Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin kesinleştiği 1992 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2020/251 ESAS, 2021/259 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması öncesinde var olan zilyetliği kesmez. Kanunlarımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekir....
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması öncesinde var olan zilyetliği kesmez. Kanunlarımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekir....
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması öncesinde var olan zilyetliği kesmez. Kanunlarımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekir....
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin davanın makul sürede açılmadığı şeklindeki gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15.09.2022 TARİHLİ ARA KARAR NUMARASI : 2022/348 ESAS DAVA KONUSU : Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı Tapu İptali-Tescil KARAR : İlk derece mahkemesince verilen 15/09/2022 tarihli ara karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan ön inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların kök murisi olan Musa Alınak'ın 02.02.1940 tarihinde vefat ettiğini, Musa'nın oğlu olan Memet'in ise 01.02.1959 tarihinde vefat ettiğini, Memet'in vefatı ile geriye Hatice Aktaş,Fatma Yıldız ve Musa Almak isimli mirasçılarının kaldığını, davacıların Hatice ve Fatma mirasçıları olduğu, davalıların ise Musa Almak'ın mirasçıları olduğu, Sivas ili Merkez İlçesi İşhan Köyü 557 parsel sayılı taşınmazın ortak muris olan Memet Alınak'tan miras kalmasına rağmen sadece Memet'in oğlu, davalıların mirasbırakanı...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2018 NUMARASI : 2014/470 2018/485 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Kozan 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2018 NUMARASI : 2014/470 2018/485 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Kozan 2....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 11 ve 12 parsel sayılı 4.000.00 ve 1.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve davacıların da miras yoluyla gelen haklarının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde yer alan düzenlemeye göre bu nitelikteki davalar kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde açılabilir....