiş, cevap dilekçesinin delil bölümünde sözleşme, ihtarname, tesbit kararı, inşaat kontrolör tutanakları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır. Davalının savunması doğrultusunda gecikmede davacı yüklenicinin kusuru bulunması halinde kusurunun gecikmeye etkisi süresince ceza-i şart istenmesi mümkün değildir....
Noterliği’nde düzenlenen 27.01.1999 gün 1067 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin 7. maddesinde arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerin 20.04.1999 tarihinden itibaren 36 ay içerisinde anahtar teslimi bitirilmesi kabul edilerek teslim için kesin vade kararlaştırılmış, 15. maddede de, süresinde teslim edilmeme halinde arsa sahiplerine düşen her bir daire için aylık 200 DM tazminatın yüklenici kooperatifçe ödeneceği kabul edilmiştir. Buna göre teslimi gereken tarih 20.04.2002 olup, yüklenicinin süre uzatım talebine cevap vermemesi zımni kabul anlamına gelmeyeceği ve teslimi gereken tarihin arsa sahiplerince uzatıldığı yasal delillerle kanıtlanmadığından bu tarihin değiştirilmediğinin ve yasal süre uzatım koşullarının oluşmadığının kabulü gerekir. Öte yandan HUMK’nın 76. maddesi hükmüne göre maddi vakıaları ileri sürmek taraflara, bu olayları nitelendirmek ve uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek hakime aittir....
Yasal anahtar teslimi bizzat anahtarı kiralayana vermek suretiyle veya tevdi mahalli tayin edilerek tevdi mahalline teslimi ya da notere anahtarın teslimi suretiyle gerçekleşir. Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiracının anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması, anahtar tesliminin davalı kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Olayımıza gelince; davalı kiracı tarafından kiralayana gönderilen ... 13. Noterliğinin 12/11/2012 tarih ve 34492 sayılı ihtarnamesi ile kiralanan dükkanın imar projesinde garaj olarak görünmesi sebebiyle belediye ekiplerince içindeki eşya ve ürünler ile birlikte mühürlenerek kapatıldığı belirtilerek kira sözleşmesinin feshedildiği ve anahtarların notere teslim edildiği bildirilmiş, 12/11/2012 tarih ve 34491 sayılı anahtar emanet alma tutanağı ile kiralananın anahtarlarının anılan noterliğe teslim edildiği anlaşılmıştır....
Yapılacak dairelerle ilgili yüklenicinin İdari yargıda açtığı dava arsa sahiplerininde yararına olduğundan bu yerle ilgili teslimi gereken sürenin 28.08.2003 olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, aynı taşınmaz üzerinde yapılar işyerleri ile ilgili inşaat ruhsatı 20.11.1998 tarihinde alındığından bu yerlerle ilgili teslimi gereken sürenin 28.08.2003 olarak kabulü gerekçesi ve bu konudaki araştırma yetersiz bulunmaktadır....
Yanlar arasında imzalanan 09.03.1994 gün 15692 yevmiye sayılı sözleşme ile davalı yüklenici davacıya ait taşınmazlar üzerinde anahtar teslimi inşaat yapımını üstlenmiştir. Sözleşmenin 5. maddesinde teslimi gereken süre başlama ve bitirme tarihleri, 28. maddede de gecikme süresi ile genel gecikme cezası hususları düzenlenmiştir. Davalı yüklenicinin teslimi kararlaştırılan süre geçmesine rağmen teslimin gerçekleşmemesi halinde arsa sahibinin kararlaştırılan gecikme cezası ve varsa BK’nın 159.maddesi hükmünce cezayı aşan zararı istemesi mümkün ise de, davacı arsa sahibi ... 1. Tüketici Mahkemesi’nin 2006/443 Esas, 2007/78 Karar sayılı dosyasında verilen kararın temyizine ilişkin 04.04.2007 tarihli dilekçesinde yüklenici şirketle aralarındaki inşaat sözleşmesinin 14.11.2000/28 tarih ve 1100 Sayılı Yönetim Kurulu kararı ile feshedildiğini kabul etmiştir. ... alacağın dayanağı olan ... 1....
İlk derece mahkemesince "talebe tedbire ilişkin ölçülülük ilkesi göz önüne alınarak çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" şartlarının oluşmaması nedeniyle talebin REDDİ" gerekçesi ile "1- T3 hakkında çocuk teslimi/çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet nedeniyle "disiplin hapsi" talebinin REDDİNE" karar verilmiştir. Talep eden erkek vekili; talebin kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin ilam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin 52. Maddesinde 50 nci madde uyarınca aile mahkemesince verilen kararlara karşı, 46 ncı madde uyarınca itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, Mahkeme kararı istinafa tabi kararlardan değildir....
Mahkemece, geç teslim nedeniyle cezai şart alacağının davalıdan istendiğinin teslim tutanağıyla aynı kuvvette yazılı bir belgeyle ispatlanması gerektiği, davacının teslimi gereken 24.01.2010'dan önceki bir tarihten önce davalıya gecikme cezasının ödenmesi ve bu konudaki haklarını saklı tuttuğuna dair herhangi bir ihtarda bulunduğunu ileri sürmediği gibi buna ilişkin delil de sunmadığı gerekçesiyle cezai şart alacağının haklılığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2012/4608-9909 Dava, konutun geç teslimi nedeniyle kira kaybı alacağına ilişkin olup, taraflar arasında imzalanan 24.07.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 6. maddesine göre konutun hak sahibine teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 24 ay olarak düzenlenmiş, bu sürenin ... tarafından 6 ay daha re'sen uzatılabileceği öngörülmüştür....
Tedbir niteliğinde olan terekenin tespiti ve terekede bulunan eşyaların hak sahiplerine teslimi ile yetinilerek terekenin tasfiyesinin sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulamaz. Terekenin hak sahiplerine teslimi için çıkarılacak açıklamalı tebliğata rağmen terekenin hak sahipleri tarafından teslim alınmaması halinde hak sahiplerinin yahut hak sahiplerinden birinin terekede bulunan eşyaları almasına kadar hakim terekenin korunmasıyla ilgili önlemleri almakla yetinmesi gerekir. Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa TMK'nun 594. maddesinde belittilen şekilde hak sahipleri davet edilerek başvuran olmaz ise mirasın devlete geçmesine karar verilir. Mirasçıları belli olan terekenin TMK'nun 594. maddesi gereğince malvarlığının devlete geçmesine karar verilemez....