Taraflar arasındaki ilişki davalının siparişi üzerine davacı yanca mal teslimi şeklindedir. Bu durumda davacı davaya konu ettiği fatura muhteviyatı malı davalıya teslimi kanıtlamakla yükümlüdür. Tek yanlı düzenlenen faturanın kendi ticari defterlerine kaydedilmiş olması alacağın ispatı için yeterli değildir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.1 .2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı vekilince açılan ayıplı araç satışı nedeniyle araç satış sözleşmesinin feshinin haklılıının tespiti ve tazminat davası sonucunda mahkemece; davacıya aracı alırken pert kaydı ile ilgili bilgi verilmediği, hakkında açılan dava ile öğrendiği, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacıya 03.03.2008 tarihinde yapılan araç satış sözleşmesinin feshinin haklı olduğunun tespitine, dava konusu aracaın davalı ...’a teslimi ile davacı tarafından ödenen bedelin aracın teslimi tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine ve davalı ...Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, verilen kararın davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Mahkemece, bilirkişi raporu ile dava ve takip konusu faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı ve teslimi kanıtlar sevk irsaliyesinin düzenlenmediği, fatura üzerinde de teslime dair isim ve imzanın bulunmadığı , bu nedenle davacının teslimi kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle; mahkemece, pert olan araç bedelinin tamamına hükmedilmiş olmakla birlikte aracın hurdasının davalıya ait olduğuna ilişkin tespit kararı verilmiş olmasına ve bu tespit kararının birlikte ifa kuralını içermesine, bu durumda aracın hurdasının davalıya teslimi yönünde ayrıca hüküm kurulmasına gerek görülmemesine ve aracın hurdasının teslimi yönünde hüküm kurulmamış olmasının da birlikte ifa kuralı gereğince sonuca etkili olmamasına göre 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3.maddesinin 2.fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 228,00 TL para cezasının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1,95 TL...
nın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Sanıklar tarafından sahte belgeler ile yeniden trafiğe yüksek modelli olarak kayıtları yapılmasına rağmen suç tarihlerinden önce hurdaya ayırma işlemleri yapılan suça konu... plakalı araçların idareye teslimi yerine TCK'nun 54. maddesi uyarınca müsaderelerine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ...'...
. - K A R A R - Dava, davalı tarafından takibe konulan 2.100 YTL bedelli bononun, gübrenin zamanında davalıya teslimi için verilmiş teminat bonosu olduğu ve gübrelerin teslimi gerçekleştiği halde iade edilmediği gerekçesiyle, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının gübreleri müvekkiline teslim ettiğini usulen kanıtlaması gerektiğini, senedin araç-alım satımı nedeniyle düzenlendiğini, senetteki teminatın iadesinin müvekkilinin haberi olmadan davacı tarafından değiştirildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, senedin teminat senedi olduğu ve gübrelerin teslim edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 09.04.2004 tanzim, 15.05.2004 ödeme günlü 2.100 YTL’lik bedeli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, 14.2.2005 tarihli sözleşme ile davalı TOKİ'den satın aldığı taşınmazın 12 ay içinde teslimi gerekirken 15.10.2008 tarihinde teslim edildiğini bildirerek,9.500 TL kira tazminatı ve 1.500 TL manevi zararın 14.2.2006 tarihinden itibaren yasay faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....
Yasa gereği velayet kendisinde bulunan davacı annenin, çocuklarının kendisine teslimi için dava açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Çünkü, velayet zaten kendisinde olup, çocuklarını yanına alması için önünde hiç bir yasal engel bulunmamaktadır. Babanın yasal düzenlemeye karşı çıkarak çocukları anneye teslim etmemesi halinde, annenin mahkeme kararına ihtiyaç duymadan, çocukların kendisine teslimi için icra dairesine başvurması her zaman için mümkündür. O halde, mahkemece davanın, hukuki yararla ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir. Bu sebeple, temyiz edilen hükmün bozulması gerektiğini düşündüğümden, onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke teslimi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkeme'erince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin teslimi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk mahkemesince, müteveffa ...'in adresi tespit edilemediğinden açılan davanın yetkisizliğine, dosyanın yetkili ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke teslimi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkeme'erince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, terekenin teslimi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk mahkemesince, müteveffa ...'in adresi tespit edilemediğinden açılan davanın yetkisizliğine, dosyanın yetkili ......